Özellikle 20. yüzyıl kurgu edebiyatında sıklıkla karşımıza çıkan distopya, genellikle ütopik bir toplum anlayışının tam zıttır. Günümüz toplumundan oldukça uzak olan bu kavramla kaleme alınan eserlerin uyarı niteliği taşıdığını söyleyebiliriz.
Distopya terimini ilk kullanan, İngiliz filozof John Stuart Mill olmuştur. Mill, distopyayı kötü ve yaşanması korkunç bir yer olarak tanımlamıştır. Distopyada da ütopyada da anlatılan toplumlar tamamen kurgusaldır.
Distopik kitaplar, baskıcı bir sistem altında şekillenen toplumları konu alır ve karakterlerin kimliği ve özgürlükleri çoğunlukla güç odağının elindedir. Bu edebi akımın en büyük temsilcileri George Orwell, Aldous Huxley ve Anthony Burgess gibi yazarlardır.
Biz de günümüz toplumunun yozlaşmış noktalarına karşı bir eleştiri olarak okunabilecek distopik eserleri sizler için bir araya getirdik. Dilerseniz listeye bir göz atabilirsiniz.
1984 – George Orwell
George Orwel’in politik romanı olan 1984, ilk kez 1949’da yayımlanmıştır. Faşist- baskıcı iktidarın eleştirisini konu alan bu kitap anti- faşist ve anti- komünist olarak yozlaşmış iktidarın en büyük öngörülerini sergiliyerek, günümüz siyasetinin baskısı, toplumdaki adaletsizliği, insanların tek tipleştirilmek istenmesi, zihnin kontrolü ve bireyselliğin yok edilmesi gibi kavramlar üzerinde de duruyor.
Otomatik Portakal – Anthony Burgess
Anthony Burgess tarafından kaleme alınan ve ilk kez 1962 yılında yayınlanan bu roman, distopik bir gelecekte geçmektedir. Toplumsal şiddet, özgürlük ve kontrol konularını ele almış ve önemli bir konuya değinmiştir. Burgess, bu konular etrafında farklı karakterlerin tutumlarını ve düşüncelerini sergileyerek okuyucuya farklı bir bakış açısı sunar.
Fahreneit 451 – Ray Bradbury
Totaliter yönetimlere, kültür endüstrisine ve uzunca bir süredir sürdürdüğümüz yaşam tarzına yönelik en keskin eleştirilerden birini bizlere sunan bu kitap, Ray Bradbury tarafından yazılarak 1951’de ilk defa basılmıştır. Guy Montag, karakteri etrafında gelişen olaylar zincirinin yanı sıra teknolojinin gelişmesi sonucu insanların sanata ve düşünce dünyasına önem vermemesi sert bir dille eleştirilmiştir. Ayrıca eser ikinci Dünya Savaşı’ndan esinlenerek yazılmıştır.
Cesur Yeni Dünya – Aldous Huxley
Cesur Yeni Dünya, karamsar bir gelecek tasarımının güçlü betimlemesini sağlam bir üslupla biz okuyuculara sunar. Aldous Huxley’in bir romanı olan bu kitabın özgün adı, Brave New World’dur. Bu dünyanın cesur insanları kapısında “Cemaat, Özdeşlik, İstikrar” yazan Londra Merkez kuluçka ve Şartlandırma Merkezi’nde üretilirler.
Demir Ökçe – Jack London
Dünyada çok büyük bir okur kitlesinin ilgisini kazanmış olan büyük yazar Jack London, varsayımlar üzerine kurduğu ünlü romanı Demir Ökçe’yle işçi sınıfı yazınında haklı bir yer almıştır. 1907 yılında yayınlanan eser o günden bugüne birçok okuyucunun baç ucu kitabı olmayı başarmıştır. İşçi hareketlerinin doğuşuyla birlikte kitlelerin bir işçi sınıfı yazarı arayışına yanıt veren tek yazar Jack London olmuştur. Demir Ökçe’nin ünü, Jack London’ın ölümünden sonra, özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrasından günümüze kadar artarak ilerlemiştir.
Dava – Franz Kafka
Androidler Elektrikli Koyun Düşler Mi? – Philip K. Dick
İlk kez 1968 senesinde yayınlanan Androidler Elektrikli Koyun Düşler Mi? adlı kitabın, Philip K. Dick tarafından yazılan bilimkurgu alanındaki önemli eserlerden biri olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Aynı zamanda gelmiş geçmiş en iyi bilimkurgu filmlerinden Blade Runner’ın uyarlandığı sayısız yazara, sayısız hikayeye esin kaynağı olmuş gerçek bir Philip K. Dick eseridir.