Öğrenci Kariyeri Banner

İşi Almak İçin 30 Saniyeniz Var!

İşi Almak İçin 30 Saniyeniz Var!

 

Bir kişinin 30-60 saniye aralığında karşısındaki tanımadığı bir kişiye birkaç cümle ile kendini tanıtmasına “asansör konuşması” denir.

Aslında bu bir metafor olarak kullanılır. Daha akılda kalıcı olması açısından bir örnek vermek gerekirse,

İstanbul’da herhangi bir plazada çok istediğiniz bir iş için görüşmeye gittiğiniz varsayalım. Asansöre bindiniz ve 13. katın düğmesine bastınız. Asansör 3. kata geldiğinde kapı açıldı ve birisi bindi ve sizinle aynı kata gidiyor. Bu kişi sizin girmeye çalıştığınız şirketin İK Müdürü veya Üst Düzey Yöneticisi. 13. kata gelene kadar kendinizi işe aldırmak için 45 saniyeniz var. O kişiye ne söylerdiniz ki asansörden indiğinizde işi almış ve aklında kalıcılık sağlamış olsun ?

Tabii ki bu sadece plazalarda geçerli değil. Tanışmayı istediğiniz bir kişiye gittiğiniz bir etkinlikte de denk gelebilirsiniz, bir market sırasında da, bir sanat galerisinde de veya hiç ummadığınız bir yerde de. Burada asansör metaforu sadece sürenin kısıtlı olduğunu anlatmak için kullanılıyor.

Asansör Konuşmasıyla Ne Kazanırız?

Günlük hayatımızda yeni tanıştığımız kişilere karşı farkında olmadan zaten 60 saniyelik reklamlarımızı yapıyoruz. Bu, toplantıyı açan ilk cümle, yeni tanıştığınız birine karşı ilk cümleleriniz veya uzun zamandır takip ettiğiniz bir kişiyle aniden karşılaşma anınız olabilir. Bu yüzden asansör konuşmaları kişiye özeldir ve ilk cümle o kişiye karşı spesifik olmalıdır ki akılda kalıcılığınız artsın. Bu sayede kısa bir süre içerisinde yatırım alabilir, işi kapabilir veya tüm bunlar için özel bir görüşme fırsatı yakalayabilirsiniz.

 

Bir insanla hiç beklenmedik bir yerde karşılaştığınızda en çok kullanılan soru tipi “Ne işle uğraşıyorsunuz?” dur fakat bu sorunun altında yatan asıl soru “Yaptığınız iş benim çevreme, networküme nasıl katkıda bulunabilir?” Yani kimse sizin ne iş yaptığınızı merak etmiyor. Asıl ilgilenilen şey, sizin yaptığınız çalışmaların o kişiye nasıl katkıda bulunabileceğidir. Bu şekilde düşünüp 45 saniyeyi verimli geçirdiğinizde karşınıza şaşırtıcı sonuçlar çıkacağını göreceksiniz.

 

 

Akılda Kalıcı Bir Asansor Konuşmasının Özellikleri:

  • Önceden hazırlayacağınız bu konuşma 30-60 saniye arasında olmalı ve size ait bir fikri kısa bir şekilde özetlemelidir.
  • Konuşmanız akıcı ve akılda kalıcı olması gerekir. Çünkü anlatmak istediğiniz fikri karşıya geçiremezseniz bir işe yaramaz.
  • Sadece sizin işinize özgü özel teknik kelimeleri kullanmaktan kaçının. Bu sizin ikinci bir görüşme fırsatınız olsa bile yok etmeniz demektir.
  • Görsel bir fotoğraf canlandıracak cümleler akılda kalıcılığı artırabilir. Konuşmalarınızı kısa bir hikayeyle bağlayabilirsiniz.
  • Konuşmanız genel olmamalıdır. Konuşacağınız kişilere göre birkaç farklı tür konuşma hazırlayabilirsiniz.

 

 

8 Adımda Kendi Asansör Cümlenizi Oluşturun!

Bütün adımları öğrendik. Şimdi kendi cümlelerimizi ve püf noktaları kullanarak bir asansör konuşması oluşturalım.

     1. Adım: Siz Kimsiniz?

Çok resmi bir yerde olmadığınız sürece sadece adınızı söyleyin ve isminizin çağrıştırdığı bir imge veya komik bir hikayesi varsa kısaca anlatabilirsiniz. Herhangi bir yaka kartı takmanız gereken bir ortamdaysanız işiniz daha kolay. Sadece yaka kartınızı görünür bir yere taktığınızdan emin olun. Bunun için sağ tarafa takmak daha etkili olacaktır. Çünkü el sıkışırken isminizin dikkatini çekmesi önemlidir. (Pandemi dolayısıyla artık el sıkışılmıyor ama aklınızda bulunsun.)

 

     2.Adım: Ne İşle Meşgulsünüz?

Sadece kartvizitinizde yazanları söylemekle kalmayın ve kendinizi etiketlemeyin. Birçok insan sadece işinin ismini söylediği için konuşma bitiyor ve o kişi fırsatı kaçırıyor.

Örneğin, işinizi soran birine sadece “İş Geliştirme Uzmanı’yım” derseniz konu kapanacaktır ve kendinize bir etiket yapıştırmış olacaksınız. Fakat o kişiye “şirketimin globalde genişlemesi için sık sık görüşmelerde bulunuyor ve şirket hakkında kritik kararların verilmesinde yöneticilerime yardımcı oluyorum.” derseniz işinizle ilgilenmese dahi konuyu devam ettirmek adına size “Hangi şirkette çalışıyorsunuz?” veya “Kimlerle görüşüyorsunuz?” diye bir soru alabilirsiniz.

Üniversite öğrencilerine yönelik bir örnek daha vermek gerekirse, Yıldız Teknik Üniversitesi Biyomühendislik bölümünde okuyan bir öğrenciyi ele alalım. Kendisi için iş veya staj anlamında faydalı olabilecek birine “Merhaba benim ismim Atakan, Yıldız Teknik Üniversitesi Biyomühendislik öğrencisiyim.” der ve susarsa konuşma bitebilir. Fakat Atakan, hayalini ve tutkularını okuduğu bölümle birleştirip “Merhaba, ben Atakan. Gelecekte tüm insanlığa faydalı olabilmek için farklı  nanomaddeler veya biyomalzemeler üretmek için Yıldız Teknik Üniversitesi Biyomühendislik bölümüne gidiyorum. 1. Sınıf öğrencisiyim.” dediği takdirde iki konuşma arasındaki büyük farkı gördünüz mü ?

 

      3.Adım: En Çok İlgi Duydunuz Şey Nedir ve Hangi Konuda Uzmansınız ?

İnsanlar genellikle işi uzmanıyla yapmak ister. Muhtemelen şu an hiçbir konuda uzman olmadığınızı düşünüyor olabilirsiniz ama bu mantıkla düşündüğünüz takdirde mutlaka çıkacaktır. Bu bilgi sizi farklılaştıracak ve karşıdaki kişinin aklında kalmanızı sağlayacak herhangi bir detay olabilir.

 

       4.Adım: Sizin Çalışma Tarzınız Nedir ?

Olaylara stratejik mi yaklaşırsınız yoksa duygusal mı ? Yoksa her ikisini harmanlar mısınız ? Çalıştığınız şirketteki veya STK’daki çalışmalarınıza bakın ve olumlu değerlendirmeleri düşünün. İşinizi teknik mi yapıyorsunuz veya hazırladığınız küçük detaylar projeyi sona daha mı çok yakınlaştırıyor ? Unutmayın ki etiketleme yapmak yok.

     

     5.Adım: O Kişiye Ne Katabilirsiniz?

Bu bölümde konuştuğunuz kişiye ne katabileceğinizi düşünün ve bunları düşünürken konuştuğunuz kişinin bakış açısıyla hareket edin. Size göre doğru olan şeyleri anlatarak herkese bir asansör konuşması hazırlayamazsınız. Mesela “Türkiye’nin en büyük öğrenci platformunun Blog kısmında bulunan yazıları 2 haftalık bir çalışmayla 3 kat okunma sayısına ulaştırdık.” gibi.

 

        6.Adım: Kendi küçük hikayenizi oluşturun.

Sonuçlarından çok mutlu olduğunuz bir olayı veya projeyi düşünün ve hikayenizi bu çerçevede oluşturun. Çünkü insanlar gurur duydukları şeyi daha heyecanlı anlatırlar. Ayrıca hikayeleştirilerek anlatılan olaylar normale göre %70 akılda kalır. (Yıldız Teknik’te Biyomühendislik okuyan Atakan’ın hikayesini hatırlarsınız fakat aradaki maddeler çok fazla aklınızda kalmamıştır.)

Geçmişinizi biraz düşünün. Bu küçük anektodları oradan bulup çekin. Hikayelerini bu çerçevede hazırlayın. Göreceksiniz ki konuşmalarınız daha etkili olacak

 

         7.Adım: Harekete geçmek için geç kalmayın.

İneceğiniz kata gelmek üzeresiniz. Bir şeyler yapmanız lazım. Bu kadar anlattınız ve en son olarak ne yapmak istediğiniz açık açık söyleyin ve bu proje için o kişiyle nasıl iletişim kurabileceğiniz sorun. Kendinize güvenin ve bir sonraki görüşme için bir telefon, kartvizit veya e-mail isteyin. Kurabileceğiniz bir networkü sırf iletişim adresi istemedğiniz için kaybetmeyin.

 

          8.Adım: İneceğiniz kata geldiniz!

 

Asansörün kapısının açılma sesini duydunuz. Tebrikler! Şuan sizinde bir asansör konuşmanız var. Unutmayın, bu konuşmayı her ortama ve kişiye karşı farklı bir şekilde hazırlamalısınız. Bol bol pratik yaparak bu işin uzmanı haline gelebilirisiniz. Bu arada o çok istediğiniz iş vardı ya, o halloldu :)

Yazar Notu: Asansör konuşmanız da CV’niz gibi sizi en iyi tanıtan cümlelerden oluşmalıdır. Yalnız tek bir fark vardır ki asansör konuşması her zaman yanınızdadır. Düşünün, karalayın ve risk almaktan korkmayın.

 

Özgün İçerik


Atakan  Güngör

Yıldız Teknik Biyomühendislik 2. sınıf öğrencisiyim. Öğrenci Kariyeri'nde 1.5 yıldır Organizasyon Ekibi'nde ve Mart ayından beridir de Yazar Ekibi'nde bulunmaktayım.

1 Yorum

  • Arya Teselli

    Harika!

Yorum Yap

😄

Bültenimize kayıt olun!

Güncel haberleri takip etmek için bültenimize kayıt olun, böylece daima güncel bilgilerle donanmanıza yardımcı olabilelim.