Öğrenci Kariyeri Banner

Tam Anlamıyla Bir Ressam: Nazlı Ecevit

Tam Anlamıyla Bir Ressam: Nazlı Ecevit

Hayatı

Nazlı Ecevit, 1900 yılında 4 Ocak tarihinde doğmuştur. Ailesi askeri kökenli ve oldukça soyludur. Babası Albay Emin Sargut’tur. 1915 yılında ise Darülmuallimat (Kız Öğretmen Okulu) mezunu olmuştur. Ardından babasının asker olması sebebiyle Kurtuluş Savaşı’nda yer alması onu Anadolu’da çeşitli yerlere yaşam deneyimi kazanmaya itti, gittiği illerde öğretmenlik yaptı. İstanbul’a döndüğünde ise onun hayatındaki -bence dönüm noktası- en önemli olay olan ilk Türk kadın ressam Mihri Müşfik’ten resim dersleri aldı ve Sanayi-i Nefise Mektebi’nde resim bölümü okudu. 1922 yılında mezun oldu. Çalışma hayatına atıldığında ise ilk deneyimi Fahri Duran’ın atölyesinde çalışmak oldu. Beşiktaş Kız Ortaokulu’nda öğretmenlik yapmıştır.

1924 yılında ise Fahri Ecevit ile evlenmiştir. Bu evlilikten 1925 yılında Bülent adlı oğlu olmuştur. Oğlu Bülent Ecevit, Türk halkının “Kara Oğlan” diye sevdiği bir siyasetçidir. Bülent Ecevit, 1974-2002 yılları arasında 5 kez Başbakanlık görevi yapmıştır. Ankara’ya yerleşmiştir. Ankara Kız Lisesi’nde ve Musiki Muallim Mektebi’nde öğretmenlik yapmıştır. 85 yaşında Ankara’da hayata gözlerini yummuştur.

Nazlı Ecevit, ilk sergisini Amerikan Kültür Merkezi’nde açmıştır. Ayrıca Devlet Resim ve Heykel müzesinde özel koleksiyonları ve resimleri bulunmaktadır.

Sanat Anlayışı

Nazlı Ecevit, yaşam deneyimine bakılırsa imparatorluktan Cumhuriyete geçiş sürecini birebir yaşamış bir insandır. Bence bu hayatında oldukça önemli bir etki bırakmıştır. Öğrencilik yıllarında daha çok nü çizimler yaparken mezun olduğunda ise peyzaj, portre, ölü doğa türlerinde çalışmalar yapmakla birlikte empresyonizm etkisinde geleneksel doğacı çizgisinde ilerlemiştir. Doğa temasını yağlı boya, karakalem ve pastel gibi tekniklerle resmetmiştir.

Daha çok doğa üzerinde yoğunlaşması manzara ressamı olarak tanımlamamız doğru olmaz. Çünkü portrelerinde empresyonizmin etkileriyle kendi tarzından bir anlatım sağlamıştır.

Nazlı Ecevit kendi sanatını “gerçekçi-empresyonist” olarak tanımlamıştır. Akademik olarak aldığı eğitimlerin katı disiplinini değiştirmeden çalışmalarında uygulamıştır. Dışa dönük etkilerini de, eğitimden gelen bir katı gerçeklik olarak kabullenmiştir. Bu iki faktör, sanat anlayışındaki yenilikleri sınırlandırmış olup akademik açıdan anlamlı bir empresyonizmi ortaya çıkarmıştır. Modern anlayıştaki ressamlardan ziyade empresyonistlere yakın bir görüntü vermektedir, bu sanat anlayışının bir sonucudur.

Bazı Tabloları

Özgün İçerik


Hülya Yavuz

Öğrenci Kariyeri yazarlarından Hülya Yavuz..

0 Yorum

Yorum Yap

😄

Bültenimize kayıt olun!

Güncel haberleri takip etmek için bültenimize kayıt olun, böylece daima güncel bilgilerle donanmanıza yardımcı olabilelim.