Öğrenci Kariyeri Banner

Türk Şiirine Yeni Bir Boyut Getiren "İkinci Yeni Akımı"ından Sevilen 5 Şiir

Türk Şiirine Yeni Bir Boyut Getiren "İkinci Yeni Akımı"ından Sevilen 5 Şiir

İkinci Yeni Akımı, 1950'li yılların ortalarında Garipçiler ve Toplumsal Gerçekçi akımlarına tepki olarak doğmuştur.  Şiirde kapalı anlatımı ve imgeleri yoğun olarak kullanmayı benimseyen akımın başlıca temsilcileri Cemal Süreya, Turgut Uyar, Edip Cansever, İlhan Berk ve Sezai Karakoç'tur. Bu akımdan etkilenen her bir şair, farklı yollar izleyerek, şiirimize yeni imgeler, çağrışımlar ve soyutlandırmalar getirerek Türk Edebiyatına yeni bir renk kazandırmıştır. 

Cemal Süreya Kimdir

Cemal Süreya

İkinci Yeni akımının en önemli şairlerinden biri olan Cemal Süreya, kendine özgü söyleyiş tarzı, türettiği yeni kelimeler ve kullandığı imgelerle akımın en güzel temsilcilerinden biri olmuştur. 

Sevgilim Bir Günün
Sevgilim, bir günün ortası şimdi
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor

Ben seni düşünüyorum seni
Hani tıpkı o ilk günlerdeki gibi
Kalbim diyorum kalbim
Daha dün tezgâhtan çıkmış bir su sayacı gibi
Aşkı anılar besliyor düşler kadar
Bu yüzden diyorum ki aşk eskidikçe aşktır
Sevgi eskidikçe sevgi.

Günümüz ekmeğimiz, türkümüz
Çoluğumuz çocuğumuz
Binalar yan yana yükselip gidiyor
Vapurların ağzı köpük içinde
Uzaklarda ne kapılar açılıyor
Trenin biri bir istasyona varıyor
Ordan çıkıyor biri.

Her şey biliyor her şey
Sen biliyor musun bakalım
Seni nice sevdiğimi?
Üstüne titrrediğimi?

Geldiğimi?
Gittiğimi

Hadi!

Turgut Uyar

İkinci yeni akımının şairi olarak değerlendirilmek istemese de yazdığı şiirlerde kullandığı dil ve betimlemeler ile bu akımın öncülerindendir. Şiirinde sürekli bir arayış içinde oldu.

Göğe Bakma Durağı
İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım

Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım

Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat.

Edip Cansever

İkinci yeni akımının en özgün örneklerini okurlara sunan Edip Cansever'in şiirlerindeki sevinç duygusu yerini zaman içinde bunalım, toplumsal kaygı ve yıkıcı bir umutsuzluğa bırakmıştır. 

Masa da Masaymış Ha
Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kaseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
Adam masaya
Aklında olup bitenleri koydu
Ne yapmak istiyordu hayatta
İşte onu koydu
Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
Adam masaya onları da koydu
Üç kere üç dokuz ederdi
Adam koydu masaya dokuzu
Pencere yanındaydı gökyüzü yanında
Uzandı masaya sonsuzu koydu
Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
Masaya biranın dökülüşünü koydu
Uykusunu koydu uyanıklığını koydu
Tokluğunu açlığını koydu.
Masa da masaymış ha
Bana mısın demedi bu kadar yüke
Bir iki sallandı durdu
Adam ha babam koyuyordu


İlhan Berk


İlhan Berk, daha çok anlamca kapalı şiirler yazdı. Doğu şiirinin kalıplarını sıklıkla kullandı. Kendine özgü imgelerle İkinci Yeni'de çığır açtı.

Ne Böyle Sevdalar Gördüm Ne Böyle Ayrılıklar
Ne zaman seni düşünsem
Bir ceylan su içmeye iner
Çayırları büyürken görürüm

Her akşam seninle
Yeşil bir zeytin tanesi
Bir parça mavi deniz
Alır beni

Seni düşündükçe
Gül dikiyorum elimin değdiği yere
Atlara su veriyorum
Daha bir seviyorum dağları

Sezai Karakoç

İkinci Yeni'nin biçim ve olanaklarından yararlanarak İslami temalarla şiirler de yazdı. Bunun yanında devlet, millet gibi konularını da işledi. Şiirlerinin arka planı yoğun imgeler ve çağrışımlarla yüklüdür.

Mona Roza
Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Roza siyah güller, ak güller

Ulur aya karşı kirli çakallar
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa
Mona Roza, bugün bende bir hal var
Yağmur iğri iğri düşer toprağa
Ulur aya karşı kirli çakallar

Açma pencereni perdeleri çek
Mona Roza seni görmemeliyim
Bir bakışın ölmem için yetecek
Anla Mona Roza, ben bir deliyim
Açma pencereni perdeleri çek...

Zeytin ağaçları söğüt gölgesi
Bende çıkar güneş aydınlığa
Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi
Seni hatırlatıyor her zaman bana
Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi

Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ve vardır her vahşi çiçekte gurur
Bir mumun ardında bekleyen rüzgar
Işıksız ruhumu sallar da durur
Zambaklar en ıssız yerlerde açar

 

Özgün İçerik
 


Serap GÜREL

Yıldız Teknik Üniversitesi - Endüstri Mühendisliği

0 Yorum

Yorum Yap

😄

Bültenimize kayıt olun!

Güncel haberleri takip etmek için bültenimize kayıt olun, böylece daima güncel bilgilerle donanmanıza yardımcı olabilelim.