Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)” projesi kapsamında “manevi danışman” olarak görevlendirilen imam, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve Kur’an kursu hocaları, MEB okullarındaki öğrencilere “değerler eğitimi” verecek.
ÇEDES projesi kapsamında toplamda kaç okula manevi danışman atandığı henüz bilinmiyor. Ancak İzmir’deki her üç okuldan birine “manevi danışman” atandığı söyleniyor. Peki ÇEDES projesi nedir? Nasıl işlemesi planlanıyor? Gelin birlikte bakalım.
ÇEDES Projesi Nedir?
ÇEDES protokolüne göre projenin amacı, öğrencileri bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı; milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlere göre yetiştirmek. Proje kapsamında din görevlileri, öğrencilere ‘Değerler Eğitimi’ verecek ve okullarda, değerler eğitimi verilmek üzere “değerler kulübü” kurulacak ve katılımcı öğrenciler temsilci öğretmenler tarafından belirlenecek.
Ayrıca proje kapsamındaki etkinlikler, İl ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin onay vermesi durumunda protokol taraflarınca sağlanan okul dışı mekanlarda da gerçekleştirilebilecek. Fakat bu mekanların hangi mekanlar olabileceği konusunda bir kısıtlama ya da tarif yok.
Diyanet Gençlik Merkezleri’nde yürütülecek faaliyetlerde görev alacak personeller ve gönüllü öğrenciler, il ve ilçe müftülükleri tarafından belirlenecek ve bu ‘değerler’ temalı etkinliklere en az iki kız, iki erkek olmak üzere gönüllü lise ve üniversite öğrencileri seçilecek.
Projeyi destekleyen bazı çevreler olsa da, başta eğitimciler olmak üzere pek çok insan ve sivil toplum kuruluşu, ÇEDES’e şüpheyle yaklaşıyor, hayata geçirilmesi planlanan uygulamalara tepki gösteriyor. ÇEDES projesini tartışmalı hale getiren unsurların ilk sıralarında, laik eğitime aykırı olduğu düşüncesi yer alıyor.
Proje hakkındaki ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
