Değişim dinamiktir ve zaman bu değişimin anahtarıdır.Zaman ilerlerken yaşanan değişimler dil öğrenimini hayatımızda daha da önemli bir hale getirmiştir.Dil öğrenmenın zorlu ve sabır isteyen bir süreç olduğu düşünülürse yeni bir dil öğrenmek çok kolay değildir.Çocukken yeni dil öğrenmeye başlamanın daha kolay olduğu ve çocukların daha iyi öğrendiği söylenmektedir.Bu düşünceye rağmen hangi yaşta olursa olsun dil öğrenmek isteyen kişiler vazgeçmemeli ve umutsuzluğa kapılmamalı.TED'in Açık Çeviri Projesi'nde yer alan bazı çok dil bilen kişiler yabancı dilde uzmanlaşmak isteyenler için bazı ipuçları paylaştı.
1.Gerçekçi olun
Dil öğrenmek uzun bir süreç olduğu için öncelikle hedeflerinizi belirlemek ile başlayın.Bu hedeflerin ulaşılabilir yani gerçekci olması gereklidir. Bilgi yoğunluğunda bunalmış hissetmemek için basit hedeflerle başlayın. Çevirmen Judith Matz'a göre öğrenmek istediğiniz dil için şu şekilde ilerleyin ' Bir dilin 50 kelimesini öğrenin ve bu kelimerle iletişim kurmayı deneyın. Daha sonra yavaş yavaş dil bilgisini öğrenmeye başlayın'.
2.Dil öğrenirken yaşam tarzınızı değiştirin
Dil öğrenirken yaşam tarzınızda bazı değişiklikler yapmalı ve o dili hayatınızın bir parçası haline getirmeniz gerekmektedir. Elisabeth Buffard, 27 yıllık İngilizce öğretim hayatında en başarılı öğrencileri her zaman diğer öğrencilerden ayıran özelliğin tutarlılık olduğu fark etmiş. Yorgun, hasta hatta aşık olsanız bile devam ettirebileceğiniz dil öğrenme alışkanlığınız olsun.
3.Dili oyunlaştırın.
Bir yabancı dil öğrenirken o dili hayatınızın bir parçası haline getirirseniz beyniniz o kadar faydalı ve önemsenmeye değer olarak algılayacaktır. Çevirmen Olga Dmitrochenkova ‘ Dil öğrenirken o dile maruz kalmak için her imkanı kullanın’ diyor. Evinizdeki her eşyanın üzerine bu dilde notlar yapıştırın, çocuk kitapları okuyun, alt yazılı TED ve TEDx sunumları izleyin ya da gününüzü hayali bir arkadaşınıza anlatın. Dili oyunlaştırarak hayatınızla birleştirmeyi deneyin.
4.Teknolojiden yardım alın.
Günümüzde teknoloji hayatımızın her alanında en büyük yardımcımız olarak öne çıkmakta neden dil öğrenirken kullanmayalım ki? Teknolojiden yardım almayı deneyin. Dmitrochenkova'nın harika bir fikri var: ‘Telefonunuzun dil ayarlarını sıfırlamak yeni kelimeler öğrenmenize yardımcı olabilir’ diyor. Tarayıcınızdaki dili değiştirmeyi deneyin.İnternette yer alan çevrimiçi birçok seçenekten faydalanabilirsiniz.Çevirmen Els De Keyser , Duolinguo'ya oyunlaştırılmış dilbilgisi yaklaşımı ve Anki'yi “akıllı” Flashcards ile kelime ezberlemesi için tavsiye ediyor.
İnternetin sınırsız dünyasında daha birçok uygulama ve sitenin dil öğrenimize yardımcı olmasına izin verin.
5.Hayatınızda size yeni yollar çizen bir deneyim olarak düşünün.
Çevirmen Sebastian Betti'ye göre dil öğrenmenin karşınıza çıkaracağı yeni deneyimlere odaklanmakla ilgili olduğunu söylüyor.’Eğlence parklarına gitmek,uçuş gösterilerini seyretmek,kovboy şiirleri ve folk rock festivallerine gitmekten zevk almak,resim yapma tekniklerini öğrenmek gibi.’Yani eğlenceli bir şeyler yapmak isterken bunları dil öğrenme fırsatı haline getirmek.’Birçok çevirmen bu fikir de hem fikirdi.Çevirmen Anna Minoli İngilizce’yi favori filmlerini altyazısız izlemesi sayesinde öğrendiğini söylüyor. Çevirmen Ivan Stamenković beşinci sınıfa geldiğinde İngilizce konuşabildiğini fark ettiğini bunun nedeninin ise yıllarca Cartoon Network kanalını alt yazısız izlemesi olduğu söylüyor. Bir dahaki sefer kek yapmaya karar verdiğinizde tarifleri öğrendiğiniz dilde aramayı deneyin.
6.Yeni arkadaşlar edinin
Dil öğreniminde etkileşim önemlidir. Aslında iletişim dil öğrenmenin görünmez anahtarıdır. Karşılıklı iletişimde söylemek istediklerini çevirmeye çalışıp söylemek yerine sezgisel olarak ifade etmenizi öğretecektir. Ana dili konuşan kişileri bulun veya yabancı arkadaşlar arayın. Mektup arkadaşı veya çevrimiçi platformları kullanarak dil öğrenme arkadaşı edinebilirsiniz. Günümüzdeki imkanları düşünürsek bu konuda oldukça şanslıyız.
7.Hata yapmaktan korkmayın
İletişim dil öğrenmekte ne kadar önemliyse korkusuz olmakta o kadar önemlidir. Yeni bir dil öğrenmeye başlayan herkes aslında endişe tarafından çevrelenmiştir. Hata yapmaktan endişe ettiği veya hata yaptığında karşılaşacağı tepkiden korkmaktadır. Ana dilli kişileri ebeveyn gibi düşünürsek onlarla iletişim kurma çabanız yetenekli olduğunuzun kanıtıdır. Bu çabalarını takdir edecek ve yardımcı olmaya çalışacaklardır. Yaşıtlarınızla iletişim kurarken gergin misiniz? Çevirmen Judith Matz, “Yürümeye başlayan İtalyan bir çocukla konuşurken şaşırdığını ve İtalyanca’da aynı seviyede olduklarını fark ettiğini söylüyor. Sabırlı olun. Ne kadar çok iletişim kurmak için çabalarsanız ana dilli gibi akıcılık seviyesine yaklaşırsınız ve kendi yaşıtlarınızla iletişim kurmaktan çekinmezsiniz.
Dil öğrenmenin uzun ve sabır gerektiren bir süreç olduğunu unutmayın ve dil öğrenmekten vazgeçmeyin!
0 Yorum
Yorum Yap