Üretkenliğinizi Artırmak İçin Uzak Durmanız Gereken 6 Olumsuz Durum

Bir şey üretirken özen gösterir, zaman ayırır ve ürettiğimiz şeye kendimizden bir parça veririz. Bitirdiğimizdeyse ona gururla bakar ve kendi ellerimizle yaptığımız bir parçamızı bıraktığımız için mutlu oluruz. Ama bazen sıfırdan başladığımız bu yaratıcı süreçte, önümüze kendimizin koyduğu bazı engeller çıkabilir. Bu gibi durumlarda, yapacağınız en iyi şey onları saklamak değil, onları tanımaktır. 

1. Negatif Düşünce Tarzı

“Zaten olmaz...” , “Tamamen yanlış yapıyorum.”, “Ben bunu kesin yapamam...”

Gerçekçi olmak veya eleştirel olmakla karıştırılmasın, çünkü ikisi de bizlere lazım olan şeyler. Negatif bir düşünce tarzı bunlardan ziyade başından beri kendimize, yaptığımız işe inanmamakla başlar ve gerçekçi olmayan söylemler ve eleştirilerle kendini devam ettirir. Bu düşünce tarzı bir yerden sonra hem yaratıcılığımıza hem de kendimize zarar verir. Oysa benliğimizden güzel bir şeyler yaratmaya çalışırken ona zarar vermek yanlıştır.

2. Takdir Edilme İsteği

Hepimiz etrafımızdakiler tarafından yaptıklarımızın beğenilmesini, onlar tarafından onay ve takdir almayı isteriz. Bu çok normal. Ama bunu kafamızda büyütürsek sıkıntı başlar. Çünkü her şeyden çok takdir almak isteyen biri, kendi tarzını ve sanatını unutur ve yaptığını başkaları için yapar. Bu sağlıksız tutum bir yerden sonra kişinin benliğine ve sanata karşı olan tutumuna zarar verir. Hatırlanmalı ki, hiçbir zaman herkese her şeyi beğendiremeyiz. Bu imkansızdır.

3. Mükemmeliyetçilik

En iyi cevap, her zaman en mükemmeli değildir. Yaratıcı süreçlerde ‘en iyi’ ya da ‘en mükemmel’ olan düşünülerek hareket edilirse, bu hem kişiye hem de sürece zarar verir. Her zaman hatalara ve deneyselliğe yer ayırılmalıdır. Çünkü sanatın kendisi de deneyseldir. Ek olarak, aşırı mükemmeliyetçiliğin zamanla kişiye sadece stres getirdiği de bir gerçektir.

4. Baskı

Baskı hem içsel hem de çevresel bir etken olabilir. Kişi bazen yeterince iyi olmadığını, daha hızlı olması gerektiğini, daha farklı şeyler yapması gerektiğini düşünebilir. Elbette bunların hepsi dışarıdan da gelebilir. Kişi eğer sanat alanında çalışıyorsa bazen süre, satışlar, tarz vb. konularda üst çalışanlarından baskı görebilir. Unutulmamalıdır ki, içsel veya çevresel olsun, baskı yaratıcılığı arttırmaz.

5. Düşüncelerde Kalmak

Yaratmak için düşünmemiz gerekir, çok doğru. Hayal etmemiz, kafamızda planlar yapmamız ve bir şeyler kurmamız şarttır. Ama bu sürece ayırdığımız vaktin yaratıcı sürecin önüne geçmemesine dikkat etmeliyiz. Asıl amacın yaratmak olduğu kesinlikle hatırlanmalı, yoksa hem vakit hem de güzel olabilecek bir çalışma elden kayabilir.

6. Sabit Fikirlilik

Yaratıcı bir süreçte, kişi henüz varmadıysa bir şeyin farkına varmalıdır: Bir sorunun tek cevabı yoktur. Yani tekdüze bir çizgide ilerlemek söz konusu değildir. Tek cevaplı çoktan seçmeli sınavları geride bıraktığınız gibi, bunu da bırakmalısınız. Hem sanatınızı, hem kendinizi hem de yaratıcı kişiliğinizi beslemek için, açık fikirlilik en önemli şarttır.

Hatırlayın ki, herkes bu gibi duygulara ve düşüncelere kapılıyor. Ama çözüm olan onları bastırmak veya yok etmeye çalışmak değil. Her duygu ve düşünce gibi, onları da tanımalı ve onların varlığını gelişmek için kullanmalısınız. Bu gibi engellerin herkesin canını sıktığı doğru, ama onlar aynı zamanda bizim kişiliğimizi geliştirir. Onlarla başa çıkmayı öğrenmek size iyi gelecektir.