Sıkılaşmış Gözenekler İçin 3 Tavsiye

Güzel görünmek ve bakımlı olmak için insanlık, tarihi boyunca çeşitli arayışlar içerisine girmiştir. Günümüzde de çoğu kişinin şikâyetçi olduğu ve bu durumdan kurtulmak için çeşitli arayışlar içerisinde olduğu konu, gözenekler. Ciltteki gözenekler,  cildin dışarıdan nefes almasını ve cildin nemlenmesinde görevlidir. Herkesin cildinde gözenek vardır fakat bazılarımızda gözenek boyutlarından dolayı farklı görüntüler oluşabilir.

Genişlemiş Gözeneklerin Sebepleri Nelerdir?

Yüzümüzde sebose bezlerinin yoğun olduğu alanlarda artmış sebum salgısı görülür. Lipit karışımı olan sebum, deriyi koruyan fizikokimyasal ve biyolojik bir bariyer olarak görev yapmaktadır. Artmış sebum gözeneklerimizin içerisinde birikerek gözeneklere daha geniş görünüm verir. Genişlemiş gözeneklere sebep olan birçok faktör vardır. Bu faktörleri belirtecek olursak;

• Genetik: Genlerimiz gözenek boyutu ve sayısını belirleyen önemli bir etkendir. Fakat bakımlarımızı yapmayı ihmal etmemeliyiz. Aksi halde daha geniş gözeneklere sebep olabiliriz.
• Yaş: Yaşlandıkça cildimiz elastik yapısını kaybeder ve gözeneklerin daha büyük görünmesine neden olur.
• Güneş hasarı: Zamanla güneşe uzun süre maruz kalırsanız derinizdeki kolajen, elastin ve suyun altındaki dokunun küçülmesine ve gözeneklerin kenarlarına çekilmesine neden olan sarkmalar meydana gelir ve gözenekleriniz daha büyük görünür.
• Makyaj Artıkları: Yapılan makyajın sonrasında temizlenmeyip kalıntılar bırakması cilt gözeneklerinde birikerek gözeneklerin büyük görünmesine sebep olur.

Genişlemiş Gözenekler Nasıl Küçülür?

• 1- Beta -Hidroksi Asitler (BHA)

Beta-hidroksi asitler lipofiliktir ve yağda çözünür. Bu yüzden beta-hidroksi asitler sebum içeren porlardan kolaylıkla penetre olur ve ölü hücreler üzerine etki ederler. Bu grubun en bilinen üyesi Salisilik Asittir. Salisilik asit topikal kullanımında deri üzerindeki kırışıklıklarda anlamlı azalmalar gözlenmiş, gözeneklerin küçüldüğü ve genel görünümün iyileştiği bildirilmiştir.  Ürünlerde konsantrasyonu 0,5 ile 5 arasında değişebilir. En iyi sonucu %1 ile %2 konsantrasyonunda verir. 

• 2- Alfa -Hidroksi Asitler (AHA)

Alfa-hidroksi asitler doğal veya sentetik olarak elde edilebilmektedir. Kırışıklık önleyici, yaşlanma belirtilerini geciktirici veya genel cilt görünümü üzerine olumlu etkileri dolayısıyla kozmetikte kullanımları yaygındır. Alfa-hidroksi asitler cildin pul pul dökülmesini önler, soyucu özelliğe sahiptir ve cilt tahrişlerini azaltıcı etki gösterirler. Alfa- hidroksi asiitlerin karbon zinciri ne kadar kısa ise cildin üst tabakasına düzgün görünüm kazandırma etkisi o kadar artmaktadır. AHA'lar arasında karbon zinciri en kısa olan glikolik asit, soyma amacı ile en etkin kullanılan AHA' dır.  Azelaik asit glikolik ve salisilik asite göre daha nazik bir soyucudur. Bu nedenle hassas ciltlere daha uygundur.

• 3- Kil Maskesi

Kil krem, toz veya bazı emülsiyon formlarında cilt temizliğinde, apse ve akne tedavilerinde kullanılır. Uygulandığı yüzeyde fazla yağı çekerek sıkılaştırıcı bir etki gösterir. Fazla yağlı ve gözenekli bölgelere uygulanabilir. Ayrıca cilt gözeneklerini yağlardan arındırarak, cildin korunmasını sağlarlar.