Kariyerinizin Öncüsü Siz Olun: Göz Ardı Etmemeniz Gereken 4 Tavsiye

Kariyerinizin ilk dönemlerinde işe alınma, işverenlerde iyi bir izlenim bırakma ve geleceğe yönelik hedeflerinizi yerine getirmek konusunda birçok farklı ve belki de yapmakta zorlanacağınız tavsiyeler verildiği bilinen bir gerçektir. Özellikle iş sektörü içerisinde yer alan X ve Y kuşağından gelen üst düzey yöneticilerin Z kuşağı gençleri anlamadığı ve kendi algı düzeylerine göre tavsiyeler verdiği sıklıkla görülmektedir. Bu tavsiyelerin çoğunlukla etkili olmadığı bildiğimizden dolayı sizler için “Altın Kural” niteliğinde olacak 4 basit kariyer önerisi hazırladık.

1. “Sadece Kendiniz Olun.”

Aslında bu tavsiyemiz sizleri iş görüşmelerinde zor durumda bırakabilecek önerilerden biri. Ancak teknolojinin her geçen gün ilerlemesi ve toplumun hızlı değişimi kabul edilmek istenmese de düşünce şekillerini değiştiriyor. İşyerlerinde yaratıcı beyinlere ve özgün çalışabilecek personellere daha çok ihtiyaç duyuluyor. Yapılan iş görüşmelerinde ve özellikle grup mülakatlarında yaratıcılığı gösterilebilen, rakip adaylardan daha iyi olabilen ve kendini daha iyi ifade edebilen adaylar tercih edilmektedir. Kendimiz olurken verdiğimiz yanıtlar bazı insan kaynakları yetkilileri tarafından kendini beğenmişlik veya narsistlik olarak görülse de unutmayın ki dünya değişiyor. Bu hıza işverenler de ayak uydurmak zorunda.

 Bu yüzden bizim tavsiyemiz: “Kendiniz olun, farkınızı ortaya koyun ve siz işverenlere değil, işverenler size uysun!”

2. “Başarılarınızla Anılmaya Özen Gösterin.”

Kusursuz bir dünyada çalışan olarak kendini kanıtlamak, yetkinliklerinizi göstermek ve kendi markanızı oluşturmak çok kolaydır. Ancak bizler kusursuz bir dünyada yaşamamaktayız. İş yerindeki dinamikleri ise çoğunlukla ikili insan ilişkileri yürütmekte. Özellikle kadın çalışan iseniz iş yaşamında yükselmek ve direktör pozisyonlarına gelmek bir hayli zor. Yine de pes etmemeli ve kendinizi sürekli gelişime adayarak yetkinliklerinizi göstermelisiniz. Unutmayın ki işini iyi yapamayan ve sadece networkleri üzerinden belli pozisyonlara gelen çalışanlar bir süre sonra gözden çıkarılır. Elbette ki yöneticiniz ile iyi ilişkiler kurmak ve network edinmek önemlidir ancak bu sizin işinizde uzmanlaşmanızı engellememeli. Başarının anahtarı sadece ikili ilişkilerde değil aynı zamanda alanınızda tek olmanızdan gelir.

Bu yüzden bizim tavsiyemiz: “Çevrenizi iyi gözlemleyin, sorun çıkarıcı değil çözücü olun ve yöneticinize yetkinliklerinizi gösterin.”

3. “Güçlü Yönlerinize Odaklanın.”

Hepimiz kendimizi her konuda en iyisi olarak görür ve öyle tanıtırız. Oysaki bu doğru değildir. Günlük yaşam içinde birçok konuda eksiğimiz ortaya çıkabilir veya kendimizde zayıf bulduğumuz bir özelliğimiz aslında doğru iş içerisinde en güçlü yanımız olabilir. Bunun için kendimizi tanımak son derece önemlidir. Örneğin; Çok konuşan biri isek satış veya pazarlama alanlarında daha başarılı olabiliriz. Ancak muhasebe ya da yazılım gibi odaklanmayı gerektiren meslek gruplarında çalışıyor isek çok konuşkan bir personel olmamız bize kazanç sağlamaz aksine analitik düşünme gücü yüksek çalışanlar bu alanlarda başarı sağlar.

Bu yüzden bizim tavsiyemiz: “Kendinizi doğru bir şekilde tanıyın, güçlü yanlarınızı doğru iş kanallarında mütevazı bir biçimde ve doğal hareketlerinizmiş gibi sunun.”

4. “Tutkularınızın Peşinden Gidin.”

Hayata dair ne istediğinizi bilmek sizi başarıya ulaştıracak anahtardır. Özellikle tutkularınız iş yaşamınız ve ilerlemek istediğiniz kariyer yönünüz ile ilgili ise doğru yoldasınız demektir. Bununla birlikte tutkularınızı sınırlı tutarsanız ve sadece onlara odaklanırsanız kariyerinizde de kendinizi sınırlandırmış olabilirsiniz. Örneğin; hem fotoğraf çekmeyi hem grafik-tasarım işleri yapmayı seviyor olabilirsiniz. Ancak sadece fotoğraf çekme işleri ile uğraşır ve kariyerinizi bu alan üzerine inşa ederseniz geleceğiniz açısından başarılı olabileceğiniz başka bir sektöre ilişkin kapılarınızı da kapatmış olabilirsiniz. Tutkularınızı sadece konfor alanınız ile sınırlı tutmanız da gelişiminizi olumsuz yönde etkileyecek bir durum olacaktır.

Bu yüzden tavsiyemiz: “Tutkularınızı geniş bir perspektifte tutun, konfor alanınızın dışına çıkın ve sınırlarınızı zorlayın.”