Snowpiercer: 1001 Vagonlu Tren

Küresel ısınma daha da büyük bir probleme dönüşünce dünya üzerindeki ülkeler atmosfere CW7 adı verilen bir kimyasal madde salar ve dünya soğumaya başlar. Bu sebeple de yeni bir buzul çağına girilir. Yeryüzündeki birçok insan hayatını kaybeder, geriye sadece 1000 kişi ve hiç durmadan hareket eden Wilford’ın 1001 vagonlu treni kalır. Bu hikâyenin 1982 yılı yapımı bir çizgi romanı, 2013 yapımı bir filmi ve 2020 yapımı bir dizisi bulunmaktadır. Dizide olay yaşandıktan yedi yıl sonrası, filmde olay yaşandıktan on yedi yıl sonrası anlatılmaktadır.

Tren kendi içerisinde dengelere sahip bir ekosistemdir. Her bir yılda dünya etrafında bir tam tur atar ve her yıl aynı noktadan geçer. Anlatılan hikâyede vagonlar ile bizim dünyamızdaki benzerlikler çarpıcı bir şekilde vurgulanmıştır. Trende zenginler, orta sınıf ve en alt tabaka yani trenin kuyruğu bulunmaktadır. Kuyruk diye bahsedilen kısım aslında bizim hayatımızda şehrin dışına itilenlerdir. Sayıca en fazla olup, en dar alanda yaşamak zorunda olanların yani kuyruğun devrim girişimi başlatıyor hikâyeyi.

Eşit haklar ve koşullar için ayaklanan kuyruktakilerin hareketiyle bir devrim hikayesi gibi kulağa gelse de aslında aynı kısır döngüde döndüklerini ve her seferinde başladıkları noktaya geldiklerini fark ediyoruz. İngilizcedeki devrim “revolution” kelimesinin bir diğer anlamı da yörüngesel döngüyü temsil eden “orbital revolution”dır. Bu noktadan baktığımızda gezegenlerin hareketi de devrimseldir. Trenin bir turunu bir yılda tamamlaması gibi, dünya da güneş etrafındaki bir turunu bir yılda tamamlar. Dünya’da bir çeşit ulaşım aracıdır aslında. Hikayedeki trendir dünya. Dünya’da tıpkı tren gibi önceden belirlenmiş bir rotada yani yörüngede hareket eder. Biz onun belirlediği sınırlar içerisinde dilediğimiz yere gitmekte özgürüz. Sahi bu noktadan baktığınızda özgür müyüz? Hepimiz aynı trenin içerisindeyiz. Hepimiz hayatın farklı vagonlarında hayat mücadelesi veriyoruz. Kuyruk da biziz, üst tabakada. Şimdi tekrar soralım kendimize kendi irademizle seçtiğimiz şeyleri belki de biz seçmiyorsak. Sadece buna inandırıldıysak? Ya irade diye bir şey yoksa?

Şimdi bu bakış açısıyla, 2013 yapımı filmi ve 25 Ocak 2021’de Netflix’de ikinci sezonu yayınlanan diziyi izlemenizi tavsiye ediyorum.

İzledikten sonra fikirlerinizi bizimle paylaşmanızı bekliyouz. Belki de benim sorduğum soruların cevaplarını siz bulabilirsiniz ya da bambaşka sorulara cevap ararız.

Özgün İçerik