Öğrenci Kariyeri Banner

Tarihe Yön Veren Sanatçılar: Wolfgang Amedeus Mozart

Tarihe Yön Veren Sanatçılar: Wolfgang Amedeus Mozart

Klasik Batı müziğinin en önemli isimlerinden biri olan Mozart, ürettiği zaman üstü eserlerle sadece yaşadığı dönemin değil her dönemin sanatçısı olmayı başarmıştır.

Peki Kimdir Mozart?

Wolfgang Amadeus Mozart, 27 Ocak 1756 yılında  Kutsal Roma İmparatorluğu'na bağlı Salzburg kentinde doğmuştur. Salzburg Başpiskoposluğu Saray Orkestrası'nda keman çalan bir müzisyen olan baba Leopold Mozart, olağanüstü yeteneklerini erken yaşta göstermeye başlayan oğlu Wolfgang'ı müziğe yönlendirmiştir. Daha beş yaşındayken piyano ve keman konusunda yetkin hale gelen Mozart, besteler yapmaya başlamış ve Avrupalı kraliyet ailelerine konserler vermiştir. 12 yaşına kadar babası ve ablasıyla birlikte Avrupa kentlerini dolaşarak konserler veren sanatçı,17 yaşına geldiğinde Salzburg sarayında müzisyen olarak görev yapmaya başlamıştır.

     Salzburg'da geçen bir yıl sonunda, üç kez İtalya'ya yolculuğa çıkmıştır. 1769 Kasım'ından 1771 Mart'ına kadar, 1771'in Ağustos'undan Kasım ayına kadar ve 1772 Ekim'i 1773 Mart'ı arası dönemde Mozart üç opera besteler: "Mitridate Rè di Ponto" (1770), "Ascanio in Alba" (1771) ve "Lucio Silla" (1772). Döneminde bu üç opera da Milano'da oynanmıştır. Bu gezilerin ilkinde, Mozart Venedik'te Andrea Luchesi ve G.B. Martini ile Bologna'da buluşmuş, ve Accademia Filarmonicanın bir üyesi olarak kabul edilmiştir. İtalya'daki yolculuğunun efsanevi bir hikâyesi de Gregorio Allegri'nin Miserere'sini Sistina Şapeli'de duyup tamamını hafızasına yazmasıdır. Yalnız bunu yaparken parçadaki küçük hataları düzeltmiş ve böylece Vatikan malının ilk yasadışı kopyasını üretmiştir. 23 Eylül 1777'de annesi ile beraber Mozart, Münih, Mannheim ve Paris'i kapsayan bir Avrupa turuna çıkmıştır. Mannheim'da, o dönemin en iyisi Mannheim Orkestrası ile çalmış ve  Aloysia Weber'e aşık olmuştur ancak daha sonra ikili ayrılmıştır. Dört yıl sonra ise  Aloysia'nın kız kardeşi Constanze ile evlenmiştir.

       1780 yılında ilk büyük operası olan İdomeneo'yu Münih'te sahneleyen Mozart, daha sonrasında Salzburg sarayından ayrılarak Viyana'ya yerleşmiştir. Viyana'da bulunduğu dönemde Türklerin Mehter Marşı'ndaki ritimlerden esinlenerek Rondo Alla Turca, yani Türk Marşı'nı bestelemiştir. Bu beste günümüzde de Türkiye Cumhuriyeti'nin özel davetlerinde ve ülke tanıtımında da kullanılmaktadır.

        Viyana'ya taşınmasının ardından geçen yıllarsa Mozart'ın kariyeri için çok verimli olmuştur. 'Saraydan Kız Kaçırmaoperası olarak bilinen Die Entführung aus dem Serail, büyük ses getirmiştir ve Mozart'ın ününü iyice arttırmıştır. Bu operanın en dikkat çeken yönüyse Türkiye'de geçmesi ve  söz edilen sarayın Topkapı Sarayı olmasıdır. Daha sonra barok tarzı ve diline yönelen Mozart, bu kez 'Die Zauberflöte(Sihirli Fülüt)' ile çok büyük bir başarıya imza atmıştır Böylelikle klasik müziğin ilk örneklerinden olan müziğiyle, dönemin tarzını değiştirmiş, müziğini barok tarzıyla harmanlamıştır. Titus'un Laneti, Klarnet Konçertosu, Requiem'in bazı bölümlerini yazdığı yoğun bir dönemin ardından hastalanan Mozart, yataklara düşmüştür. Elleri ve ayakları şişen Mozart, birinin onu zehirlendiğini düşünmüştür ancak ispatlayamamıştır.

    Günümüz müzik tarihinin en büyük dehalarından biri olarak kabul edilen Wolfgang Amadeus Mozart,  5 Aralık 1791’de 35 yaşında hayata veda etmiştir. Ölümüyse ö dönemde büyük bir muamma oluşturmuş, öldürüldüğünü iddia edenler olmuştur.Mozart'ın öldürüldüğü söylentileriyse ölümünden hemen etrafta yayılmaya başlamıştır. 1791'de bir Berlin gazetesi, Mozart'ın "ölümünden sonra cesedinin şişmiş olması, zehirlendiği yolunda kuşkular doğurdu" diye yazmıştır. Kuşkular en başta Mozart'ın öğrencilerinden birinin kocası, Franz Hofdemel üzerinde toplanmış olsada kanıtlanamamıştır.1820 yılına gelindiğindeyse Avusturyalı eski bir saray bestecisi olan Mozart'a olan kıskançlığıyla bilinen Antonio Salieri'nin adı da şüpheliler listesine eklenmiştir ancak herhangi bir kanıt bulunamamıştır. 1825 yılında Antonio Salieri ölüm döşeğinde Mozart’a zehir verdiğini itiraf etmiştir.Ölüm döşeğinde sayıklıyor olduğundan bu sözlerine pek kimse inanmamıştır.

      Mozart'ın cenazesi fakir cenazeler için uygulanan biçimde kaldırılmıştır. Mezarının nerede olduğu ise bilinmemektedir. Söylenenlere göre, Mozart'ın tanıdığı insanlar arasından sadece altı kişinin katıldığı katedraldeki cenaze duasından sonra bu küçük kafile şiddetli yağmur nedeniyle mezarlığa kadar tabuta eşlik edemeyince cenaze aceleye getirilerek dilenciler için ayrılan bir mezara gömülmüştür. Yapılan bütün araştırmalara rağmen mezarın yeri öğrenilememiştir. Tabutun nasıl sahipsiz kaldığı ise ölüm sebebi gibi anlaşılamamıştır..
 Ölüm nedeni bugüne kadar açıklığa kavuşamayan Mozart'ın ölmeden önce dudaklarından dökülen son sözler ise şöyledir: "Ölümün tadı dudaklarımda... Bu dünyadan olmayan bir şey hissediyorum."

 

 

Mozart'ın eserlerinden seçmeler dinlemek isteyenlere :

 

Özgün İçerik

 


Yaren Çağlar

Endüstri Mühendisliği

0 Yorum

Yorum Yap

😄

Bültenimize kayıt olun!

Güncel haberleri takip etmek için bültenimize kayıt olun, böylece daima güncel bilgilerle donanmanıza yardımcı olabilelim.