Fahrettin Taha Karabacak
Pink Floyd’un kurucusu ve beyni. Rock tarihinin gördüğü en iyi gruplardan birini kuran kişi. Belki David Gilmore kadar çok iyi bir gitarist veya çok iyi bir solist de değildi. O zaman nasıl bu kadar efsaneleşti?Yazımızı okurken bunu dinleyebilirsiniz :
Cambrige Technical Collage’de sanat bölümünü bitirdi. 20 yaşında liseden beri arkadaş olduğu Roger Waters ve daha sonra tanıştığı Nick Mason Rick Wright ile 1965 yılında Progressive Rock’ın öncüsü olarak bilinen Pink Floyd, kurulduğu dönemin iki Blues ustası olan Pink Anderson ve Floyd Council’den alarak vücuda geldi. Ama Pink Floyd ismini kullanana dek bir kaç isim ve bir kaç üye de değiştirdiler. Sırasıyla Sigma 6, The Megadeaths, The Architectural Abdabs, The Abdabs, The Tea Set, The Pink Floyd Sound, The Pink Floyd isimlerini kullanan grup son hali olan “Pink Floyd”da karar kıldılar. Pink Anderson ve Floyd Council fikri de Syd Barret’in aklına geldiği için grubun kurucusu olarak anıldı. Kendi yazdığı ve grubun ilk albümü “The Piper At The Gates Of Down” çıkardı. Syd Barrett grupta 1968’de çıkarılan “A Saucerful Of Secrets” albümünden sonra ayrılma kararı aldı ya da gönderildi. Çünkü Barrett’in genetik olarak şizofreni yatkınlığı ve bunun yanı sıra her gün kullandığı LSD ve de birden ünlü olmanın verdiği ağırlığı ile akıl sağlığını kaybetmeye başlamıştı. Dönemde gazetelerde sinir krizi ve uyuşturucu kaynaklı zihinsel bozulma haberleri dönse de grup arkadaşları farklı şeyler söylüyordu. Gilmour’a göre sıra dışı davranışlara ve düşüncelere sahipti. Yani intihara meyilli düşünceler gibi anormal davranışlar sergiliyordu. Mesela konser ortasında sahneyi aniden terk etme, sahnede dakikalarca aynı notayı çalma veya sırtı seyircilere dönük bir şekilde boşluğa bakmak gibi aklına geleni yapabiliyordu. Belli bir süre sonra konuşmalarındaki ve düşüncelerindeki karmaşıklık katatonik krizlere yani aniden gelen kas kasların donmasıyla belli bir süre hareketsiz kalması onu daha da kötü bir hale getiriyordu. Gruptan ayrıldıktan belli bir süre sonrada kız kardeşi dışında kimse ile görüşmüyordu. Bir ara Pink Floyd Wish You Were Here albümü üzerinde çalışırken grubu ziyaret etmiş ve onu kimse tanımamıştı. Çünkü bu süreçte hem yeteneğini hem de sağlığını kaybetmiş bir haldeydi. 2006 yılında herkesten kendini soyutladığı evinde öldü.
Tüm bunların uyuşturucu veya sinir krizi kökenli olduğunu söylemek yanlış olabilir çünkü tüm belirtilerin işaret ettiği 2 hastalık var Şizofreni ve Şizotip kişilik bozukluğu. Bunların yanında birçok kaynağa göre diğer önemli bir belirti ise yaratıcılık. Psikologlara göre Newton, Van Gogh, Einstein gibi kişilerde şizotip bozukluğu olan kişilerdi. Einstein’in çok bilinmeyen 2 oğlundan biri Edward Einstein şizofreni tanısıyla ayatının büyük çoğunluğunu akıl hastanelerinde geçirmiştir.
Şizotip kişilik ile normal insanlar arasında yapılan araştırmalara göre sanat, müzik, hayal gücü gibi alanlarda diğer kişilerden çok farklı ve yaratıcılığı çok yüksek ürünler ortaya koyduğu gözlemlenmiştir. Kapsamlı ve yaratıcı bir çalışma için beynin 2 lobunu da eşit ve ortak kullanmak gerekiyor. Normal insanlar beynin her iki tarafını da kullanırken şizotip bozukluğu olan kişilerde anormal bir şekilde sağ lobun aktif olduğu gözlemlenmiştir. Bu insanların yaratıcı olması sağ ve sol lob arasındaki bağlantı değişikliğinden olabilir. Bu kişiler 2 ellerini de rahat bir şekilde kullanmaktadırlar. Bu da bozuklukların beynin farklı bölümleri arasında efektif bir şekilde geçiş yaptığıyla ilgili olabilir. Şizotip bozukluk tedavi edilebilir eğer bunda geç kalınırsa Syd Barrett vakasında olduğu gibi farklı bir noktada son bulabilir.
KAYNAKÇA
Sıla Tanrıverdi
0 Yorum
Yorum Yap