Okunması Gereken Bir Başyapıt Körleşme'den Alıntılar

Dünya edebiyatının başyapıtlarından biri olduğu tartışmasız kabul edilen Körleşme, Elias Canetti’in kurguladığı zaman ve mekân, kullandığı üslup, karakterlerini aktarmadaki başarısı sayesinde sınırları aşıp evrenselliğin en üst boyutlarına ulaşır. Yetmişli yılların ikinci yarısında bir gün Ahmet Cemal, şahsen tanışmadığı Oğuz Atay'dan bir telefon alır. Oğuz Atay, saat altıda Atlas Sineması’nın önünde randevu verir. Buluştuklarında Oğuz Atay ona Körleşme’nin İngilizcesini verip “Müthiş bir yazar, romanı da öyle,” der ve Almancasını çevirmesini önerir, böylece bu müthiş eser Ahmet Cemal tarafından Türkçemize kazandırılmış olur.

Kitap, her dönem ve toplumun vazgeçilmez parçası olan aydın kimliğini derinlemesine incelenir. Körleşme, bilimsel çalışmaları ve hep daha fazlasını öğrenmek için her şeyden vazgeçmiş bir Sinoloji profesörü olan, yaşamsal faaliyetlerini tüm ayrıntılarıyla planlayan, bilim uğruna toplumdan uzaklaşan ve topluma karşı körleşen bireyi anlatır. Kitaplığını hastalık derecesinde önemseyen bir insanı ve bu insanın düşüncelerini, kafasında oluşturduğu zihin dünyasını görebilmek oldukça etkileyici.

Körleşme'den Alıntılar

“Bir kitaplık, dünyadaki en büyük vaatten daha değerliydi.”

"Kişi, öteki insanlardan uzaklaştığı ölçüde hakikate yaklaşır. Günlük yaşam, yalanlardan kurulu yüzeysel bir düzendir.”

“İnan ki, hiçbir ölümlü insan, ağırlığınca kitap kadar etmez...”

“Kültürlü bir insanın ruhu, eksiksiz bir cephaneliktir ancak kültürlü olmaları nedeniyle bu cephaneliği kullanma gözü pekliğini ender gösterdiklerinden, bu durum pek anlaşılmaz.”

“Bir kitapçı, bir kraldı. Ama bir kraldan hiçbir zaman kitapçı olamazdı.”

"Hata işlemek ve bunu düzeltmek için çaba harcamaktan kaçınmak, asıl yanlış davranış budur. Yanlış bir iş yapmışsan, onu düzeltmekten hiçbir zaman utanmamalısın."