İş Hayatında İzi Olan Adı Olmayan 9 Altın Kural

Her ne kadar içerisinde bulunduğumuz süreçten dolayı evden çalışıyor olsakta iş hayatının yazılı olmayan kuralları geçerliliğini bu süreçte de korumaya devam ediyor. Birçoğumuzun ezbere bildiği bu kuralların akıllarda bu kadar yer edinmesinin nedenlerinden biri okul hayatındaki hatta aile hayatındaki kurallarla benzerlik göstermesidir.

Bir çoğumuz bilse de bu kurallara göz atmakta fayda var:

1. İşe geç kalmayın!

Herkesin bir işe başlangıç ve bitiş saati var hatta bazen esnek çalışma hakkına sahip olabiliyoruz fakat bazılarımızın esnek çalışma saatini anlayış şekli çok farklı olabiliyor. Çok basit bir kural gibi görünse de ihlal edenlerin olduğunu da biliyoruz bu yüzden bu kuralı bir kez daha hatırlatmakta fayda var.

2. İşten zamanında çıkın!

İşe geç kalmamaya dikkat ettiğimiz gibi işten çıkış vaktimize de dikkat etmeliyiz. Elbette hepimizin bir mesai bitimi var fakat mesai bittiği gibi masadan fırlayıp işten çıkmak işvereninizin gözünde sizi daha farklı bir konuma getirebilir. İşten kaytarıyormuş gibi gözükmek istemezsiniz.

3. Hiç kimseye tam anlamıyla güvenmeyin!

İş hayatı aynı zamanda sosyal bir çevreyi de beraberinde getiriyor. Rekabetin yoğun olduğu bu ortamda kim kime yakın bilemezsiniz, bugün dert yandığınız arkadaşınız yarın sizi yüz üstü bırakabilir dolayısıyla hiç kimseye kolayca güvenmeyin. Öncelikle bulunduğunuz ortamdaki insanları ölçüp tartıp kimlerle arkadaş olabilirsiniz bunu anlamaya çalışın ve buna göre hareket edin.

4. "Bilmiyorum" demek yerine araştırın!

Verilen her işi sizin yapma olanağınızın olmadığı gibi, her iş için de "Ben yaparım" diyemediğiniz gibi verilecek olan her işe de "Ben bilmiyorum" diyemezsiniz. Tabii ki de her şeyi bilmek zorunda değisiniz fakat bilgiye çok rahat ulaşabildiğimiz bir dönemde olduğumuzu da unutmalıyım.

5. İşini kendinden çok sevme!

Yaptığınız işi tabii ki sevmelisiniz fakat bu durumun aşırıya kaçması önceleri sizi motive eden ve egonuzu tatmin eden bir sevgiyken zamanla işkolikliğe dönüşebilir. İşten başka hiçbir şeyi düşünmediğinizi fark ettiğiniz an sizin için yıkıcı olabilir. Bu durum ciddi anlamda psikolojik bir soruna dönüşebilir. Kendinizin "biricik" olduğunu unutmayın.

6. Her gün yeni bir düzen, bir dengedir.

Dün geçip gitti, biz ise şu andayız. Bu sebeple dün iş yerinde ne olmuşsa bugün de gördüğünüz tavır aynı olacak diye bir kural yoktur. Aksine her yeni bir gün beraberinde yeni bir düzeni ve dengeyi getiriyor. Önemli olan değişen koşullara hızlı bir şekilde adapte olabilmek unutmayalım.

7. Bilmediğini belli etme, biliyormuş gibi de davranma.

Aslında bu durum sadece iş hayatında değil hayatımızın birçok noktasında başımıza gelebilir. Bu durumda en önemli nokta ise ikisi arasındaki dengeyi koruyabilmek. Bu öyle ince bir çizgi ki karşıda kişi ne biliyormuş gibi yaptığınızı anlasın ne de bilmediğinizi düşünsün. Olay tamamen sizde, size düşen karşı tarafa renk vermemek.

8. Elini veren kolunu kaptırır.

Ya bir projenin içindesinizdir ya da değilsinizdir. Bu aslında bu kadar nettir fakat "bir ucundan da ben tutayım, yardım edeyim" diye giriştiğiniz işler gün gelir sizin üzerinize kalabilir. Bu gibi durumları yaşamamak için dikkatli olmalısınız.

9. Şirketten verilen her şeyin bir sebebi vardır.

Son olarak ise şirketin size sağladığı ayrıcalıklar ve bu ayrıcalıklar üzerinden vermek istediği mesajlar vardır. Size bir laptop verildiyse bu her an çalışabileceğiniz, size bir telefon verildiyse bu her an aranabileceğiniz ve size bir araba verildiyse söylenen her yere gitmeniz istenebileceği anlamına gelir ve evet tatiller de dahil.

Özgün İçerik