Asıl İhtiyaçlarımız: Ne İstediğimiz Değil, Neden İstediğimiz Önemli

Günlük yaşamımıza veya hayatımızın bütününe baktığımızda çoğu zaman isteklerde bulunuruz. İsteklerimiz kimi zaman hayallerde kalırken kimi zaman da bunları hedef şeklinde görürüz. Kimi isteklerimiz gerçekleşirken kimileriyse yalnızca istek olarak kalır, daha ileriye gidemez. Bu yazımızda sizlere isteklerimizin altında yatan asıl düşüncelerden bahsedeceğiz.

Neden İstiyoruz?

Özünde tüm isteklerimizin ardında bir ihtiyaç söz konusudur. Bizler hayatımızı olağan akışında yaşarken aslında bilinçli olarak veya bilinçsizce bu ihtiyaçlarımıza cevap bulabilmek için farklı yollara başvururuz. Örneğin, bir çocuk ilgi görmek ve annesiyle vakit geçirmek istediğinde - annenin de hep meşgul olduğunu varsayalım - annesinden “Seninle şu an oynayamam” cevabını alıyorsa, çocuk gidip içeride bir şey kırdığında anne kalkıp yanına geldiğinde “Ne yaptın sen?” diyerek kızıyor olsa bile ideal olmayan koşullarda çocuk, annenin ilgisini çekmiş olur ve aslında çocuk bu davranışı ilgi ihtiyacını gidermek için sergiler.

Bir çocuktan bu örnekte olduğu gibi ihtiyacını ifade etmesini bekleyemeyebiliriz ancak birer yetişkin olarak isteklerimizin ardındaki gerçek ihtiyaçlarımızın farkına varmak ve gerektiğinde bunu ifade etmek bizim sorumluluğumuzdadır. Farkındalık dediğimiz kendi duygularını, düşüncelerini ve ihtiyaçlarını objektif bir açıdan görebilme halinin önemi yine burada ortaya çıkıyor.

İsteklerimizin ardındaki asıl ihtiyaçlar harekete geçmek konusundaki motivasyonumuzu beraberinde getirir. Burada dikkat edilmesi gereken noktaysa; bu motivasyon sizle mi alakalı yoksa başkalarının tatmin etmesini beklediğiniz bir ihtiyacınız olduğuyla mı alakalıdır? Bu başkalarınca karşılanması beklenen ihtiyaç pek çok farklı şekilde ortaya çıkabilir: Sevilmek, duyulmak, anlaşılmak, ilgi görmek, değerli hissetmek, saygı duyulmak, takdir edilmek, onaylanmak…

Herhangi bir isteğinizi düşünün. Diyelim ki bu isteğiniz -basit düşünelim- beğendiğiniz bir restorana gitmek olsun. Acaba bu isteğiniz gerçekten nereden geldi? Arkadaşlarınızdan mı gördünüz ya da Instagram’dan mı? İnternette mi karşınıza çıktı yoksa gerçek hayatta mı görüp beğendiniz? Sizce bu restorana gitmeyi neden istiyorsunuz? Gerçekten yeni lezzetler keşfetmeyi sevdiğiniz ve keyifli bir akşam geçirmek istediğiniz için mi? Yoksa şık giyinip süslenip çektiğiniz güzel fotoğraflarınızı paylaşarak o restorana gittiğinizi sosyal medyadan duyurmak için mi? Benzer şekilde sahip olmak istediğiniz ev, araba, çanta, ayakkabı gibi maddi boyutu olan istekler size ne vaat ediyor? Peki ya iş ve eğitim hayatınız, ilişkileriniz ile ilgili istekleriniz neler? Hayatınızda neyin gerçekleşmesini istiyorsunuz?

Gerçek İhtiyaçlarımızı Nasıl Anlayabiliriz?

İsteklerin ardındaki gerçek ihtiyacınızı görebilmek için kısa bir egzersiz yapabilirsiniz. Gözlerinizi kapatın ve gerçekleşmesini istediğiniz bir şeyin gerçekleştiğini düşünün. (Bu noktada belirtmekte fayda var. Eğer bu isteğin gerçekleşmesine dair zihninizde oluşan herhangi bir direnç, inanmama ve benzeri düşünceler oluşuyorsa öncelikle bu düşüncelerinizle ilgilenmeniz gerekir, şu an bunun olmadığı senaryodan devam ediyoruz.) Tüm detayları olmasını istediğiniz şekilde gözünüzde canlandırın, o anı yaşayın ve hissedin. İstediğiniz gerçekleşti; neler oluyor orada, nasıl hissediyorsunuz? Asıl cevabını bulmak istediğiniz soru bu olmalı: Bu isteğim gerçekleştiğinde ben aslında gerçekten neyin olmasını bekliyorum?

Göreceğiniz gibi bir isteğin ve ardından gelen davranışların arkasında farklı farklı motivasyonlar olabilir. Önemli olan isteklerinizin ardındaki asıl ihtiyaçları görebilmek ve anlayabilmek. Özellikle dolaylı olarak başkalarına bağlı olan istekler söz konusu olduğunda dikkat edin; beklentilerinizin karşılanacağının bir garantisi var mı? Beklentileriniz somut ve gerçekçi mi? Örneğin, saygınlığını artıracağına inandığı için lüks araba almak isteyen biri bundan nasıl emin olabilir? Başkalarının tepkilerini belirleyemez ve onları kontrol edemeyiz.

Sağlıklı yetişkinler olarak ne istediğimizin ve neden istediğimizin farkında olmak, bize hayatta güç verir. Kendimiz için yaşar ve tercihlerimizden emin oluruz. Dışarıdan beklentiye dayalı ve beklenti gerçekleşmediğinde hayal kırıklığı hissettiren bir hayat yaşamaktansa; daha seçici, daha özgür ve daha özgün olabiliriz.

Özgün İçerik