'Kurumsal Haller'in Kahramanı Şahap Bayram Tokgöz İle Keyifli Bir Röportaj Gerçekleştirdik!

Şahap TOKGÖZ’e yazarlık, kariyer ve kitabı hakkında sorular sorduk. Kendisine bizi kırmayıp, sorularımızı cevaplandırdığı için Öğrenci Kariyeri adına teşekkür ederiz.

1984 doğumlu Şahap TOKGÖZ, Balıkesir Edremit Lisesinden mezun olduktan sonra 2007 yılında İstanbul Üniversitesi Orman Mühendisliği bölümünde lisans ve ardından 2011 yılında Bahçeşehir Üniversitesinde İşletme MBA ile Lisansüstü eğitimini tamamlamıştır. Daha sonra Yapı Kredi Emeklilik şirketinde Satış Danışmanı olarak başladığı kariyerine aynı şirketin devamı olan Allianz Yaşam Emeklilik ve Allianz Türkiye bünyesinde Satış, Özel Müşteriler, İnsan Kaynakları ve Eğitim bölümlerinde devam etmiştir. 2015 ocak ayından itibaren freelance olarak Eğitim ve Danışmanlık yapmaktadır. Sigorta Strateji, Hürriyet.com ve sosyal mecralardaki yayınlarından sonra Ağustos 2020 yılında Kurumsal Haller kitabını yayımlatmıştır.

1. Kitap yazma süreci daha önceden aklınızda olan bir şey miydi, yoksa pandemi sürecinde mi odaklandınız?

Lise yıllarımdan beri ufak ufak bir şeyler yazmaya çalışanlardanım. Yazmaya çalışanlardanım diyorum çünkü yazmak benim için bir heves olmakla beraber bu işin devamını getirmekte çok cesur olmayanlardanım aslında. Bu yönümü seviyorum, her işe çok hızlı sirayet etmemek bazen doğru oluyor lakin bazen de hareketli olmak lazım. Lise yıllarında yazmanın bana en büyük faydası kitap okumaya başlamak oldu. Yazmaya başlayınca eksikliklerinizi farkedip okumaya yöneliyorsunuz. Kitap yazmaya giden süreç ise şöyle oldu. Sosyal mecralarda yazdığım küçük yazıları önce bloga çevirdim sonrasında Sigorta Strateji ve Hürriyet Gazetesi’nde yazılar yazmaya başladım. Sonrasında da kitap yazma süreci gelişti. Pandemi öncesinde olan bir fikir, kitap son 4 yılın bir derlemesi.

2. Lise yıllarınıza değindik, biraz da üniversite yıllarınıza değinelim. Özellikle de Mühendislik mezunu biri olarak neden MBA yüksek lisans programını tercih ettiniz?

Ortaokul ve lise yıllarımda çok çalışmaya ve başarılı olmaya yönlendirilen bir öğrenciydim. ( Bunun doğru bir yöntem olduğunu düşünmüyorum.) Mühendislik bölümünü seçmemdeki temel etken bu diyebiliriz. Orman Mühendisliği çok keyifli bir bölüm ve çok severek okudum ancak yaşın ilerlemesiyle seçilen bölümün eşleşmesi biraz daha problemli bir hale gelir. Hala bir yanım mühendistir ama devamında şunu keşfettim Teknik olarak iyi bir mühendis olabilirim fakat ilerleyen süreçte mühendislik yapmaktan sıkılacak bir profile sahibim. Çok sosyal biri olduğum için arazide ya da masa başında çalışmak ve proje çizmek bana çok uygun değildi. Pragmatik bir kararla MBA programına devam etmeyi seçtim. Böylece hem kendi alanımda da kendimi ilerletip, profesyone yaşam ve özel sektörde işime yarayacak bir ara formül buldum. Bu da MBA oldu.

3. Denemeler, blog yazarlığı ve ardından kitap yayımlatmaya kadar giden bir süreçten bahsediyoruz. Bu süreci kendi gelişiminiz açısından nasıl değerlendirirsiniz?

Bir şeyler yazan ve üreten insanlar paylaşma ihtiyacından doğarlar. Sosyal bir varlık olarak “Benim bakış açımla hayat budur.” Demek istiyoruz.  Bu süreç iş hayatında belirli konularda kafaya taktığım problemleri ortaya dökmekle, dertleşme şeklinde. Bu dertleşmelerden de güzel tepkiler alınca devamı geldi. Yazılarınızın belirli bir kitleye ulaşmasını ve onların tepkilerini, desteklerini görmek insanı motive ediyor. Böylece daha fazla okuyorsunuz, daha fazla araştırıyorsunuz, daha fazla üslubunuz oturuyor. Farklı mecralara, farklı üsluplarla yazabilme ve içerik üretebilme yeteneğiniz gelişiyor. Kıyaslama yaptığımda şunu görüyorum: “Gelişim zamanla beraber olan bir şey, yaptıkça da daha fazla gelişmek adına bir merak gelişiyor. O merak varsa hayattaki gelişiminiz devam ediyor.”

4. Kitabınızı yazarken en büyük destekçiniz kimdi/kimlerdi?

Bu süreçteki en büyük destekçim eşimdir. Sosyal mecralardaki takipçilerimin, danışanlarımın, okuyucularımın, iş arkadaşlarımın destekleri de yadsınamayacak kadar önemlidir benim için.

5. Başarılı satış teknikleri üzerine videolu eğitimleriniz var. Eğitiminizin girişinde doğru algı ve tavrın öneminden bahsetmişsiniz. Doğru algı ve tavır, Kitabınızın yayın aşamasından sonraki süreçte size ne gibi katkılar sağladı?

Aslında bu anlamda yapılmak istenilen şey doğru odaklama. Kitabın kitlesini doğru planyabilmek çok önemli. Bu kitap, İş hayatındaki kişilere, öğrencilere, iş hayatına hazırlanacak olanlara, çalışma sektörünün bir yanından tutanlara yönelik bir kitap. Bunu bir ders kitabı olarak ortaya koysanız pek anlamlı olmaz, bunu eleştirel bir kitap olarak ortaya koysanız yine pek anlamı olmaz, bu yazıların toplamını sadece mesaj verme amacıyla ortaya koysak yine olmaz. Doğru tavır, doğru konumlamadır. Bu bir derlemedir, bu derlemenin içeriğine baktığımızda Şahap Tokgöz’ün iş hayatında gördüğü artı ve eksileri kendi üslubuyla anlatma şeklidir. Amacı da çok nettir aslında hiciv yöntemiyle doğruya giden yolda insanları düşündürmek, biraz yüreğini ferahlatmak, biraz gülümsetmektir.

6. Sizce herkes yetenekli olduğu alanda yazılar yazabilir mi? Yazmak bir yetenek midir?

Herkes yetenekli olduğu alanda bir şeyler yazabilir. Yazma konusuna ben yetenekten ziyade bir istek olarak bakıyorum. Önemli olan paylaşmak istediklerinizi aktaracak bir yol bulmaktır.

7. Kurumsal Haller kitabınızın tanımında hiciv kullanarak bir farkındalık oluşturmayı hedeflemişsiniz. Bunun nedenini açıklar mısınız?

Konuyu etkileyici şekilde anlatabilmek çok çöenmli. Ben üsluben okuyucuyu kazanmak, onlarla doğru iletişim kurmakla daha rahat ve mutlu hissedenlerdenim. İnsanların tüketim alışkanlıklarına bakarsak; insanlar güncel şeyleri daha çok sever, insanlar kendilerini derinleştirecek şeyleri daha çok sever, insanlar kendilerinden ve hayatlarından bir şeyler bulabildiği şeyleri daha çok severler ve ben onlara konuyu eleştirel şekilde değil de kendilerini ve etrafı görmek yönünde anlatmayı yani işe yarar yönde yapıcı olduğunu düşündüğüm teknikle anlatmayı tercih ettim.

8. Kurumsal Haller kitabınızın asıl kitlesi kimler, daha çok kimlere hitap ediyor?

Mümkünse iş hayatındaki herkes okumalı, iş hayatına girecek herkes, iş hayatıyla ilgili düşünceleri ve derdi olan herkes. Çünkü ben bunu yaşıyorum diyecekler ve deneyimleriyle eşleştirecekler. Öğrenciler ise neyle karşılaşabileceğini, iyi ve doğru yapılmış olanı  görmüş olacaklar. İş hayatıyla bağı olan herkes kitabımın okuyucu kitlesidir.

9. Kurumsal Haller’I yazmaktaki en büyük amacınız nedir?

En büyük amacım bazı farkındalıkları oluşturmaktı. Ayrıca kendi içimdeki o anlatma isteğini biraz beslemek. Öğretmek ve anlatmak kişinin kendini de besleyen bir durum.

10. Son olarak, sizin yeni yazar olacaklara tavsiyeleriniz nelerdir?

Yeni bir yazar olarak, yeni yazarlar olacaklara tavsiye olarak şunu söyleyebilirim. İletmek istedikleri her şeyin değerli olduğunu bilsinler. Bunun altında kendilerini geliştirdikçe daha doğru içerikler üreteceklerini bilsinler.  İmtina etmesinler, yapacakları her şeyin bir karşılığı ve ulaştırdıkları insanlarda bir ışığı olacaktır.

Bize zaman ayırıp değerli fikirlerini bizlerle paylaştığı için Şahap Bey'e çok teşekkür ederiz.

'Bu içerik Gökçe Öztürk ve Nur Erler tarafından hazırlanmıştır.'