3 Adımda Güne Zinde Başlamak

Gün içerisinde enerjimizde zaman zaman dalgalanmalar olabiliyor. Böyle durumlarda hastalık arifesinde olup olmadığımızı, keyfimizi kaçıran bir şeyler olduğunu veya o dalgalanmalar sırasında hiçbir şey yapmak istemediğimizi düşünürüz. Belki de düşüncelerimiz bizi boğmaya başlar, içinde bulunduğumuz ortamdan çıkıp gitme dürtümüzü bastırmaya çalışırız. Fakat, kahvaltıda ne yediğimizin çalışma arkadaşlarımızla etkileşim biçimimizi nasıl etkilediğinin farkında mıyız?

Biraz daha etraflıca düşünmek için Kelebek Etkisi kavramını incelemeye başlayalım. Küçük adımların devasa olaylara sebep olması şeklinde bir tanım hemen hepimizin aklına gelecektir. Bu konuda verilen klasik örneğe bir kez daha değinelim; Ekvator’da kanat çırpan bir kelebek, Texas’ta fırtınaya sebep olabilir. Ama nasıl? Bu durumu bir zinciri oluşturan çeşitli büyüklükteki halkalarına benzetebiliriz. Eğer başlangıç halkasının şeklini değiştirmek istersek ona bağlı ikinci halkanın da şeklini değiştirmeliyiz. Üçüncü halkanın işlevini yitirmemesi, ikinci halka ile olan uyumuna bağlı. Dolayısı ile üçüncü halkanın biçimi de değişecek. Dördüncü, beşinci, altıncı halka derken tüm zincirin yapısında devasa bir değişim meydana gelecek. Kanat çırpan kelebek, bulunduğu ortamdaki hava akımında küçük bir değişikliğe sebep olmuştur. Doğada enerjinin hiçbir zaman yok olamayacağı gerçeğini de göz önünde bulundurursak, minicik kanatların oluşturduğu etki bir doğal afetin ateşlenmesindeki ilk kıvılcıma benzemektedir.

Sorduğumuz soruya geri dönelim. Sevdiğimiz yiyeceklerle donatılmış bir kahvaltı ve ruhumuzu aydınlatacak müzikler, motivasyonumuzu artıracak ve günün geri kalanına olan bakış açımızı pozitif kılacak olan adım olacaktır. Uyanır uyanmaz alelacele hazırlanıp toplu taşımayla bir yere yetiştiğinizi düşünün. Zihniniz berraklaşmadan güne başlamak sizi oldukça zorlayacaktır. Pandemi sürecinde olmamız, çalışma saatine on dakika kala yataktan kalkmamız için kaçırılmaz bir fırsat. Lakin bu durumun günlerimizi, haftalarımızı ve hatta aylarımızı nasıl etkilediğini bilsek yüksek ihtimalle bu alışkanlığımızı değiştirirdik. Esneyerek bilgisayarı çalıştırma, kavramak için tekrar tekrar okunan cümleler, beni neden kimse anlamıyor haykırışları, ifadesiz bakışlar ve aynaya bakınca gördüğümüzü umursamama halleri, vb. Daha iyisini hak ettiğimizi ne zaman hatırlayacağız?

Söz gelimi, düzensiz ve sağlıksız beslendiğimizi düşünelim. Vücudumuz belirli bir zamana kadar uyum sağlayacak ve gündelik yaşamımızı aksatacak herhangi bir uyarıda bulunmayacaktır. Fakat zamanı geldiğinde bir baş ağrısı, bir mide bulantısı veya hiçbir zaman dinlenememe semptomlarıyla bizi yoklayacaktır. Beslenme düzeninden bahsetmişken şu bilgiyi atlamayalım; bağırsağımızda bulunan bazı bakteriler ve canlılar, yediklerimizin içeriği ve buradan yola çıkarak bedenimizi ne kadar önemsediğimiz hakkında bir çeşit rapor hazırlar. Bu raporu doğruca beynimize gönderir. Yani, depresif ruh halimiz sadece dışsal faktörlere bağlı olmayabilir.

Mademki küçük emeklemeler büyük adımların habercisi, daha verimli bir gün geçirmek için ne yapmalı?
 

Günün ilk savaşını siz kazanın.

Güne başladığınızda sizi bekleyen ilk görev nedir? Ajandanızı kontrol etmek, kahvaltı hazırlamak, yatağınızı düzeltmek veya temizleme jeli ile yüzünüzü yıkamak dahi olabilir. Sizi durdurmaya çalışan iç sesinize kulak asmayın ve güne sizi iyi hissettirecek aktiviteyi yaparak başlayın. İlerleyen saatlerde farkı göreceksiniz.
 

Müzik ruhun gıdasıdır.

Kimisi bir işle uğraşırken müzik dinlemeyi tercih, kimisi gereksiz bulur. Bilim bu konuda ne diyor? Yapılan çalışmalar, sözsüz müziklerin, özellikle klasik müzik dinlemenin çalışmadaki verimi artırdığı yönünde. Bir melodinin bizi götüremeyeceği mekan, hatırlatamayacağı insan, hissettiremeyeceği duygu yok. Bunun sihirli bir güç olduğunu düşünün ve müziğin doğasına kendinizi bırakın.
 

Egzersiz yapmak, zinde hissetmenin geçtiği önemli bir yol.

Hareketsiz kalmak, vücudumuzun büyük düşmanlarından biri. Özellikle dolaşım ve sindirim sistemimiz, durağan bir bedende tabiri caizse zorla çalışır. Günlük kısa süreli egzersizler stresinizi azaltır, dinçleşmenizi sağlar. British Columbia Üniversitesi bünyesinde yapılan bir çalışma, günlük egzersizlerin beynin sözel hafıza ile öğrenmeden sorumlu bölgesi olan hipokampusun büyümesini sağladığını gözlemlediler.

Kelebek etkisini başlatmaya ne dersiniz?