Hayatımız sürekli bir karar veme döngüsü içinde akıp gidiyor. Her gün yüzlerce karar vemek zorunda kalıyoruz. Sürekli seçenekler, sürekli şıklar. Hatta şuan bu yazıyı okuyorsanız bile bir karar verip bu yazıya tıklamayı seçmişsiniz demektir.
Bu konuya daha büyük perspektiften bakarsak günlük ve sosyal hayatımızda bazen zor kararlar verip o kararları desteklemek istiyoruz. Çünkü bazen alacağımız kararları uygulamakta güçlük çekiyoruz. Örneğin, üniversite sınavına hazırlanırken sürekli kapsamlı ders programları yapıp üçüncü gün bir kenara atmamız gibi. Bu kararlar sonucunda uğradığımız başarısızlıklar birike birike bir süre sonra bizi çekimserliğe itiyor.
Bu kadar karışık ve seçimlerle dolu hayatımızda mutluluğu hissedebilmek için küçük değişiklikler yaparak başlamalıyız. Bu yapacağımız değişiklikler bir o kadar kolay takip edilebilmeli ve ikinci gün bayrakları suya indirmeyecek kadar da basit olmalıdır.
Mutluluğu küçük değişikliklerde ve sadeliklerde aramamız gerektiğini savunan Zen Budizmi ve kurucusu Leo Babauta; günlük 10 dakika koşmak, internetten bulduğunuz bir tarifi hazırlamak, elinize kağıt kalem alıp 2 dakika boyunca bir şeyler karalamak veya kapatmak istediğiniz bir telefon konuşmasında 1 dakika daha uzatmak gibi küçük değişiklikler yapmanın mutlu olmamızda çok etkili olduğunu savunuyor. Yalnız tek bir önemli nokta var ki, bu değişiklik küçük bir adım olmalı, tamamlamanız gereken bir hedef değil.
Babauta’nın tavsiyeleri arasında bu küçük değişiklikleri alışkanlıklara dönüştürmek ve 4 ila 6 hafta sonrasında kendimize yeni küçük değişiklikler belirlemek de bulunuyor.
Ayrıca Babauta, hayatımızın bu karmaşıklığında bütün kararları aynı anda vermek yerine, dikkatimizi sadece bir şeye odaklamamızı söylüyor. Tüm öğretilerini ise algoritma adını verdiği bir dizi adımda topluyor. Bu algoritmayı, hangi durumda olursanız olun küçük bir değişiklik yapmak için kullanabileceğinizi söylüyor.
1. Çok küçük ama devamlılığı olan adımlar atın.
2. Her seferinde sadece bir değişiklik yapın.
3. O an bulunduğunuz anı sonuna kadar yaşayın ve hiçbir şey düşünmeyin.
4. Aldığınız her nefes için Tanrı’ya şükredin.
5. Elinizden geldiğince gülümsemeye çalışın.
Bu algoritmanın güzelliği, birçok sorunu çözmesinden geliyor. Yapacağımız büyük değişiklikler (kapsamlı bir çalışma programı hazırlamak gibi) bizi bunaltıyor ve beynimiz başaramayağımızı hissettiği anda çıkmaza giriyoruz. Sonrasında ise o konuyla ilgili hevesimiz kaçmış oluyor. Önemli olan bizi mutlu edecek küçük bir değişiklik yapmamız. Sonrası zaten kendiliğinden gelecektir.
Özgün İçerik