İş Dünyasında Sessiz İstifanın Ardından 'Sessiz İşten Çıkarma' Akımı!

Pandeminin ardından yavaş yavaş normale dönen iş hayatıyla alakalı bu yıl birçok yazı okuduk. Geçen yılı kasıp kavuran büyük istifa dalgası, iki aydır gündemi meşgul eden sessiz istifa ve şimdi de sessiz işten çıkarma.

Özellikle z kuşağı ile birlikte hayatımıza giren sessiz istifa; çalışanın mesai saatleri içerisinde kendisini fazla yıpratmadan işini yapması ve mesai saatleri dışında çalışmayı reddetmesi olarak tanımlanıyor. Şimdi de buna karşılık, işverenin tepkisinin analizi sonucunda yeni bir terim ortaya atıldı: “Sessiz işten çıkarma”.

Çalışanı Yıldırarak İstifaya Zorluyorlar!

Sessiz işten çıkarmayı kısaca tanımlamak gerekirse; yönetici veya işverenin, çalışanı istifaya zorlayacak bir şekilde yaptığı pasif agresif eylemlerin bütünü. Bu durum genelde yöneticinin bir çalışanı kovarken yaşanan stres ve rahatsızlığı önlemek istediğinde ortaya çıkıyor. Yönetici, birisini direkt kovmak yerine birçok pasif agresif yöntemle çalışanı yıldırma çabasına girişiyor.

Buna birkaç örnek vermek gerekirse; yöneticiniz sizi şirket içinde dışlıyor, önemli toplantılara çağırmıyor, e-mail’lerdeki cc’lerden çıkarılıyor olabilirsiniz. Bunun tam tersi de olabilir: O kadar fazla iş yükü verir ki kendinizi yıpratır, işin içinden çıkmak için istifa edersiniz.

İş yerinde açık bir şekilde hissedilen eşitsizlikler de buna dahil olabilir. Belli belirsiz performans raporlarına binaen yapılan zamlar sizi bulmuyor, ek getirilere erişemiyor olabilirsiniz. Bu durumda sessizce işten çıkmaya uygunsunuzdur. Kısacası, yöneticiler “Sizin sessiz istifanız varsa bizim de sessiz işten çıkarmamız var.” diyor. Bunu da çalışanlarına minimum hak ve ücreti uygun görerek yapıyor.

Kaynak