Bilkent Üniversitesi'nden Bir İlk: Ayna Önlemi

Tüm dünyayı yakından etkileyen Covid-19 Pandemisi döneminde birçok alanda sistemsel problemler yaşandı.Bunlardan en çok etkilenen ise eğitim sistemi oldu. Uzaktan eğitim sürecine geçtiğimiz bu dönemde sınavların internet üzerinden yapılması, tüm dünyada kopya sorununu gündeme getirdi. Bu güne kadar birçok okul bu konuda birçok önlem alsa da en ilginç çözüm Bilkent Üniversitesi'nden geldi.

Pandemi nedeniyle uzaktan eğitime geçilen bu süreçte akıllara en çok takılan konuysa sınavların güvenirliği oldu. Sınav anında kopya ihtimali en aza indirmek için birçok deneme yapıldı. Bazı üniversiteler öğrencilerin kopya çekmesini önlemek için yeni yazılımlar geliştirirken, bazı üniversiteler sınav anında çift kamera açma zorunluluğu getirdi. Bilkent Üniversitesi ise sınav güvenliğini sağlamak adına tüm bu yöntemlerden farklı olarak ayna yöntemi kullanmaya karar verdi.İnternet üzerinden yapılacak sınavlarda kopya ihtimalinin önüne geçebilmek için bulduğu bu ilginç çözüm kapsamında her öğrencisine bir ayna gönderen üniversite yönetimi, sınav esnasında her öğrencinin tüm hareketlerini takip edebilmeyi amaçlıyor. 

Bilkent Üniversitesi rektörü Abdullah Atalar öğrenciye 2 kamera kullan demek yerine neden böyle bir çözüm bulduklarını şu şekilde açıkladı:

“Tüm öğrencilere birer ayna yolluyoruz. Yani 11 bin ayna göndereceğiz. Dik duran bir ayna. İki kamerası olmayan öğrenciler için bir kolaylık bu . Ücretsiz şekilde yollamaya başladık bu aynaları. Ekranı gösterecek şekilde sabitlenecek ve dolayısıyla hem öğrenciyi hem ekranı görebileceğiz. Genelde iki kamera kullanılıyor. Ancak herkesten iki kamera istemiyoruz.

Aynayı koyunca da iki kamera işlevi görmüş olacak zaten. Herkese bir e-posta gönderdik. Adreslerini teyit etmelerini istedik. Bir aparatı da var dik durması için. Onunla birlikte gönderiyoruz. Bunu özel olarak yaptırdık. Hazır satılan bir sınav aynası yok tabi.

Aralık başında baktık ki durum kötü, sınavları önce erteleyelim dedik. Daha iyi bir zamanda yaparız diye düşündük. Ama o da başka problemler doğuracaktı. Online yapmaya karar verdik sınavları. Tedbirler almamız gerekiyordu bütün üniversitelerde olduğu gibi . Fakat bizim tedbirlerimiz diğerlerinden biraz farklı. Çünkü mezunun diplomasının değeri çok yüksek bizce.

Haksızlık yapmayalım dedik. Bu bizim için değil öğrencilerin yararına olacak bir şey. Kopya çeken öğrencimizin sayısı çok az belki ama bu 1-2 kişi bile olsa diğer öğrencilerin önüne geçebiliyor. O hissi yok etmek için adaletsizliği ortadan kaldırmak için bu yönteme başvurduk.”

Rektör Abdullah Atalar, neden daha teknolojik bir çözüm değil de aynalı sisteme başvurduklarını şöyle açıkladı:

“Öğrenciler ekranı başkasıyla paylaşmasın diye yazılımlar falan var. Ama insanların bilgisayarları çok çeşitli ve o yazılımlar her yerde çalışmayabiliyor. Ayrıca online sınavlara yardım eden şirketler kurulmuş vaziyette. Bir sürü sahtekarlık var. Yazılımla bu işi çözmenin mümkün olmadığına karar verdik. Yazılım şirketlerinin yazılımlarına karşı neler yapılabilir diye kurulan siteler var. Amerika’da bir şirket kurmuşlar mesela soruyu yolluyorsunuz kısa sürede size cevabını yolluyor. Bu pandemi sürecinde o şirketin değeri üç misline çıktı 9 milyar dolara yaklaştı.”

Özgün İçerik