Öğrenci Kariyeri Banner

Sahneye Çıkan İlk Kadın Oyuncu: Afife Jale

Sahneye Çıkan İlk Kadın Oyuncu: Afife Jale

AFİFE JALE'Nİ HAYATI HAKKINDA

  • Afife Jale, 1902’de İstanbul’un Kadıköy semtinde dünyaya geldi.

  • İstanbul Kız Sanayi Mektebi’nde eğitim gören Afife Jale, Darülbedayi’nin 10 Kasım 1918’de açtığı tiyatro sınavını kazandı. (TDK, Darülbedayi: Güzel sanatlar kuruluşu.)

  • Müslüman kadınların sahneye çıkmasının yasak olduğu o dönemde, sadece kadınlara özel oyunlarda oynamaları düşüncesiyle Müslüman kadınlar Darülbedayi bünyesine alındı.

  • Darülbedayi’ye alınan 5 kadından biri olan Afife Jale’nin arkadaşlarından üçü sahneye çıkamayacakları gerekçesiyle kursu bıraktı. Refika Hanım suflör olarak Darülbedayi kadrosunda yer alırken Jale ise stajyer oyuncu kadrosuna girdi.

  • Afife Jale, 1920’ye kadar oyun provalarına katıldı ancak hiç sahneye çıkmadı.

  • İlk oyunu, Hüseyin Suat'ın "Yamalar" adlı oyununda oynayan Eliza Binemeciyan topluluktan ayrılıp Paris’e gidince, 1920’de Binemeciyan’ın yerine Kadıköy’deki Apollon Tiyatrosu’nda Emel rolüyle sahneye Afife Jale çıktı.

  • Afife Jale ilk sahneye çıktığı geceyi şu cümlelerle anlatmıştır: "Hayatımda mesut olduğum ilk gece. Sanatın ruhuma verdiği güzel sarhoşluk içindeyim. O piyeste (Yamalar) güzel bir sahne vardır; ağlama sahnesi. Orada taşkın bir saadetle gerçekten ağladım. Alkış, alkış, alkış… Perde kapandı, açıldı. Bana çiçekler getirdiler. Perde tekrar kapandı. Muharrir * (Hüseyin Suat Bey) kuliste bekliyormuş. Ben çıkarken durdu, alnımdan öptü. ‘Bizim sahnemize bir sanat fedaisi lazımdı. Sen işte o fedaisin’ dedi.” (*TDK, Muharrir: Yazar)

  • "Jale" takma adı ile sahneye çıktı. Böylece sahneye çıkan ilk Türk kadını olarak tarihe geçti. O günden sonra “Afife Jale” olarak anılan Afife Hanım, ertesi hafta Tatlı Sır oyunu ile sahneye çıktı ve o gece polis tarafından tutuklanmak istendi. Kınar Hanım'ın yardımıyla kaçtı. Üçüncü piyesi olan Odalık oynanırken tiyatro polis tarafından basıldı ve tutuklanmamak için kaçmak zorunda kaldı. Babası Hidayet Bey, tiyatro oyuncusu olmasına karşıydı. Afife Hanım, ayrılmak zorunda kaldı. Dahiliye nezaretinin Müslüman kadınların kesinlikle sahneye çıkamayacaklarına dair bildirisi Darülbedayi Yönetim Kurulu’na ulaştırılınca işten çıkarıldı. (Dahiliye Nezareti, Günümüz Türkçesi: İçişleri Bakanlığı)

  • Yaşadığı sorunlar nedeniyle şiddetli baş ağrıları çeken Afife Hanım, doktorunun morfinle tedavi yoluna gitmesi üzerine morfin bağımlısı oldu.

  • Birkaç yıl sonra Burhanettin Tepsi Kumpanyası ile Anadolu'da turneye çıktı; daha sonra da Fikret Şadi'nin Milli Sahne'siyle çeşitli kentlerde temsiller verdi. 1923 yılında Türkiye'de cumhuriyetin ilan edilmesinden sonra yeni rejim Türk kadınlarının sahneye çıkması önündeki yasal engeller kaldırmış, tersine kadınların sahneye çıkmasına destek olmuştu. Atatürk’ün söz konusu konuşması şöyledir: “Efendiler… Hepiniz mebus olabilirsiniz… Vekil olabilirsiniz… Hatta Reisicumhur olabilirsiniz… Fakat sanatkar olamazsınız… Hayatlarını büyük bir sanata vakfeden bu çocukları sevelim. Buna göre yalnızca tiyatrocular için değil, tüm sanatçılar için yüceltici, özgüvenlerini arttırıcı ve yaratıcılık yolunda yönlendirici bir desteğin oluşturulacağı vurgulanmıştır.” Fakat morfin bağımlılığı nedeniyle sanatçının sağlığı bozuldu ve tiyatroyu bırakmak zorunda kaldı.

  • 1928 yılında gittiği bir Hafız Burhan konserinde ona tamburuyla eşlik eden Selahattin Pınar ile tanıştı ve 1929 yılında evlendi.Selahattin Pınar Afife ile tanıştığı günü "Bir bahar akşamı rastladım size" adlı besteyle taçlandırır. Selahattin Pınar Afife'ye "Sen daha önce nerelerdeydin." der. O kadar aşık olurlar ki birbirlerine ailelerinin karşı çıkmalarına rağmen 1929'da evlenirler. Fakat Afife'nin morfin bağımlılığı devam eder.  Afife Hanım'ın morfin bağımlılığı evliliklerini olumsuz etkilediği için bir gün deli gibi aşık olduğu eşine "Lütfen beni terk et." der. 1935 yılında boşandılar.

  • Uyuşturucu bağımlılığından kurtulamayan Afife Jale, son yıllarını Darülbedayi' deki dostlarının yardımıyla yatırıldığı Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi' nde geçirdi. Hastanenin morfimanlar koğuşunda 39 yaşında iken 24 Temmuz 1941'de vefat etti. Mezarı Kazlıçeşme mezarlığındadır.

Ölümünden sonra anısına yapılan işler: 

  1. 1997 yılından beri sanatçının anısında Yapı Kredi tarafından "Afife Tiyatro Ödülleri" düzenlenmektedir. 
  2. Bestesi Turgay Erdener'e, koreografisi Beyhan Murphy'e ait Afife Jale Bale Süiti (1998) ve Selva Erdener'in Afife adlı müzik albümü sanatçının anısını yaşatan eserlerdendir.
  3. Afife Jale'yi bir kez daha onurlandırmak adına 2016 yılında 20. Afife Tiyatro Ödülleri töreninde o güne kadar Muhsin Ertuğrul Özel Ödülü ve Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu ödüllerini almış yirmi oyuncunun Afife Jale olarak poz verdiği fotoğraflardan oluşan Afife Jale'ye Saygı adlı fotoğraf sergisi sergilenmiştir.
  4. 2008 yılında Afife Jale'nin hayatı Ceyda Aslı Kılıçkıran'ın yönettiği "Kilit" filmine konu oldu. 

Yazar ve gazeteci Nezihe Araz, Afife Jale için yazdığı tiyatro oyununda Jale’nin ağzından şu sözlere yer verdi: “Beni acıyarak değil, düşünerek, severek, kucaklayarak hatırlayın. Tiyatro varsa ben de varım.” 

  • Afife Jale'nin  hayatıı pek çok kadına ve sanatçıya ilham kaynağı olmuştur. 
  • Afife Tiyatro Ödülleri'nin 20. yılı anısına şimdiye kadar bu ödülü alan 20 kadın oyuncu, Afife Jale pozu verdi.

 

 

Özgün İçerik: Bu içerik ÖğrenciKariyeri yazar ekibinden ELİF TURANLIGİL tarafından oluşturulmuştur. 


Elif Turanlıgil

Öğrenci Kariyeri yazarlarından Elif Turanlıgil..

0 Yorum

Yorum Yap

😄

Bültenimize kayıt olun!

Güncel haberleri takip etmek için bültenimize kayıt olun, böylece daima güncel bilgilerle donanmanıza yardımcı olabilelim.