Heidi Aslında Ne Anlatmak İstiyordu?

Refah seviyesi, yaşam koşulları, doğası ve daha birçok artısıyla imrenerek baktığımız minik ülke İsviçre…Bu minik ama değerli ülkenin sembolik çizgi film karakteri olan Heidi 7’den 70’e her insana hitap etmiş bir çocuk filmidir.

İsviçre’nin Alplerini derinden göreceğiniz, içinizi ısıtacak çıplak ayaklı Heidi aslında neyi yansıtmaktaydı? İçinde bulunduğu durum neydi? Gelin hep birlikte bu nedene bakalım!

Heidi’yi tüm film boyunca çıplak ayakları ile gördük. Dedesinin yanında yaşamaya başlayan ve doğayla iç içe büyüyen Heidi karakterinin çıplak ayaklı olmasının ne yazık ki samimi veya tatlı bir görüntü oluşturmasından dolayı değil. “Verdingkinder” yani “çıplak ayaklı çocuklar” anlamına gelen bu kelime köle çocukları bizlere hatırlatmaktadır. İsviçre halkı için kötü fakat acı gerçek olan köle çocuklara gönderme yapan yazar eskiyi kara bir leke şeklinde yansıtmaktadır. Neredeyse 18. Yüzyılın sonu başlayan ve 20. Yüzyılın sonlarına kadar devam eden çocuk sömürüsü ülkede derin izler bırakmaktadır. Yanakları kırmızı olan tatlı Heidi’miz burada bu çocukların ana karakterine bürünmektedir. Boşanan veya devlete borçları olan bireylerin çocuklarını ya da ailesi olmayan, suç işlemiş veya başına kötü olaylar gelmiş olan çocukları devlet alıyor ve başka ailelerin yanına yerleştiriyorlardı. Bunun haricinde çocukları çiftliklere veya pazarlara kiralık olarak veriyorlardı… Nedeni sorulduğunda ise toplum gözünde bu çocukların “kurtarılmış” olduklarını bahane ediyorlar ve yaftalıyorlardı…

Filmimizi hatırlarsanız da Heidi öksüz ve dedesinin yanına yaşamaya giden bir çocuk… Samanlıkların arasında bazen çuvaldan elbiseler ve çıplak ayaklarıyla özgürlüğüne koşan tatlı kız çocuğu…

Bu gerçeklerle uzun süre yüzleşmeyen İsviçre’de gerekli söylemler, sergiler ve protestolar yapılmaktaydı. 11 Nisan 2013’te devlet resmi olarak özür dileyerek bu acı gerçeği kabul etmiş oldular. 30 Mart 2014’te parlamentonun önünde yapılan protesto ile de verdingkinder ve yakınlarının maddi tazminat istemlerinin olumlu ve sevindirmek üzere olduğunu belirttiler.