8 Mart Dünya Kadınlar Günü: Eşitlik Dilde Başlar

Günlük hayatta kullandığımız sözcükler biz farkında olmadan davranışlarımıza da sirayet eder. Bir toplumun dili, kültürünü şekillendirdiği gibi benliğini de şekillendirir. Buna göre, Türkçe’nin kelime haznesinde bulunan cinsiyetçi söylemler kadınlara olan bakış açımızı ve davranışlarımızı da etkiliyor mudur sizce?

Siz bunu düşünedurun, ben içinizde verdiğiniz o ikilem savaşına bir dur niteliğindeki cevabımı vereyim: “KOCAMAN BİR EVET!”

Ne yazık ki, zengin bir kelime dağarcığına sahip olan Türkçemizi kullanırken geçmişten günümüze dayatılan kadınları küçümser nitelikteki birtakım sözcüklerden vazgeçemiyor ve dolayısıyla da her zaman o çok savunduğumuz “eşitlik” kavramını hayatlarımızda içselleştirmeyi bir türlü başaramıyoruz. Ne kadar inanmak istemesek de, alışkanlık deyip söyleyip geçsek de bu kelimeler her geçen gün aramızda çoğalmaya ve taşıdıkları anlamları zihinlerimize bocalamaya devam ediyor. Sizce de artık buna bir dur demenin zamanı gelmedi mi? Kadınları sadece bir günde değil her gün hatırlamanın, daha doğrusu hiç unutmadan haklarına ve varlıklarına saygı duyarak, küçümsemeden, incitmeden yaşamanın zamanı gelmedi mi?

Zamanı geldi de geçiyor bile! Gelin bugün bu kelimelerin altındaki ezici güce bir kez daha şahit olalım ve onları bir daha asla kullanmamak, kullananları da gördüğümüzde uyarmak üzere bir rafa kaldıralım. Dilimizin zenginliğini kullanalım ve bundan sonra yalnızca bize iyi gelen kelimeleri yaşatalım.

“ Çünkü eşitlik dilde başlar. “

1.

2. 

3.

4. 

5.

6.

7.

8.

9.

10.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle kaleme aldığım bu yazım ile dildeki eşitsizliğe dikkat çekmek ve bu konuda duyarlı olmak için bir çağrıda bulunmak istedim. Eksikliklerimizi hep birlikte sarma ve yarınlara umutla eşit bir pencereden bakabilmek umuduyla…

Bir gün değil her gün gururla, coşkuyla iyi ki varız!