Sosyal jetlag nedir? Bildiğimiz jetlag mı, yoksa tamamen farklı bir kavram mı? İnsan vücudunda meydana gelen hangi değişiklikler sosyal jetlaga neden oluyor? Bu soruların cevabını öğrenmek için okumaya devam et!
Nedir Bu Sosyal Jetlag?
Günlük yaşamımızda sürekli sonu gelmeyen bir koşuşturmacanın içerisindeyiz. İş ve okul gibi sosyal yükümlülüklerimizi sürdürmeye çalışıyoruz. Bunlardan arta kalan sürelerde ise hobilerimize, meraklarımıza, ailemize ve arkadaşlarımıza vakit ayırmaya çalışıyoruz. Ama ne yazık ki elimizde bunları yapabilmek için sadece 24 saatimiz var. Peki bu yoğun tempoyu idare ederken ne kadar başarılı oluyoruz? Yaşamımızı kalıplara sokan zamanlar; Güneş'in, vücudumuzun saati ve sosyal saatimiz birbirleriyle ne kadar uyumlu diyebiliriz? Acaba sabah erken kalkmak için kurduğumuz saatin alarmı çaldığında biraz daha uyuma isteğimiz, bu saatler arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanıyor olabilir mi?
Ne Kadar Da Çok Saat Var! Güneş'in Saati ve Biyolojik Saat
Bu sorulara cevap vermeden önce bahsedilen saatleri açıklamakta fayda var. Güneş’in saati, Dünya'nın kendi ve Güneş etrafında dönüş hareketiyle oluşan saat kavramıdır. Yani tam anlamıyla gece ve gündüzün birbirini takip eden döngüsü dediğimiz doğanın saatidir.
Biyolojik saat, bir canlının belirli aralıklarla tekrarladığı fiziksel, zihinsel ve davranışsal değişiklikler olan biyolojik ritmi, yöneten organizmanın doğuştan gelen zaman aracı olarak tanımlanabilir. Uyku, vücut sıcaklığı ve hormonların döngüsü gibi olaylar, biyolojik saatimiz tarafından kontrol edilen biyolojik ritimlerimizdir. Biyolojik saatimiz mevsimlerden ve gece-gündüzden etkilenir.
Günlük Yaşantımızın Tamamı: Sosyal Saat
Sosyal saat; iş ve okul gibi sosyal yükümlülüklerimizi yerine getirmek için uymamız gereken zaman dilimi olarak hayatımız içerisinde yer alıyor. Bir yere yetişmek için belirlediğimiz saat ya da sabah işe yetişebilmek için trafik ve hazırlanma süresini de düşünerek kurduğumuz alarm, bizim sosyal saatimizi oluşturuyor.
Biyolojik ve sosyal saat arasında oluşan uyumsuzluğa sosyal jetlag adı veriliyor. Yapılan çalışmalara göre dünyadaki insanların üçte ikisinin haftada en az bir kez sosyal jetlag yaşadığı düşünülüyor.
Sosyal Jetlag Hangi Problemlere Yol Açıyor?
Günümüzde daha çok biyolojik saatimizi bir kenara bırakıp sosyal saatlerimizi yakalamaya çalışıyoruz. Sosyal aktivitelerimiz, eğlenme, çalışma, yemek yeme, uyuma saatlerimizin hepsini sosyal normlara göre belirliyoruz. Biyolojik saatimizin ihtiyacı olan uyku süresini daha karşılayamadan, mecburen işe gitmek için kurduğumuz alarmın çalmasıyla uykumuzu alamadan kalkmak zorunda kalıyoruz. Vücudumuz da doğal olarak bu saatler arasındaki kaymadan etkileniyor. Bu noktada da sosyal jetlagın en belirgin semptomu olan uyku problemiyle karşı karşıya kalıyoruz. Kronik uyku yoksunluğu otoriteler tarafından; aynı tip 2 diyabet, kalp hastalığı, obezite ve depresyon gibi "halk sağlığı salgını" olarak nitelendiriliyor. Bu hastalıkların yanında uyku yoksunluğu, günlük yaşantımıza da zarar vererek uyanıklığımızı, el göz koordinasyonumuzu, hafızamızı, mantıksal akıl yürütmemizi ve duygusal istikrarımızı etkiliyor.
Ayrıca doğal Güneş ışığının döngüsünü kaçırarak sürekli yapay ışığa maruz kalmak, birçok kişinin uyku zamanlamasının gecikmesine ve dolayısıyla sosyal jetlag yaşamasına neden oluyor.
Peki Sorun Sadece Uyku Problemi Mi?
Sosyal jetlag durumunun ortaya çıkardığı problemler maalesef uyku ile sınırlı değil. Kötü ruh hali ve yorgunluğa da neden oluyor. Hücrelerimizin her birinin içinde, vücudumuzdaki hemen hemen her fizyolojik sürecin zamanlamasını yöneten moleküler bir saat mevcuttur. Biyolojik saatler hormon salgılarımızı, bağışıklık hücrelerimizin aktivitesini, vücut ısımızı, hatta günün ve gecenin farklı zamanlarında ruh halimizi kontrol eder. Bir kişinin her hafta deneyimlediği sosyal jetlag'ın her saati için, kalp damar hastalığına yakalanma olasılığında %11'lik bir artışa neden olduğu araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır.
Bunun yanında başka bir çalışma, daha yüksek seviyelerde sosyal jetlaga sahip yetişkinlerin, daha düzenli uyku düzenine sahip olanlara kıyasla fazla kilolu veya obez olma ihtimalinin daha yüksek olduğu sonucunu ortaya çıkarmıştır.
Sosyal jetlagın önüne geçebilmek için yapılabilecek en önemli şey olabildiğince güneş ışığı almak. Hayatı kaçırmadan, biyolojik saatinizi koruduğunuz ve bol güneşlenmeli bir gün geçirmeniz dileğiyle…
0 Yorum
Yorum Yap