banner

İnsanlar 100 yıla yakın bir süredir radyo dalgalarıyla dünya dışındaki gezegenlerle ve varsa uzaylılar iletişim kurmaya çalışıyor. Bu radyo dalgaları bizim evrende var olduğumuzu gösteren parmak izi niteliğinde. Yakın zamanda dünya ötesine çok güçlü sinyallerde gönderildi. Bu sinyaller sayesinde en uzağa giden uzay aracımız Voyager ile güçlü iletişimler kurduk.

Dünya Ötesi Gezegenlerle Güçlü İletişimler Kuruldu!

Bilim insanları kısa süre önce Dünya’dan uzakta bulunan birçok uzay aracına güçlü sinyaller gönderdi. Gönderilen bu radyo sinyallerinin güzergahları izlenerek en iyi hangi yıldızlara ve başka hangi gezegenlere ulaşılabileceğini tespit etmeye çalıştı.
Araştırma ekibi bu sinyaller sayesinde önümüzdeki 100 yıl içerisinde hangi yıldızlarla ve gezegenlerle iletişim kurabileceğimizin listesini çıkardı. Radyo dalgaları sayesinde gönderilen mesajlara eğer varsa uzaylıların verdiği cevap ancak 2029 yılında Dünya’ya ulaşabilecek! Bilim insanları bu konuda elde ettiği bulguları Publications of the Astronomical Society of the Pacific’te yayınladı.

Dünya dışı yaşamla ilgili çalışmalara temkinli yaklaşmamız gerektiği de bir gerçek. Washington Üniversitesi’nde eğitim görevlisi olan Kaitlin Rasmussen, çalışmanın gerçekten ilginç bir uygulama olduğunu fakat kesin bir sonuç getirmeyeceğini düşündüğünü söyledi. 

Radyo sinyalleri uzayda zayıflayıp yayıldığından dolayı varsa uzaylıların bu sinyalleri fark etmesi pek mümkün görünmüyor. Ancak uzayda bulunan güçlü araştırma araçları sayesinde -Voyager 1, Voyager2 gibi- çok daha güçlü sinyaller iletiliyor. Ayrıca NASA’NIN derin Uzay Ağı’nda dünya ötesi yaşamla ilgili gelen sinyalleri alan ve dünya geneline yayılmış bir radyo çanağı sistemi var. 

NASA Uzay Ağı tarafından gönderilen sinyaller belli bir hıza kadar yol alabiliyor ve biz de bu mesafeyi ışık yılıyla ölçüyoruz. Araştırmacılar ışık yılı ile yaptıkları araştırmalar sayesinde gönderilen bu sinyallerin diğer yıldızlara ne kadar sürede ulaşacağını ve uzaylıların bu sinyallere ne kadar sürede cevap verebileceğini tahmin etmeye çalıştılar.

Yapılan çalışmalar sonucu belirli tahminler ortaya atılmıştır. Örneğini Pioneer uzay aracıyla gönderilen bir sinyal yaklaşık 27 ışık yılı uzaklıkta olan ölü bir yıldıza 2002 yılında ulaşmış. Eğer orada bir yaşam varsa uzaylıların bize gönderdiği cevap ise ancak 2029 yılında elimize ulaşabilir.

Voyager 2 uzay aracına  1980 ve 1983 yıllarında gönderilen sinyaller ise 2007 yılında iki farklı yıldıza ulaşmıştır. Biri 26 ışık yılı diğeri 24 ışık yılı uzaklıkta olan bu yıldızlardan gelecek olan bir mesaj ise bize en erken 2030 yılında ulaşabilecek. Bu da gösteriyor ki önümüzdeki 10 yıl içerisinde uzaydan güçlü sinyaller almamız mümkün.

Yapılan bu çalışma kesinlik içermemekle birlikte California Üniversitesi’nden mühendislik öğrencisi Reilly Derrick çalışmanın: ” “Dünya dışı yaşam arayan araştırmacılara odaklanacakları daha dar bir yıldız grubu sağladığını”  söylüyor.

Bazı araştırmacılar da bu kadar iyimser değil. Bu araştırmaya şüpheyle yaklaşan gökbilimcilerden biri olan Macy Huston: “Eğer bir yanıt gönderilecek olsaydı, onu tespit etme kabiliyetimiz pek çok etmene bağlı olurdu” diyor. Gönderdiğimiz radyo sinyallerinin şu ana kadar Samanyolu galaksisinin sadece milyonda birine ulaştığını düşünürsek bu görüş hiç de hatalı sayılmaz. 

Uzaylı yaşamını arayan NASA için hala bilinmeyen pek çok etken var. Örneğin, mesaj gönderdiğimiz bir yıldızın gezegeni var mı yok mu bilmiyoruz. Günümüz teknolojisiyle bile NASA’nın gönderdiği sinyaller o kadar zayıf kalıyor ki yıldızların sinyallerimizi tespit etmesi pek mümkün görünmüyor.

Bu konuyla ilgi açıklama yapan California Üniversitesinde çalışan radyo gökbilimci Jean Luc Margot: “Uzaylıların cılız ve seyrek aktarımlarımızla insanlığı tespit etmesi muhtemel görünmüyor” diyor. 

Orada bir yerlerde başka bir yaşam ve medeniyetler varsa bunun tespit etmemiz elbette uzun zaman alacak!

 

Kaynak

banner
Top Selling Multipurpose WP Theme
banner

Yorum Bırakın

Instagram İçeriklerimiz

Adblock Detected

Please support us by disabling your AdBlocker extension from your browsers for our website.