Geçmiş zamanlarda ya da yakın zamanda popüler olan bir çok meslek vardı.Bu meslekleri yapan insanlar bazen toplumun en elit kesimi arasında yer alırken şimdilerde bazılarını kimse hatırlamıyor bile. Bu meslekleri yapan insanların bazıları efsanelere konu olmuş uzun zamandır yapıldıkları için eğlencelerimizin çoğu zaman vazgeçilmezi olsa bile şuan da yaşadığımız şartlarda bu meslekleri kimse hatırlamıyor bile.Bunlardan farklı olan 5 tanesini listeledik.
Frenolojist: Yeni doğan bebeklerin kafa yapılarını inceleyerek, onların ileride nasıl bir karaktere sahip olacağını ve suça yatkınlığını belirleyen bir meslekti.Alman doktor Franz Joseph Gall tarafından 1800’lerde geliştirilmiş ve 19.yüzyılda çok popüler bir teori olmuştur.
Profesör: İsmi sizi yanıltmasın bu sizin bildiğiniz Profesör değil! Fabrikalarda çalışan işçilerin için, kitap, dergi ve gazete okumak gibi bir görevi vardı. Bu yolla işçiler işlerini bırakmadan günlük bilgilere ulaşabiliyorardı ve öylece patronlar işçileri daha az mola veriyordu.
Bilgisayar: Bilgisayar eskiden insanlara verilen bir ünvandı. Teknoloji işi devralmadan önce, genelde kadınların yaptığı bu işte, bilgileri ve numaraları tek tek yazarak verilen ünvanı yerine getirmeye çalışırlardı.
At Arabacılığı :Taşıma ve ulaşım sektöründe kullanılan ve uzun yıllar bu alandaki vazgeçilemez mesleklerden birisiydi. Günümüzün ticari taksileri ya da nakliye araçları gibiydiler onlar. Bu işi yapanlar evlerinin bir bölümünü at ahırına çevirirler ve sabah olduğunda da iş başı yaparak kazanç sağlarlardı. Bunun lüks haliyse faytonlardı…
Ayı Oynatıcılığı :Genellikle roman vatandaşlar tarafından icra edilen bu meslek grubunda ekip, elinde tef ve uzunca bir sopa olan roman vatandaş ile, beline sardığı zincirin ucu, burnuna geçirilen halkaya takılmış bir ayıdan oluşmaktaydı. Daha çok turistik yerler ve sokak aralarında boy gösteren bu ikili ekibin gösterisi, tefi dokuz-sekizlik aksak bir ritimle çalarak şarkı söyleyen romanın, arada bir elindeki sopayla ayıyı dürtmesinden sonra hayvanın tempoya uygun hareketlerle zıplaması, sopaya tutunarak iki ayağının üzerinde dikilmesi ve bazen de yere yatarak bayılma numarası yapmasından oluşan ilginç bir şovdan ibaretti. En çok tutulan gösteri ise;“Kocaoğlan, hamamda karılar nasıl bayılır?” sorusunun ardından ayının bayılma numarası yapmasıydı. Gösteri bitince çingene kasketini çıkararak, etraflarında halka olan seyircilerden bahşiş toplardı. 1980’lerde ayı oynatmak kesinlikle yasaklandı. Hayvanlar toplanarak, Uludağ’da oluşturulan ayı yetiştirme ve rehabilitasyon merkezine götürüldüler.
Özgün İçerik