Egehan Uğraş
Her öğrencinin okul hatıralarında yer alan bir insan tipi vardır: Hiç çalışmayan, hiçbir sınavdan önce sakinliğini bozmayan ancak her zaman başarılı olanlar.
Sosyal medyanın günlük kullanım süresinin pandemi ile birlikte 5 saatin üzerine çıktığı bu dönemde, insanların sanal ortamda paylaştıklarına bakarken “ne kadar iyi bir hayat yaşadıklarını” düşünüp kendimizinki ile kıyaslıyoruz. İşin aslının farklı olduğunu bilsek de içimizden gelen bu sesin önüne geçmemiz hiç de kolay değil.
Hepimiz suyun üzerinde dans edercesine yüzen ördekleri görünce izlemeye dalmışızdır. Hiç enerji harcamıyormuş gibi suyun üstünde hareket eden ördekler için de durum göründüğü gibi değil çünkü suyun altında perdeli küçük ayaklarını hızla çarparak vücutlarını batırmamaya çalışırlar. Stanford Üniversitesi tarafından günlük hayatta sıkça yaşadığımız bu duruma ‘Ördek Sendromu’ adı verilmiştir. Ördek sendromu insanların sıkıntı veya depresyon anlarında dışarıdan sakin görünebilmek için çaba göstermeleri olarak tanımlanmıştır.
Günümüzde insanların “mükemmel olma” veya en azından öyle görünebilme istekleri ile yaptıkları sosyal medya paylaşımları da Ördek Sendromu’na dayanıyor. Birçok insan için patronuyla yaşadığı bir tartışmadan sonra sinirle ofisin içinde dönüp durduğu görüntüler yerine filtreli seyahat fotoğraflarını paylaşmak çok daha cazip geliyor.
Peki Ördek Sendromu ile en sık karşılaşanlar kimler?
-Z Kuşağı Üyeleri: Geçmiş kuşaklardan çok daha fazla sosyal medyaya maruz kaldıkları görünür bir gerçek olan Z Kuşağı üyeleri, çevreleri tarafından dışlanmamak için yaptıkları sahte paylaşımlar ile Ördek Sendromu’nu en çok yaşayanların başında geliyor.
-Mükemmeliyetçiler: İsimlerinden de göründüğü gibi hayatın mükemmel olması gerektiğine inanan insanlar da günlük hayatlarında bu sorun ile fazlaca yüzleşiyor.
Ördek Sendromu ile ilgili sitemizdeki bu içeriğe de göz atabilirsiniz:
Sıla Tanrıverdi
0 Yorum
Yorum Yap