Öğrenci Kariyeri
Bizi sonsuzluğun uçlarına ve zamanın şafağından uzak geleceğe götürecek bir yolculuğa çıkmak üzereyiz. Bu aslında göçebe-avcı-toplayıcı gruplarından yıldızlara giden yolu bulanların destanıdır. Aynı zamanda çok kahramanlı tek bir maceradır. Bu yolculuk için hayal gücünüze ihtiyaç vardır. Fakat hayal gücünüz yalnız yeterli değildir. Çünkü hayal gücünüzün gerçekliği tahmin ettiğinizden de daha harikuladedir.
Evren ve zamanın zincirlerinden kendimizi soyutlayarak bu hayal gücü hikayesinde istediğimiz şeyi yapabilir ve istediğimiz yere gidebiliriz. Eğer uzayın en ücra köşelerine gitmeye cesaret ediyorsak ilk önce adresimizi iyi bilmemiz gerekir.
Ve Dünya o adresin ilk satırıdır.
Dünya'dan yani şimdiye dek bildiğimiz tek yuvadan uzayın en ücra köşelerine ulaşmak için kemerleri bağlayın. En yakın komşumuz Ay'da gökyüzü, okyanuslar veya yaşam yoktur. Yalnızca kozmik çarpışmaların yaraları görülür. Yıldızımız rüzgara, dalgalara ve dünyamız üzerindeki tüm yaşama güç verir. Güneş, güneş sisteminin tüm gezegenlerini kütle çekimiyle kucaklar. Merkür ile başlar. Bulutlarla kaplı, kontrolden çıkmış sera etkisinin bir nevi cehenneme döndürdüğü Venüs ile devam eder. Kütlesi diğer tüm gezegenlerin toplamından fazla olan Jüpiter, büyük kırmızı lekesiyle tüm gezegenimizin boyundan üç kat daha büyük olan ve yüzyıllardır kopmakta olan bir kasırga barındırır. Güneş sistemimizin mücevheri Satürn yörüngede ağır ağır dönen sayısız kar topu otobanları ile çevrelenmiştir ve her bir kar topu küçük bir uydudur. Uzay araçlarımızın tümü arasından evimize en uzakta Voyager 1 bulunmaktadır. Bundan milyar yıl sonrasına kim olduğumuza, nasıl hissettiğimize, hangi tür müzikleri yaptığımıza dair mesaj taşıyor. Bu kadar uzaktan Güneş de herhangi bir yıldız gibi görünebilir.
Ve adresin ikinci satırı:Güneş sistemi.
Var olan gezegenlerin sayıları yıldızlardan bile fazladır. Hemen hepsi dünyadan muhtemelen oldukça farklı ve bildiğimiz türden yaşama elverişli değildir. Fakat yaşama dair ne biliyoruz ki ? Şimdiye dek yalnızca bir tanesiyle karşılaştık. İnsan gözleri uzayda yansıyan ışığın yalnızca ince bir çizgisini görebilir.Ancak bilim ve hayal gücümüz bize gözümüzün göremediği şeyleri görme gücü verir. Merkezden 30 milyon ışık yılı uzakta adresin üçüncü satırı olan Samanyolu Galaksi'sindeyiz. Komşu galaksimiz Andromeda ve etraftaki diğer galaksiler adresimizin dördüncü satırı olan Yerel Grupları oluşturur.
Ve hayal gücü ölçeğini biraz daha büyütürsek en küçük noktaların dahi galaksi olduğu adresimizin beşinci satırı olan Başak Süperküme'sine geliriz. Bildiğimiz en geniş ölçekteki haliyle uzay yüz milyarlarca galaksiden oluşan bir ağ yapısıdır. Burası şimdilik adresimizin son satırı olan Gözlemlenebilir evrendir. Gözlemlenebilir evren mi ? Ne demek ki bu ? Kendinizi biraz minik mi hissettiniz ? Sersemletici bir enginlikte yüzen bir toz zerreciğinin üzerinde yaşayan küçük canlılar olabiliriz.
Evren ve zamanın zincirlerinden kendimizi soyutlayarak bu hayal gücü hikayesinde istediğimiz şeyi yapabilir ve istediğimiz yere gidebiliriz. Eğer uzayın en ücra köşelerine gitmeye cesaret ediyorsak ilk önce adresimizi iyi bilmemiz gerekir.
Ve Dünya o adresin ilk satırıdır.
Dünya'dan yani şimdiye dek bildiğimiz tek yuvadan uzayın en ücra köşelerine ulaşmak için kemerleri bağlayın. En yakın komşumuz Ay'da gökyüzü, okyanuslar veya yaşam yoktur. Yalnızca kozmik çarpışmaların yaraları görülür. Yıldızımız rüzgara, dalgalara ve dünyamız üzerindeki tüm yaşama güç verir. Güneş, güneş sisteminin tüm gezegenlerini kütle çekimiyle kucaklar. Merkür ile başlar. Bulutlarla kaplı, kontrolden çıkmış sera etkisinin bir nevi cehenneme döndürdüğü Venüs ile devam eder. Kütlesi diğer tüm gezegenlerin toplamından fazla olan Jüpiter, büyük kırmızı lekesiyle tüm gezegenimizin boyundan üç kat daha büyük olan ve yüzyıllardır kopmakta olan bir kasırga barındırır. Güneş sistemimizin mücevheri Satürn yörüngede ağır ağır dönen sayısız kar topu otobanları ile çevrelenmiştir ve her bir kar topu küçük bir uydudur. Uzay araçlarımızın tümü arasından evimize en uzakta Voyager 1 bulunmaktadır. Bundan milyar yıl sonrasına kim olduğumuza, nasıl hissettiğimize, hangi tür müzikleri yaptığımıza dair mesaj taşıyor. Bu kadar uzaktan Güneş de herhangi bir yıldız gibi görünebilir.
Ve adresin ikinci satırı:Güneş sistemi.
Var olan gezegenlerin sayıları yıldızlardan bile fazladır. Hemen hepsi dünyadan muhtemelen oldukça farklı ve bildiğimiz türden yaşama elverişli değildir. Fakat yaşama dair ne biliyoruz ki ? Şimdiye dek yalnızca bir tanesiyle karşılaştık. İnsan gözleri uzayda yansıyan ışığın yalnızca ince bir çizgisini görebilir.Ancak bilim ve hayal gücümüz bize gözümüzün göremediği şeyleri görme gücü verir. Merkezden 30 milyon ışık yılı uzakta adresin üçüncü satırı olan Samanyolu Galaksi'sindeyiz. Komşu galaksimiz Andromeda ve etraftaki diğer galaksiler adresimizin dördüncü satırı olan Yerel Grupları oluşturur.
Ve hayal gücü ölçeğini biraz daha büyütürsek en küçük noktaların dahi galaksi olduğu adresimizin beşinci satırı olan Başak Süperküme'sine geliriz. Bildiğimiz en geniş ölçekteki haliyle uzay yüz milyarlarca galaksiden oluşan bir ağ yapısıdır. Burası şimdilik adresimizin son satırı olan Gözlemlenebilir evrendir. Gözlemlenebilir evren mi ? Ne demek ki bu ? Kendinizi biraz minik mi hissettiniz ? Sersemletici bir enginlikte yüzen bir toz zerreciğinin üzerinde yaşayan küçük canlılar olabiliriz.
Sıla Tanrıverdi
0 Yorum
Yorum Yap