Hepimiz büyüklerimizden veya ebeveynlerimizden bu atasözünü en az bir kere duymuşuzdur. “Üzüm üzüme baka baka kararır yavrum.” Peki bu işin aslı nedir? Bu üzümler nasıl birbirine baka baka kararır? Bugün Öğrenci Kariyeri ekibi olarak bunu açıklıyoruz.
İlkokul veya lise döneminde Fen Bilgisi ve Biyoloji derslerini dinlediyseniz bütün bitkilerin uygun ortam ve koşullar sağlandığında çimlenip, büyüyüp çiçek verdiğini hatırlarsınız.
Bu çiçekler ilk başta ham olsa da sonradan meyvelere dönüşmektedir.
Bu aşamalar sırayla gerçekleşirken bitkilerdeki olgunlaşmanın nasıl gerçekleştiği ise yüzyıllar boyu merak konusu olarak kalmaya devam etmiştir.
Bu birbirine bakarak kararma mantığı bilimsel olmasa da yüzyıllar önce aslında insanoğlu tarafından keşfedilmiş. Aslında meyveler birbirine bakarak değil birbirlerini koklayarak olgunlaşmaktadır.
Bu konuda yapılan ve olgunlaştırma teknikleri açısından en bilindik çalışmalar ise ham meyvelerin arasında olgunlaşmış bir meyve konulması olmuştur.
Örneğin, Çin’de armutları olgunlaştırmak için meyve kasalarının bulunduğu odada tütsü yakılmış, Mısır’da ham incileri olgunlaştırmak için aralarında birkaç tane olgunlaşmış incir konulmuştur.
Peki Bu Olgunlaşmaya Sebep Olan Şey Nedir?
Bilimsel çalışmalara da konu olan bu olgunlaşmanın tüm bitkilerde üretilen “Etilen” hormonundan kaynaklandığı 18. ve 19. yüzyılda yapılan çalışmalarla ispatlanmıştır. Yani Etilen için aslında bitkiler arasında kabul edilen evrensel bir hormon da desek yanlış olmaz.
Eski yüzyıllardaki insanların ham meyvelerin arasında olgunlaşmış bir meyve koymalarının sebebi de aslında etilenin daha kolay yayılmasını sağladığı da ortaya çıkmıştır.
Tıpkı bizim limon fotoğrafı veya kelimesi gördüğümüzde ağzımızın sulandığı gibi, bitkiler de etilen hormonunu fark edince harekete geçmeye başlar.
Not: Bitkiler bu hormona karşı çok hassastır. Milyonlarca molekül içeren bir gaz kümesinde tek bir etilen molekülü bulunsa dahi buna yanıt verebilirler.
Peki Etilen Hormonu Meyveyi Nasıl Olgunlaştırır?
Meyve büyürken hem kendi dokularında salgıladığı hem de komşularına gaz molekülleriyle gönderdiği etilen molekülü, olgunlaşmayı baskılayan birkaç geni devre dışı bırakır ve meyvenin asıl güzelliğini ortaya çıkaracak olan hormonların salgılanmasını kolaylaştırır.
Örneğin, pektinaz enzimi bitkinin hücre duvarını parçalar ve meyvenin yumuşamasını sağlarken amilaz enzimi ise depolanan nişastayı daha basit şekelere dönüştürür ve meyveyi tatlandırır.
Bu şekilde siz de ham meyvelerin arasında bir tane olgunlaşmış meyve koyarsanız diğer meyveler de en kısa sürede olgunlaşacaktır.
Yazar Notu: İnsanlar da tıpkı meyveler gibi aynı ortamda bulundukları maddelere zamanla benzer. Bu yüzden bizi ham bırakacak olan da olgunlaştıracak olan da bir arada bulunup vakit geçirdiğimiz kişilerdir.
Bu olgunlaşma olayının her ne kadar etilen hormonundan kaynaklandığını anlamış olsak da yine de;
“Üzüm üzüme baka baka kararır."
Özgün İçerik
0 Yorum
Yorum Yap