Öğrenci Kariyeri Banner

Hücresel Hafıza: Dengeni Kur!

Hücresel Hafıza: Dengeni Kur!

Var olan her hücre, kendi beyni olmasa bile bir hafızaya sahiptir. Her hücrenin bir hissi vardır. Uzun yıllar bu tezin mantıksız olduğu düşünülse de son 6 yıldır hücresel hafıza üzerinde ciddi araştırmalar yapılıyor ve ortaya çıkan kanıtlara destek veriliyor.

Beyin dışında düşünme yetisine sahip olan başka bir organ olmadığı savunulsa da aslında her hücrenin anı belleği vardır. Hücresel hafıza; bilinçaltından çok daha derinlerde yatan hafızadır. Bedenin kolektif hafızasını oluşturur. Örneğin hücresel hafıza öfkeyken, doğal olarak beden de kanserojen olacaktır. İçtiğimiz suyun atomu da hafızaya sahiptir ve yediğimiz yemeğin sevgiyle yapılıp yapılmaması bile fark yaratır. Her hücrenin hafızasının neye kodlanmış olduğu önemlidir. 

Hücresel hafıza olgusuna eski inanç sistemlerinde çokça rastlanır. Örneğin; Kızılderililer bitkiyi koparmadan önce ondan izin ister ve birtakım ritüeller yaparlar, ardından bitkiyi koparırlardı. Keltler de hayvanı öldürmeden önce birtakım adet edindikleri ritüeller gerçekleştirirler. İslamiyet'teki "helal et" kavramı, hayvanın işkence edilmeden öldürülmesi anlamını da kapsar. Musevilikteki "koşer" geleneği de hayvanın sakat, gebe, hasta ya da önceden ölmemiş olması kuralıyla işkence görmeden kesilmesidir. Bu uygulamaların temelinde, yemek üzere doğadan teslim alınan canlıların sahip oldukları hücresel hafızayı sağlıklı tutabilmek amacı yatmaktadır. Çünkü yediğimiz bitkiler ve hayvanlarda da hücresel hafıza mevcuttur. İşkence gören, acı çektirilen ıstıraplı hayvanların bütün bu süreç boyunca bölünen proteinleri ve hücreleri, onu yiyen kişinin bedeninde öfke ve korku hücresi inşa eder. Mesela işkence görerek vicdani koşullardan yoksul yetiştirilmiş bir tavuk yemektense, ait olduğu doğada serbest yetişmiş bir tavuk daha sağlıklıdır. 

Bunun yanı sıra üzerinde organik yazan gıdalarla beslenmek, sağlıklı bir hücresel hafızaya sahip bedene kavuşmak anlamına asla gelmez. Organik tarımla yetiştirilen hayvanların yedikleri yem kadar hangi şartlarda, nasıl yetiştirildikleri de bir o kadar önemli husustur. Doğadan koparılarak işkence ile kesilen fabrikadan geçmiş hayvanların taşıdıkları korku hücresi, doğal olarak o hayvanın etini yiyen insanların bedenlerinde yapıtaşı olarak görev yapmaya başlar. 

Besinlerle birlikte bedenine kabul ettiğin bu yapıtaşlarının, yani hücresel hafızanın kalitesi, yaşamının ve sağlığının da kalitesini belirler. İşte bu nedenle "organiklik" yalnızca doğal yem ve ilaçsız toprakla elde edilebilecek bir sonuç değildir. Yediğin domatesin yetiştirilmesinde kullanılan gübre kadar, onu ekip biçen insanların enerjisi de bu sürece dahildir. Dolayısıyla "organiklik" görünenin ötesinde bir yaşam biçimidir. 

Hücrelerin kendilerine özgü hafızalarının olduğunu kanıtlar nitelikte bir örnek vermek gerekirse: Bundan 5 yıl önce kendisine kalp nakli yapılan bir adamın, iyileştiğinde kalbini aldığı kişinin eşine aşık olması şüphesiz ki bilimsel kanıtı olmayan ancak ihtimaller arasında bulunan bir öyküdür. 

Özgün İçerik


Fatma Oral

Öğrenci Kariyeri yazarlarından Fatma Oral..

0 Yorum

Yorum Yap

😄

Bültenimize kayıt olun!

Güncel haberleri takip etmek için bültenimize kayıt olun, böylece daima güncel bilgilerle donanmanıza yardımcı olabilelim.