Yüzyıllık Kahve Yalanı

Uzun yıllardır kahve ve kafein ile kalp çarpıntısı arasında bir ilişkiden bahsedilir. Ancak bilim adamlarının son araştırmasına göre bu durum pek de bildiğimiz gibi değil! 

 Atriyal fibrilasyon gibi bazı aritmi (ritim bozukluğu) sorunlarında akla gelen etkenlerden biri de kafein olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle birçok hasta her ne kadar sevse de kahveden uzak durmaya çalışıyor. Fakat yeni bir çalışma şimdiye kadar bildiklerimizi değiştirme yolunda.

California Üniversitesi araştırmacıları, kahvenin kalbimiz üzerinde bir etkisi olup olmadığını inceledi. Bu yeni bulgulara göre, kahve alışkanlığı atriyal fibrilasyon veya göğüste çarpıntı gibi bir aritmi geliştirme riskinin daha düşük olmasıyla ilişkili olduğu ortaya çıktı.

Araştırmacılar, üç yıllık bir süre boyunca 386 binden fazla kişinin kahve tüketimini analiz etti. Ekip ardından bu verileri atriyal fibrilasyonu gibi kardiyak aritmi oranlarıyla karşılaştırdı. Ekip, verileri çözerken demografik özellikleri, yaşam tarzı alışkanlıklarını ve kalp çarpıntısı gibi kardiyak sorunlara neden olabilecek hastalıklar ve koşulları da göz önünde bulundurdu.

California Üniversitesi kardiyoloji bölümünden Prof. Dr. Gregory Marcus çalışma hakkında konuştu. Dr. Marcus, “Tüketilen her bir ek kahve yüzde 3 daha düşük aritmi riski ile ilişkilendirildi. Kafeinin tetikleyici olduğu insanlar olabilir. Ancak bulgular, bu vakaların aslında oldukça nadir olduğu yönünde.” dedi.

Ayrıca araştırmacılar kahve sinirliliği ile ilişkili olduğunu düşündükleri genleri de araştırmalarına dahil etti. Bazen “kahve geni” olarak adlandırılan CYP1A2 geni, kafeinin metabolizmasına yardımcı olur. Söz konusu gene sahip kişiler kahveyi normal bir oranda metabolize ediyor. Bu çoğunlukla kötü bir etkisi olmadan kahve içebilecekleri anlamına geliyor. Fakat bu gen mutasyona uğradığında vücudun kahveyi metabolize etme hızı yavaşlayabilir.

Genetik analizler bozulmuş bir kahve metabolizması ile aritmi riski arasında anlamlı bir ilişki bulamadı. Kahvenin kalp çarpıntısına neden olduğu kanısı, tamamen erkek doktorlara odaklanan bir araştırma da dahil olmak üzere daha eski, küçük çalışmalardan doğdu. Ancak bilimsel araştırmalar ışığında artık dünyanın farklı bir görüşü var.

Dr. Marcus makalede, “201 meta-analizin gözden geçirilmesi, ılımlı kahve tüketiminin sağlığa zararlı olmaktan çok daha faydalı olduğunu gösterdi.” diye yazdı.

Kaynak için tıklayınız