10 Maddede Daha Güçlü Bir LinkedIn Profiline Sahip Olun

Kendi kişisel markanızı yaratmanın ilk adımlarından biri de LinkedIn hesabı oluşturmaktan geçiyor. LinkedIn, milyonlarca insanın kullandığı iş dünyasındaki kişilerle iletişim kurmanızı sağlayan ve bilgi alışverişi yapılmasını amaçlayan bir profesyonel sosyal iş ağı ve sosyal paylaşım platformudur. Günümüzde artık öğrenciler de dahil olmak üzere çoğumuz bir LinkedIn hesabına sahibiz ama bu mecrayı etkin ve doğru bir şekilde kullanan insan sayısı oldukça az.

Bu yazımızda sizlere nasıl daha güçlü bir LinkedIn profili oluşturacağımızdan bahsedeceğiz.

1. Eksik bilgilere yer vermeyin.

Profiliniz sizi tam olarak tanıtan açık ve anlaşılır bir dille doldurulmuş olmanın yanında gerçek ve eksiksiz bilgiler içermeli. Çünkü LinkedIn; Facebook, Instagram ve Twitter vb. sosyal platformlara nazaran daha resmi ve ciddiyet gerektiren bir mecra. Bu yüzden sizin sayfanızı ziyaret eden kişilere yanlış bilgiler aktarmamak açısından profilinizi dürüst bir şekilde oluşturmalısınız. 

2. Türkçe ve İngilizce olarak iki ayrı lisanda profiliniz olsun.

İnsan kaynakları yöneticileri LinkedIn'deki profiller incelendiğinde genellikle kullanıcıların özgeçmişlerinde Türkçe ve İngilizce kelimelere yer verdiklerini söylüyorlar fakat bu durum anlam ve profil bütünlüğü açısından İK yöneticilerinin istemediği ayrıca karmaşıklığa yol açabilecek bir durum. Bu yüzden ya tek bir dilde sadece o dille bir profil oluşturabilirsiniz ya da hesabınaza ikinci bir dilde profil ekleyebilirsiniz. 

3. Özet bölümünü es geçmeyin.

Profilinizi inceleyenler ilk bakışta sizinle ilgili bir fikir sahibi olabilmeliler: Nelerle uğraşıyorsunuz, hangi uzmanlık alanlarına sahipsiniz, neler yapıyorsunuz vb. gibi sorularına cevap bulabilmeliler bu sebeple kısa ama öz olacak şekilde LinkedIn'deki "özet" kısmınızı doldurmalısınız. İşinizle alakalı iyi ilişkiler kurmak istiyorsanız, farklı oluşumlara katılmak istiyorsanız özgeçmişinizde kim olduğunuzu en net haliyle ortaya koyarak özet kısmında karşıdaki kişiye anlatmalısınız.

4. Profesyonel bir fotoğraf kullanın.

Sizler de takdir edersiniz ki LinkedIn sosyal bir iş ağı platformu. Öyle ki kullanıcılarına iş imkanı ve daha farklı fırsatlar sunan bir mecra. Nasıl ki bir iş görüşmesine kılık kıyafetimize dikkat ederek gidiyorsak LinkedIn'de de her an profilinize işverenler ve İK yöneticileri tarafından bakılabileceğini aklınızdan çıkarmayın. Bir nevi LinkedIn'de kendinizi her an iş görüşmesinde olabilecekmişsiniz gibi varsayın ve LinkedIn'de insanların sizi görebileceği tek bir araç var: profil fotoğrafınız. Bu yüzden LİnkedIn profil fotoğrafınız alelade bir fotoğraf olamaz. İfadenizin ve duruşunuzun nasıl olduğunu belirten, vesikalık tadında sade bir fotoğraf işinizi görecektir.

5. Deneyimlerinizi sıralayın.

Daha önce yer aldığınız pozisyonları sıralayın ve bunu sıralarken yukarıdaki gibi sadece şu pozisyonda bu görevdeydim şeklinde bırakmayın. Özellikle iş arayan ve iş değiştirmek isteyen kullanıcılar bu duruma ekstra dikkat etmeliler. Deneyimlerinizin altına notlar bırakarak bulunduğunuz her pozisyon ve görevde sıkıcı olmamak kaydıyla madde madde olacak şekilde kısaca ne yaptığınızı yazabilirsiniz. Bu size sadece şu pozisyondaydım demek yerine daha fazla şey katacaktır.

6. Eğitim bilgileriniz de tam olsun.

LinkedIn profilinizde öne çıkan noktalardan birisi de eğitim bilgileriniz. Tabii ki de eksiksiz ve doğru bir şekilde bu kısma da profilinizde en az diğer bölümler kadar önem göstermelisiniz. En azından lise, üniversite, yüksek lisans ya da doktora vb. eğitim hayatınızda tamamladığınız tüm okul bilgilerini yukarıdaki örnekte de gösterildiği gibi o yıllarda okul içerisinde yaptığınız aktivitilerden veya katıldığınız topluluklardan bahsedip altına not ekleyerek profilinize eklemelisiniz.

7. Profilinizdeki son dokunuşları unutmayın.

Genellikle geri planda kalan ama aslında özgeçmişinizi daha da değerli hale getirecek olan "lisans ve sertifikalar", "gönüllü çalışma", "yetenek ve onaylar" bölümleri ve "başarılar" bölümü birçok alt başlığı içeren, profilinizi renklendirecek ve işverenleri cezbedebileceğiniz bir bölüm. Profilinizi inceleyen biri sizin yeteneklerinizin ya da uzmanlık alanlarınızın neler olduğu, ilgi alanlarınızın neler olduğu gibi konular hakkında fikir sahibi olabilmeliler ki özgeçmişinizin bir etkileyiciliği olsun ve karşı tarafta sizinle iletişime geçme isteği uyandırsın. Bu nedenle web sayfaları, proje dosyaları, blog sayfası, video vb. gibi detaylara profilinizde yer verebilirsiniz.

8. İletişim bilgilerinizi gözden geçirin.

Çoğu sosyal mecrada olduğu gibi LinkedIn'de de bazen bağlantıların LinkedIn'i kullanma amaçlarından sapmış olduklarına şahit olabiliyoruz. Bu noktada tavsiyemiz: Sadece bir mail adresiniz de yeterli olur ve isteyen kişiler sizinle yazılı olarak iletişime geçebilir, aynı şekilde siz de isterseniz yazılı olarak bir geri dönüşte bulunabilirsiniz. İsterseniz kişisel telefonunuzu da bağlantılarınızla paylaşabilirsiniz fakat günümüzde çokça meydana gelen sosyal medyanın amacı dışında kullanılması gibi sorunlarla karşıya karşıya kalabilirsiniz. 

9. İlgi alanlarınızı artırın.

LinkedIn'de "search" kısmında ilgi alanlarınıza göre anahtar kelimelerle arama yaparak karşısınıza çıkan o alanlarda sayfaları takip edebilir ve profesyonel ağınızdaki bağlantı sayısını artırabilir, ilgi alanlarınız doğrultusundaki gruplara katılarak sektördeki son gelişmelerden haberdar olup diğer bağlantılarla karşılıklı etkileşim içerisinde olabilirsiniz.

10. Paylaşımlarınıza dikkat edin.

Önceki 9 maddeden anlayacağınız üzere LinkedIn belli bir amacı olan ve bu amaca yönelik kullanıcılarına sunulmuş olan sosyal bir platform bu yüzden paylaşımlarınızda kendi ilgilendiğiniz alanlarla, iş fırsatlarıyla alakalı olmalı. LinkedIn'de bulunduğunuz faaliyetlerin bağlantılarınız ve profilinize bakan insanlar tarafından görüntülendiğini düşünürsek amaç dışında paylaşımlarınız yüzünden bağlantılarınızı kaybedebilir, birçok fırsatı kaçırabilirsiniz. 

Özgün İçerik