Üniversitede sosyal bilimler okumak, temel hedefi özellikle bu olmayan çoğu lise öğrencisinin genelde ikinci tercihi, veya istemeden yerleştiği bölüm olabilir. Peki hedefleri doğru belirlemek adına öğrenciler yeteri kadar bilgilendiriliyor mu? Bu yazıda bu konuya biraz değineceğiz, sosyal bilimlerde okumanın iç yüzü hakkında bilgi vermeye çalışacağız.
Öncelikle, sosyal bilimler, düşüncelerinizin karşı tarafa aktarılması esasına dayalıdır. Dolayısıyla kendinizi ifade etme yeteğinizin olması, eğer geliştirilmesi gerekiyorsa da bunun üzerinde çalışılması gerekir. Mantıklı argümanlar ve düşünce kalıplarının açıklığı burada devreye girer. Yazılan tezler, araştırma notları ve yapılan sunumlardaki temel amaç, bilgiyi açık ve anlaşılır şekilde paylaşmaktır.
Nasıl ki sayısal temelli derslerin proje raporu hazırlama aşamalarında eldeki verileri birleştirip birbirine göre yorumlamak amacı varsa; sosyal bilimlerde de bu daha çok toplumsal olayların, kuram ve varsayımların birleştirilip yorumlanması, çıkarım yapılması şeklinde amaçlanır.
İhtiyacınız olacak diğer bir yetenek, geniş ve kapsamlı araştırma yapma yeteneği. Bu konudaki genel eğilim tamamen internet tabanlı çalışma yapmak olsa da, kesinlikle sadece dijital kaynaklara bağlı kalınmamalı. Çevrimdışı kaynakları de tarayarak elde edilebilecek bilgi derinliği ve konu genişliği gerçekten inanılmaz. Tabii ki araştırma yapılan yerlerden daha önemli olan, araştırmanın niteliği. Bu konu her ne kadar az bilinse de, araştırma sosyal bilimlerin bel kemiğidir. Yazılan metinlerin hepsinin dayanak noktası olması gerekir, argümanları geliştirebilecek veya karşı çıkabilecek kaynaklara ihtiyaç duyulur. Yazıların ne kadar kapsamlı ve başarılı olduğu, anlatılmak isteneni, eldeki verilerle en aydınlatıcı şekilde nasıl anlattığınızla ilgilidir.
Peki araştırmayı yaptıktan sonra, bunu nasıl bir ortamda bir araya getirmek ve yazmak gerekir? Bu konuda karşımıza çıkan sorunsal, bilgisayar becerileri. Özellikle istemeden sosyal bilimlere yerleşmiş olanlar tarafından yanlış bilinen, fakat okumaya başlar başlamaz kendini gösteren bir alan. En azından en temel Microsoft Office programlarını kullanabilmek, sosyal bilimler alanında okuyan/çalışan herkes için elzem bir beceridir. Araştırmanıza katkıda bulunacak, verilerin bağlantılı hale gelmesini kolaylaştıracak her program, bilmeniz halinde işinize yarar. Özellikle Prezi gibi yeni nesil sunum teknikleri ve OneNote gibi not alma/derleme yazılımları, zaman tasarrufu ve dijital ortam düzenliliği konusunda çok faydalıdır. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek için bakınız
Son bir öneri ise, genel kültüre yönelik. Sosyal bilimler, hayatın her alanına sirayet eden ve sonuç çıkarma odaklı bir disiplin olduğu için, insanın hayatın her alanına dair ne kadar bilgisi olursa, bunları kullanma imkanı da artıyor. Ne de olsa daha çok bilmek, daha çok yorumlamak ve olaylara farklı açılardan yaklaşmak demek. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek için bakınız
Özgün İçerik: Pınar Arabacı
Öncelikle, sosyal bilimler, düşüncelerinizin karşı tarafa aktarılması esasına dayalıdır. Dolayısıyla kendinizi ifade etme yeteğinizin olması, eğer geliştirilmesi gerekiyorsa da bunun üzerinde çalışılması gerekir. Mantıklı argümanlar ve düşünce kalıplarının açıklığı burada devreye girer. Yazılan tezler, araştırma notları ve yapılan sunumlardaki temel amaç, bilgiyi açık ve anlaşılır şekilde paylaşmaktır.
Nasıl ki sayısal temelli derslerin proje raporu hazırlama aşamalarında eldeki verileri birleştirip birbirine göre yorumlamak amacı varsa; sosyal bilimlerde de bu daha çok toplumsal olayların, kuram ve varsayımların birleştirilip yorumlanması, çıkarım yapılması şeklinde amaçlanır.
İhtiyacınız olacak diğer bir yetenek, geniş ve kapsamlı araştırma yapma yeteneği. Bu konudaki genel eğilim tamamen internet tabanlı çalışma yapmak olsa da, kesinlikle sadece dijital kaynaklara bağlı kalınmamalı. Çevrimdışı kaynakları de tarayarak elde edilebilecek bilgi derinliği ve konu genişliği gerçekten inanılmaz. Tabii ki araştırma yapılan yerlerden daha önemli olan, araştırmanın niteliği. Bu konu her ne kadar az bilinse de, araştırma sosyal bilimlerin bel kemiğidir. Yazılan metinlerin hepsinin dayanak noktası olması gerekir, argümanları geliştirebilecek veya karşı çıkabilecek kaynaklara ihtiyaç duyulur. Yazıların ne kadar kapsamlı ve başarılı olduğu, anlatılmak isteneni, eldeki verilerle en aydınlatıcı şekilde nasıl anlattığınızla ilgilidir.
Peki araştırmayı yaptıktan sonra, bunu nasıl bir ortamda bir araya getirmek ve yazmak gerekir? Bu konuda karşımıza çıkan sorunsal, bilgisayar becerileri. Özellikle istemeden sosyal bilimlere yerleşmiş olanlar tarafından yanlış bilinen, fakat okumaya başlar başlamaz kendini gösteren bir alan. En azından en temel Microsoft Office programlarını kullanabilmek, sosyal bilimler alanında okuyan/çalışan herkes için elzem bir beceridir. Araştırmanıza katkıda bulunacak, verilerin bağlantılı hale gelmesini kolaylaştıracak her program, bilmeniz halinde işinize yarar. Özellikle Prezi gibi yeni nesil sunum teknikleri ve OneNote gibi not alma/derleme yazılımları, zaman tasarrufu ve dijital ortam düzenliliği konusunda çok faydalıdır. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek için bakınız
Son bir öneri ise, genel kültüre yönelik. Sosyal bilimler, hayatın her alanına sirayet eden ve sonuç çıkarma odaklı bir disiplin olduğu için, insanın hayatın her alanına dair ne kadar bilgisi olursa, bunları kullanma imkanı da artıyor. Ne de olsa daha çok bilmek, daha çok yorumlamak ve olaylara farklı açılardan yaklaşmak demek. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek için bakınız
Özgün İçerik: Pınar Arabacı
0 Yorum
Yorum Yap