Hayatta daima geleceğimiz garanti olsun diye düşünerek rutin ve sıradan şeylere yöneliriz. Örneğin, bir müzik aletine karşı yetenekli olan çocuğa ebeveyninin öğüdü: “Sen yine hobi olarak çal ama kenarda sigortalı bir işin olsun.” olur. Yarınları görmek adına çok fazla olasılık taşıyan hiçbir mesleğe yönelmeyiz. Bu anlayış aslında çok geri kalmış ve gelişememiş toplumlara aittir.
Maslow İhtiyaçlar Piramidi’nin en altında bulunan basamaklarına ait olan bu düşünce yapısı konfor alanını korumaya –survivor modu- yönelik bir düşüncedir ve insan beynini zamanla çürütmektedir.
Sürekli öngörülebilir bir hayat yaşamak için standart ve her günü, her anı tekrar eden bir yaşam sürerek zihnimiz ve bedenimize aykırı bir yaşam seçiyoruz. Örneğin her gün aynı yemeği yemek metabolik stres yapıyor veya sürekli aynı kasları çalıştırmak kemik yapısının bozulmasına sebep oluyor. Beyin de tüm bunlar gibi sürekli aynı işleri gördüğünde büyük hasarlar görüyor. Beyin zorlanmazsa küçülüyor, yeni şeyler öğrenmek ise buna engel oluyor. Yaşadığımız, öğrendiğimiz farklılıklar ve üzerimizde bulunan türlü sorumluluklar ise beynimizi aktif kılıyor, çürümemizi engelliyor.
Kısaca konfor alanımız yani rutinlik bizi çürütüyor. Beyni geliştirmeye yönelik bazı aktiviteler ise şunlardır:
Yeni bir dil öğrenmek
Yeni bir müzik aletini çalmayı öğrenmek
Hiç görmediğiniz yeni yerler görmek
Yeni insanlarla tanışmak
Bu içerik yazılırken Araştırmacı Sinan Canan’ın Haber Global kanalı için olan konuşmasından esinlenilmiştir.
Benzer İçerikler
Yalnızlık Beyinde Nasıl Görünüyor?
Uykunun Beyinden Bağımsız Evrimi
Hayatta Kal! Sürüngen Beyin Sendromu