Karşımıza çıkan zorluklarla mücadele etme şeklimiz birbirinden farklıdır. Her olaya herkes aynı tepkiyi vermez. Yaşanmışlıklar, deneyimler, bulunduğu ortam kişilerin birbirinden farklı düşünmesine, olaylara farklı tepkiler vermesine sebep olur. Hal böyle olunca da anlaşmazlıklar, kavgalar, kalp kırgınlıkları meydana gelir. Herkes kendince kendini savunur veyahut korumaya çalışır.
Her zaman böyle olmak zorunda mı peki?
Aslında hayır. Hepimizin üzerinde emek verdiği kişisel gelişim sürecinin en önemli aşamalarından biri olan anlama aşamasında bize kolaylık sağlayacak üç önemli iksirim var. Bunları uygulamak elbette ki ilk başlarda çok zor gelecek. Sindire sindire uygulamak, adım atmak, duygularını kontrol etmek uzun zaman alsa da sonuçta seni ruhsal olarak huzurlu hissettirecek.
1.U: UZATMA
Haklı olduğunu düşündüğün bir tartışmanın ortasında olduğunu hayal et. Haklı olduğunu ispatlamaya çalışan tarafın, tüm enerjini kullanarak karşı tarafa kendini anlatmaya çalışıyor. Sinirleniyorsun. Öfkelenmeye başlıyorsun. Yanlışı savunmakta direten birine doğruyu anlatmak için hararetle konuşuyorsun. Ama sonuç değişmiyor. Hala yanlışı savunmaya devam eden birine neden hala doğruyu anlatmaya çalışıyorsun. İşte bu noktaya gelmeden evvel fark etmen gereken bir nokta var. Yanlışı savunduğunu fark ettiğin bir kişiye doğruyu bir kez söyledikten sonra hala yanlışta ısrar ediyorsa durmalısın. Konuyu uzatmakta hiçbir faydanın olmayacağını o ilk anda fark etmelisin ki enerjini kendine saklayıp bildiklerinin sana verdiği huzurla kalabilesin.
2.U: UZLAŞ
Karşılıklı düşünce ve çıkar ayrılığı yaşadığın insanlarla, karşılıklı ödün vererek kazan-kazan bir ilişki kurma için uzlaşmayı denemelisin. Hayatının bazı noktalarında karşıt görüşlü olmana rağmen bilgisine, emeğine ihtiyacın olan insanlarla ortak işler yapabilirsin. Bu noktada işleri yokuşa sürmek yerine uzlaşılacak noktaları tespit etmek ve o noktalardan ilerlemek sağlıklı bir ilişki kurmanı sağlarken aynı zamanda huzurlu olmanı sağlayacaktır.
3.U: UNUT
Uygulaması en zor olan ama etkisi en fazla olan son sihirli değnek. Unutmak. İnsan beyni öyle garip bir organdır ki sanki gizli bir kuyu varda bütün her şeyi orda depoluyormuş asla yok etmiyormuş gibi. Yaşanılan olumlu olumsuz her şeyi yararlı zararlı demeden o kuyuda biriktiriyor ve ansızın yukarı doğru fışkırtıyor gibi. Peki kontrol kimde? O kuyuya atılanları kontrol etme becerisi belki de bizdedir. Farkında değilizdir. Keza bunun örneklerini de hayatımızdaki insanlarda görebiliriz. Aslında işin özü şunda gizli; kişi kendini bildikten sonra neyi neden yaptığını bildikten sonra düşmanlarından gelen kötülükler canını ne kadar acıtsa da etkisi uzun sürmez. Unutulmaya başlanır. Bazı durumlarda bu böyle olmayabilir. Beynimizi kemiren, kendimizi sorgulatan olaylar da yaşayabiliriz bu gayet normaldir. Ama en doğru olan her şeyi tadınca yaşamaktır. Unutma eylemini hızlandırmak ve hayatımıza devam etmek huzura giden yolda bize yoldaşlık eder.
Özgün İçerik
0 Yorum
Yorum Yap