Öğrenci Kariyeri Banner

3 Adımda Biyolojik Düzenimiz İle Verimliliğinizi Artırın

3 Adımda Biyolojik Düzenimiz İle Verimliliğinizi Artırın

Günün her saatini verimli geçirmek hepimizin amaçlarından biri olabilir. Bunu birkaç gün başarabilsek de genelde düzenimiz bir yerde kırılır. Bu düzeni sağlayabilmek için biyolojik saatimizden yardım alırsak verimliliğimizi artırmak çok kolay olacaktır.

 

1. Biyolojik Saatimiz Nedir?

biyolojik saat nedir

Biyolojik saatimiz, vücudumuzun programlanması olarak düşünülebilir. Uyuduğumuz andan tekrar uyandığımız ana kadar biyolojik işlevlerimizin zamanlanmasını düzenlerler. Bu programlar günlük ritimlerimiz olarak adlandırılır. 24 saatlik bir zaman çizelgesinde dalgalanan fizyolojik ve biyolojik süreçlerimizin döngüsü olarak ifade edilirler.

 

2. Nasıl Çalışır?

nasıl çalışır

Hipotalamustaki küçük bir nöron kümesi günlük ritimlerimizi kontrol eder. Sürecin işleyiş mekanizması belirsiz olsa da, çevresel faktörler süreç üzerinde önemli bir rol oynar. Bu duruma verilebilecek en önemli örnek güneş ışığıdır.

Güneş ışığı sayesinde uyku düzenimiz ve enerji düzeylerimiz belirlenir. Hormonların üretimleri hızlanır ve enerji seviyemizde önemli artış ve azalışlar yaşanır.

Aynı zamanda açlık, stres, mod değişimleri ve bağışıklık sistemimiz günlük ritim döngümüzden direkt olarak etkilenir. Bu sebeple biyolojik ritmimiz ile günlük programımızı senkronize edebilirsek güne daha motive şekilde başlayabiliriz.

Şimdi en temel görevlerin uygun zaman dilimlerine göz atalım ve sistemimizi nasıl düzenlememiz gerektiği ile ilgili fikir sahibi olalım.

 

3. Uyku

biyolojik saatte uyku

Uyku biyolojik düzenimizi etkileyen en temel faktördür. Yaşımız, yatış saatimiz ve günlük programımız en önemli faktörlerdendir.

Yaşımıza göre uygun bir uyku düzenini seçmemiz verimliliği artırmamız için en önemli faktördür. Genç yetişkinlik döneminde uykunun 6 saatten az ve 11 saatten fazla olmaması oldukça önemli bir faktör. Hafta sonları da bu düzeni takip etmek ritme ayak uydurmamızı sağlayacaktır.

Ayrıca erken uyanılmış günlerde öğleden önce enerji seviyemiz önemli ölçüde düşer. Bu saatlerde kestirmek ya da yapılan işe ara vermek verimliliği artıracaktır.  

 

4. Yemek

biyolojik saatte yemek

Doğru zamanda yemek biyolojik saatin sıfırlanmasını sağlar. Yani yeni bir düzene başlamak üzere olduğunuz zamanlarda yemek düzeninizi belirlemeyi ilk sıralara koymak o plana sadık kalma olasılığınızı artıracaktır.

Yemek ve uyku düzenlerimiz birbirleriyle yakından ilişkilidir. Yemek yerken enerjide artış yaşanacağı için uyku saatinden en az 3 saat önce beslenmek çok da sağlıklı bir seçim olmayacaktır.

 

5. Bilişsel Aktiviteler

biyolojik saatte bilişsel aktiviteler

Düşünmenin yoğun olarak yapılacağı etkinliklerin sabah saatleriyle öğle saatleri arasında yapılması alınan verimi artıracaktır. Özellikle öğle yemeğinden önce beynimiz zorlukların üzerinden gelmek için savaşacaktır.

Ayrıca yemeklerden sonra ve öğlenin ilerleyen saatlerde bilişsel aktivitelerimiz yavaşlar. Bu saatlerde önemli toplantılar ya da sınavlara çalışmak için konsantrasyon artıracak takviyeler yapmak önemli bir etkendir. Örneğin bu saatlerde yapılan düşük seviyede egzersizler hem daha canlı hissetmenize hem de odaklanmanıza pozitif etkide bulunacaktır.

 

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Ara Tatili Verimli Geçirmek İçin 6 Öneri!

Verimliliği Olumsuz Etkileyen 3 Kötü Alışkanlık

Verimlilik Mi, Sağlıksız Verimlilik Mi?

Verimliliği Artırmanın 5 Basit Yolu


Gökçe Çoban

Öğrenci Kariyeri yazarlarından Gökçe Çoban ..

0 Yorum

Yorum Yap

😄

Bültenimize kayıt olun!

Güncel haberleri takip etmek için bültenimize kayıt olun, böylece daima güncel bilgilerle donanmanıza yardımcı olabilelim.