Sanatın tarihine baktığımızda her zaman tiyatroların var olduğunu görebiliriz. Tiyatrolar, seyreden herkeste farklı hisler uyandırmakta ve mutlaka bir iz bırakmaktadır.
Sanatseverlerin kendisinden bir parça bulduğu ve çok eski zamanlardan günümüze kadar gelmiş klasik bazı tiyatro eserleri vardır. Bu unutulmaz eserler; farklı oyuncular tarafından, farklı yerlerde, farklı zamanlarda oynanmıştır ve hala oynanmaya devam eden bir klasik haline gelmişlerdir.
Bunlar arasında herkesin mutlaka izlemesi gereken eserler olduğunu düşündüğümüz listeyi, sizler için paylaşıyoruz.
1. Bir Delinin Hatıra Defteri
Bu tiyatro oyununda hikaye, Çar 1. Nikolay’ın baskıcı devrinde yaşamış olan kendi halinde bir devlet memurunun hayatı üzerinden ilerlemektedir. Tek kişilik performans ile sahnelerde yer almaktadır. Günlük tarzında yazılmış olan hikayenin baş kahramanı Popriçin’in, tekdüze ve sıkıcı bir hayatı vardır ve aynı zamanda müdürün kızına aşıktır. Zaman ilerledikçe kendini iyice deliliğe vuran Popriçin, baskıcı sisteme boyun eğmemektedir ve yaşadığı psikolojik sorunlar sonucunda kendisini İspanya Kralı zannetmektedir. Hikaye Popriçin’in akıl hastanesine kapatılmmasıyla sonlanmaktadır.
2. Hamlet
Trajedik bir tiyatro oyunu olan Hamlet, William Shakespare tarafından 16. yy’da kaleme alınmıştır. Hamlet, Danimarka Kralı olan babasının ölümünden sonra bunalıma girmiştir. Çok geçmeden amcası Claudius annesi ile evlenerek tahta geçmiştir. Bu sırada Hamlet, sürekli babasının hayaletini görmekte ve onunla konuşmaktadır.
Hayalet ona, kendisini öldürenin Claudius olduğunu söylemiştir. Hamlet, amcasından gizlenmek için deli rolü yapmaya başlamıştır. Gizlenmesine rağmen Hamlet bir türlü harekete geçemeyerek zaman zaman, harekete geçip geçmeme konusunda şüpheye düşmektedir. Bu taht mücadelesi sahneye çok iyi aktarılmıştır.
3. Yeraltından Notlar
Dostoyeveski’nin yazmış olduğu eserinden uyarlanana Yeraltından Notlar, başta İstanbul’da olmak üzere farklı topluluklarca seyirciye sunulmuştur. Oyunda; insanlardan korkan, sürekli olarak kaçan ve genellikle dışarı çıkmamaya çalışan bir adam bulunmaktadır. Kendisiyle çelişen bu adam, modern yaşamın getirdiği vurdumduymazlık duygusu ile erdemlilik kavramı arasında kalmıştır.
Bir gün eski bir arkadaşının yemek davetine gider. Bu yemekte gerçekleşen konuşmalardan sonra onun için yorucu bir kişilik sorgulaması başlamaktadır. Kendi kişiliğinin çözülemeyen noktalarına dolanan yeraltı adamının mizahi çatışmalarıyla geçen oyun, izleyenlere müthiş bir seyir zevki sunmaktadır.
4. Kral Oidipus
Bu Atina trajedisini konu alan tiyatro oyunu, Sofokles tarafından yazılmıştır. Bu Atina trajedisini konu alan tiyatro oyunu, MÖ 429 yılı civarında sahnelenmiştir. Bu hikayenin devamı niteliğinde iki oyun daha bulunmaktadır. Apollan tarafından lanetlenen Kral Oidipus’un kaderinde, babasını öldürüp annesiyle evlenmek vardır. Kral Oidipus’un doğumundan sonra anne ve babası bunu öğrenmiştir. Daha sonra Oidipus’u bebekken ayaklarından bağlatıp çobana vermişlerdir.
Fakat çoban ona kıyamamış ve ölüme terk edemeyerek çocukları olmayan başka bir kral ve kraliçeye vermiştir. Oidipus ise büyüdükten sonra bir şekilde kaderini öğrenir ve bunun gerçekleşmemesi için elinden geleni yapar. Bu yüzden uzun yıllar kaçar. Fakat bu kaçış sonucunda yolculukta karşısına çıkan gerçek babasını kehanette de olduğu gibi öldürür ve annesi İokaste ile evlenir. Bu evlilik sonucunda çocukları olur. Yani kehanet söylendiği gibi gerçekleşir. Bütün bu olanlardan sonra da Oidipus, Kolonos’a sürülür ve orada ölür.
5. Dönüşüm
Franz Kafka’nın, 1915 yılında yayımlanan Dönüşüm isimli romanından tiyatroya uyarlanmıştır. Dönüşüm eserinin başkahramanı Gregor Samsa’dır. Bir böcek üzerinden hayatı ve belki de insanlığı anlattığı bir eserdir. Kitabın kahramanı Samsa, hikayenin başında bir sabah uykusundan uyanınca birden bire böceğe dönüşmektedir.
Çevresi tarafından sevilen biri olan Samsa, bir böceğe dönüştükten sonra her şeyin değiştiğini ve hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını fark etmektedir. Oyunda farklı olanın diğerlerinden dışlanması ve toplum tarafından kabul görmemeye vurgu yapılmaktadır. Franz Kafka, Dönüşüm ile toplumu, ahlakı ve davranışları daha iyi görmeyi amaçlamaktadır.
