Fatma Oral
Özür dilemek, uygun olmayan bir davranışın yarattığı yıkıcılık ve duygusal zedelenmeyi tamir edebilmek amacıyla bağışlanma dilemektir. Ancak bu, yapılan eylemdeki kusurun farkına vardığını belirtmek ve rahatsızlık verdiğini kabul etmenin en yalın hali olmalıdır. Özür dileyen kişi, muhatabını yormamalı ve onu üzerek ondan çaldığı zamanı ona tekrardan bahşetmeyi başarabilmelidir. Bu dengeyi sağlayamayan özür borçlu insanlar kişiliğindeki egosantrik dokuyu bir kenara bırakamadığından dolayı içtenliklerini yansıtamazlar. Hatta hatayı yanlışa çevirmeye yönelik hareket etmelerine sebebiyet vererek hem olayı daha komplike bir hale büründürür hem de karşı tarafın onlara tanıdığı itibara zarar vermiş olurlar.
Bakalım toplumsal bir "erdem" anlayışı olan "özür dileme" kavramına dair yapılan hatalar nelermiş?
1. Yapılan Hatayı Küçümsemek
"Sadece şaka yapmıştım." ya da "Sadece yardım etmeye çalıştım." gibi mahçubiyeti aktaramayan cümleler içeren özür dileme opsiyonları.
2. Suçu Karşı Tarafa Yüklemek
"Yanlış bir şey yaptığımı düşündüğün için özür dilerim." şeklinde henüz kabullenilmemiş hatalar yüzünden zorlama tipte bağışlanma arzusu.
3. Duruma Bağlı Özür
"Söylediğim bir şey seni rahatsız ettiyse özür dilerim." Bu tip bir af dileme yöntemi gösteriyor ki; kişi daha durumun etiyolojisine bile hakim değil hatta bir geçiştirme bile söz konusu olabilir.
4. Özür Dileme Niyeti İçermeyen Özür
"Seni asla üzmeyeceğimi biliyorsun böyle söylemek istemedim." gibi ifadelerle desteklenmiş ancak özür dilemeye dair bir niyetin olduğunu kanıtlamayan hatta özür borcu olduğunu dahi üstlenmemiş gibi hissettirecek bir metot.
5. Benim Özrüm Değil
"Senden özür dilemem gerektiğini söylediler." cümlesine sahip kişinin gözlerinde bir samimiyet değil belirsizlik olmalı. Niçin özür konuşmasına dahil olduğunun bilinmezliğine dair bir belirsizliktir bu. Aksi takdirde çok da kendi rızasıyla orada bulunuyor olamaz ya da yönlendirmelere fazla kulak kabartan pişkin bir arkadaş olabilir. :)
Özgün İçerik
Sıla Tanrıverdi
0 Yorum
Yorum Yap