Öğrenci Kariyeri Banner

Altın Oran’ı Neden İlgi Çekici Buluyoruz?

Altın Oran’ı Neden İlgi Çekici Buluyoruz?

İnsanlar ilk çağdan bu yana doğanın kendi içerisindeki büyülü dengesini keşfetmeye çalışmış. Tarih boyunca yaptıkları araştırmalarda canlı ve cansız tüm varlıkların parçaları arasında bir uyum olduğunu ve bu dengenin sistematik bir ölçü içerisinde hiç değişmediği fark etmişler.

Evrenin bu sistemi, matematiksel bir oranla oluşur. Bu, doğadaki tüm varlıkların şeklinde ve yapısında bulunan özel bir orandır. Her şey, sistematik yapısıyla bir sayıya karşılık gelmektedir. Evrenin matematik sistemi olarak adlandırabileceğimiz bu yapı “altın oran” olarak isimlendirilir.

Altın oran, matematikte 1,618′e eşit olan sabit sayıya verilen addır ve ifade edilmesi için kullanılan sembol “Fi” yani Φ'dir.

Altın oranın insanlar tarafından tam olarak ne zaman keşfedildiğine dair kesin bir bilgi mevcut olmasa da tarih boyunca birçok defa tekrar tekrar keşfedildiği tahmin edilmektedir.

Doğada altın oranın en ilgi çekici örneklerini görebiliriz. Herhangi bir bitki dikkatle incelendiğinde dallarda hiç bir yaprağın alttaki yaprağı kapatmayacak şekilde dizildiği kolayca görülecektir. İncelendiğinde altın orana göre oluştuğu belirlenen bu diziliş sistemi her yaprağın güneş ışığından ve yağmurdan eşit bir şekilde faydalanmasını sağlamaktadır. 

Deniz kabuklarının yapısı incelendiğinde ise iç yüzeyde pürüzsüz, dış yüzeyde yivli ve dipten uca doğru ilerleyen kıvrımları göze çarpar. Deniz kabuğunun, logaritmik spiral denilen her bir kıvrımında oluşan bu eğikliğin tanjantı da altın orana denk gelmektedir.

Arı kovanlarında yaşayan dişi arıların sayısı erkek arıların sayısına bölündüğünde de ortaya altın oran çıkmaktadır.

Sanatçıların bu orana bağlı kalarak üretilen sanat eserleri tarih boyunca aynı zamanda estetik mükemmelliğin de sembolü olmuştur.Ayrıca Rönesans dönemi sanatçıları da tablolarında ve heykellerinde denge ve güzelliği elde etmek amacıyla altın oranı sıklıkla kullanmışlardır. Örneğin Leonardo da Vinci, Son Yemek adlı tablosunda, İsa'nın ve havarilerinin oturduğu masanın boyutlarından, arkadaki duvar ve pencerelere kadar resmin birçok noktasında altın oranı uygulamıştır. Picasso’nun birçok tablosunda da bu oranı görmek mümkündür.

Britannica Ansiklopedisi'ne göre Leonardo, insan vücudunun evrenin işleyişinin bir analojisi olduğunu düşünmüştür. İnsan vücudundaki maddesel varlığı kare, ruhsal varlığı ise daire ile sembolize ederek insanın her iki yönünü de Vitruvius Adam çiziminde bu şekilde ifade ettiği sanılmaktadır.

Kaynak için tıklayınız


Simay Kurtçu

Site İçerik Koordinatörü

0 Yorum

Yorum Yap

😄

Bültenimize kayıt olun!

Güncel haberleri takip etmek için bültenimize kayıt olun, böylece daima güncel bilgilerle donanmanıza yardımcı olabilelim.