Ahmet Ümit'in Kitaplarında Geçen 7 Hayat Dersi

Ahmet Ümit,1960 yılında Gaziantep’te Kilim tüccarı bir baba ve terzi bir annenin 7 çocuğundan en küçüğü olarak dünyaya geldi. Lise zamanlarında çıkan bir kavgadan dolayı 24 arkadaşı ile beraber Gaziantep Atatürk Lisesinden Diyarbakır Ergani’deki bir liseye sürgüne gittiler.
Liseyi bitirdikten sonra 1979 yılında Marmara Üniversitesinde Kamu Yönetimi eğitimi almaya başlamıştır. Bu yıllarda tanıştığı Vildan Hanım ile evlendi ve Gül isimlerini verdikleri bir kızları dünyaya geldi.
Ahmet Ümit hem şair, hem yazardır. Polisiye romanları ülkemizde bir edebi eser sayılmadığı dönemlerde yayınladığı kitapları ile ülkedeki en iyi polisiye yazarı haline geldi ve geniş kitleler tarafından çok beğenildi, okundu ve hala da bu tür ülkemizde ilgi görür.
Rusya’ya komünizm öğrenmek ve eğitim almak için gittiği zamanlarda eline kalem almaya başladı. Ahmet Ümit ülkesine ve eşi Vildan Hanım'a duyduğu özlemden dolayı ‘Sokağın Zulasını’ adlı ilk şiir kitabını çıkardı.
Yazmış olduğu kitaplarında polisiye kurgusunun yanında psikoloji ve sosyolojik çözümlere de yer verir. Roma, Hitit, ve Osmanlı İmparatorluklarına kısa ama akılda kalacak bilgileri satır aralarına ustaca yerleştirerek okurunun ilgisini her zaman diri tutmayı başaran usta bir yazardır.

"Bir insanı sevmek, onu; zayıflıkları , zaafları, yanlışlarıyla birlikte kabul etmek demektir." *Beyoğlu Rapsodisi

"Sana kızmıştım, doğru; ama senden vazgeçebileceğimi nasıl düşünürsün? Yağmur yağmadığı için, toprak buluttan vazgeçebilir mi?" *Patasana

"Kadınlar ama sahiden seven kadınlar erkeğin güçlü olmasıyla ilgilenmezler. Seni severler çünkü yüreklerinde bir yere dokunmuşsundur. Bunun farkına varmadan yapmışsan daha çok severler çünkü samimi olduğunu anlarlar." *Kırlangıç Çığlığı