Öğrenci Kariyeri Banner

Çağdaş Türk Sinemasının Usta İsmi Zeki Demirkubuz'un İşportacılıktan Yönetmenliğe Uzanan Başarı Hikayesi

Çağdaş Türk Sinemasının Usta İsmi Zeki Demirkubuz'un İşportacılıktan Yönetmenliğe Uzanan Başarı Hikayesi

Türkiye, son 20-30 yılda çekilen filmler ile sinema alanında büyük bir gelişme katetti. Kurgudan oyunculuğa kadar kalitede büyük bir artış yaşandı. Bu büyük artışın en büyük kaynağı ise yaratıcı ve başarılı yönetmenlerimiz oldu. Bu yönetmenlere verilebilecek en iyi örnek, şüphesiz Zeki Demirkubuz’dur. Zeki Demirkubuz, 90’lı yılların sonlarından bu zamana kadar çektiği filmler ile izleyicilere ve eleştirmenlere kendisini kanıtladı. Kazanmış olduğu ödüller ise bu başarısının en büyük kanıtıydı. İşte tam da bu yüzden Zeki Demirkubuz kim olduğunu, neler yaşadığını anlatmak istedik.

Bu yazımızda Zeki Demirkubuz'un kim olduğunu, neler yaptığını hep beraber öğrenelim…

Yurdum insanı her zaman ilk önce kişinin doğduğu yeri bilmek ister. Bu yüzden Zeki Demirkubuz kimdir sorusunun en merak edilen yanıtını hemen verelim. Zeki Demirkubuz, 1 Ekim 1964 yılında “gül şehri” olarak bilinen Isparta’nın Eğirdir ilçesinde doğdu. Ortaokulu Isparta’da okudu ve daha sonra ailesiyle birlikte İstanbul’a taşındı. Burada liseye başlamasına rağmen yarıyıl tatilinde okulu bıraktı ve fabrika ve atölyelerde çalışmaya başladı.

17 yaşındayken hapse girdi

1980 darbesinden sonra komünist faaliyetler gerçekleştirdiği gerekçesiyle 3 yıl hapis yattı ve bu sürede işkence gördü.

Hapisteyken Dostoyevski ile tanıştı

Hapiste kaldığı sürede edebiyata ilgi duymaya başladı ve çok geçmeden Dostoyevski ile tanıştı. En çok Suç ve Ceza adlı eserden etkilendi. Zeki Demirkubuz o zamanı ise şöyle anlatıyor:

“17 yaşımdan 21 yaşıma kadar hapiste yattım. Şimdi tamamen inançsızım ama ateist değilim: Kuşku duymaya inanıyorum; bu da benim komünist olmamı ya da herhangi bir başka ideolojinin takipçisi olmamı imkansızlaştırıyor. Suç ve Ceza’yı ilk kez hapishanede okudum; yaşamakta olduklarımı anlamama gerçekten yardımcı oldu. Hapishanede geçirdiğim sürenin bir şeylere yol açacağını hissettim. Yazar olacağımı sanıyordum ama yönetmen oldum.”

Tahliye olduktan sonra işportacılık yaptı

Hapisten çıktıktan sonra birçok farklı şehirde işportacılık yaptı ve askerliğini erteleyebilmek adına dışarıdan liseyi bitirdi. Daha sonrasında ise İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne girdi.

Sinemaya 1986 yılında Zeki Ökten’in asistanlığını yaparak başladı

Sinemaya 1986 yılında Zeki Ökten‘in yanında giriş yapan Zeki Demirkubuz, 22 yaşından 30’una kadar birçok farklı yönetmenin asistanlığını yaptı. 1994 yılında ilk uzun filmi C Blok‘u çekti ve böylece yönetmenlik kariyerinin ilk adımını atmış oldu.

Kemal Sunal‘ın başrolde olduğu “Yoksul” adlı filmde rol aldı

Kendi yapım şirketi olan “Mavi Filmcilik Limited Şirketi”ni kurdu

Bu şirketi Yeşilçam’ın dışına kuran Zeki Demirkubuz, maddi endişelerden kaçınmak için böyle bir adım atmış olsa da, ilerleyen zamanlarda fikrini değiştirip üretken olmayı ön planda tuttu.

Tam bir Beşiktaş taraftarıdır

Zeki Demirkubuz’un tuttuğu takım Beşiktaş’tır. Birçok kez Beşiktaş’ın kendisinde çok büyük bir yeri olduğunu dile getirmiştir. En sevdiği futbolcu ise İlhan Mansız’dır.

Zeki Demirkubuz’un Beşiktaş için attığı bu tweet, siyah beyaz renklere çok büyük bir sevgi beslediğini kanıtlıyor.

C Blok filminden sonra birçok film çekti ve başarısı dünyaya yayıldı

C Blok filminin ardından kendi senaryolarını yazan bağımsız bir yönetmen oldu. Daha sonra 1997 yılında ikinci filmi Masumiyet'i çekti. Bu film, Türkiye’de ve Avrupa’da birçok festivalde boy gösterdi. Böylece uluslararası izleyicilerin ve sinema eleştirmenlerinin dikkatini çekti. Başarılı yönetmenin üçüncü filmi Üçüncü Sayfa, yerli festivallerin yanı sıra Locarno ve Rotterdam Film Festivalleri gibi birçok Avrupa merkezli film festivalinde gösterildi.

Daha sonrasında “Karanlık Üzerine Öyküler” adlı üçlemesi için çalışmalara başladı. Bu üçlemenin ilk iki filmi Yazgı ve İtiraf, 2002 yılında Cannes Film Festivali’nin “Un Certain Regard” bölümünde gösterildi. Üçlemenin son filmi ise 2003 yapımı Bekleme Odası oldu. 2006 yılında Masumiyet filminin başlangıç hikayesini anlatan Kader isimli filmi çekti. İlerleyen yıllarda Kıskanmak (2009) ve Yeraltı (2012) isimli filmlerin altına imza attı. Son olarak ise 2015 yılında Bulantı ve 2016 yılında Kor isimli çalışmalarını bitirdi.

İşler Güçler dizisinin final bölümünde rol aldı

En sevdiği yönetmen Yılmaz Güney‘dir

Zeki Demirkubuz yaptığı bir röportajda Yılmaz Güney ile ilgili şunları söyledi:

“Yılmaz Güney’den belki de en çok etkilenmiş yönetmen benimdir. Yalnız çok böyle sinema dili olarak ya da siyasi olarak değil. Bu ülkede filmleri izlediğim zaman, çevreye baktığım zaman sinema veya yaratıcılıkla ilgili olarak eksikliğini en çok duyduğum özü ve ateşi, tutkuları olan insandır. Ben biraz içe dönük bir yönetmenim. Bir yönetmenin çok acemice filmleri olabilir, bana uzak bir film olabilir ama filmi yapan insanın şahsiyetini, kişiliğini hissetmek isterim. Bu insan ilişkilerinde de böyledir. Böyle baktığımda zaman içerisinde Yılmaz Güney’in değeri daha çok büyüdü ve her geçen gün büyüyor. Çünkü sinema artık daha bilgiyle ilgili, genel ölçülerde yapılabilir hale geldi. Yılmaz Güney’in alev alev yanan tutkusunu, çelişkilerini, handikaplarını ve kişiliğini daha çok arar oldum. Ben de yıllar sonra, 80’lerin sonuna doğru Türkiye’de oynatılmaya başlanan ‘Yol’ filmi yayınlandığında sinemadan çıktıktan sonra yukarı gideceğime aşağıya doğru yürümüşümdür. Adana’ya gelirseniz Yılmaz Güney’i iyi bilen bir yönetmen olarak henüz uçaktayken Kozan ilçesi hangi tarafta, ‘Umut’un sokakları neresidir diye sormaya başlıyorsunuz. Böyle dağınık bir duygu oluşuyor aslında.”

56. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde jüri başkanı oldu

Zeki Demirkubuz’un aldığı ödüller

– C Blok (1994) – En İyi Yönetmen
– Masumiyet (1997) – Altın Koza Film Festivali (En İyi Yönetmen) – 17. Uluslararası İstanbul Film Festivali (N. F. Eczacıbaşı Vakfı Yılın En İyi Türk Filmi)
– Üçüncü Sayfa (1999) Uluslararası İstanbul Film Festivali (En İyi Yönetmen)
– Yazgı (2001) – 38. Altın Portakal Film Festivali – (En İyi Yönetmen)
– İtiraf (2001) – 13. Ankara Film Festivali (En İyi Yönetmen)
– Bekleme Odası (2003) – 23. Uluslararası İstanbul Film Festivali (En İyi Türk Yönetmen)
– Kader (2006) – Ankara Uluslararası Film Festivali (En İyi Yönetmen) – İstanbul Uluslararası Film Festivali FIPRESCI Ödülü (En İyi Yönetmen)

Kaynakça


Serap  Akın

DEÜ - Yönetim Bilişim Sistemleri

0 Yorum

Yorum Yap

😄

Bültenimize kayıt olun!

Güncel haberleri takip etmek için bültenimize kayıt olun, böylece daima güncel bilgilerle donanmanıza yardımcı olabilelim.