Öğrenci Kariyeri
Yapay zekayla ilgili her gün yeni gelişmeler gördüğümüz bugünlerde, size en yeni trendden bahsedelim: "Sanal Influencer"lar! Instagramda 1.1 milyon takipçiye sahip olan Lil Miquela, ilk bakışta internette var olan binlerce bloggerdan birine benziyor, ama dikkatli bir bakış attığınızda, yüzündeki pikseller insanı hayrete düşürüyor. Yüzündeki pixellerin nedeni, Lil Miquela ve arkadaşlarının gerçek insanlar değil, CGI (computer generated image) ürünü olmaları!
Instagram'a ilk kez 2016 yılında katılan sanal influencerlar, iki yıl boyunca insan olmadıklarını ustaca gizleyerek hatrı sayılır bir takipçi kitlesi edindiler. Ardından, bir hackerın açıklamasıyla, CGI ürünü oldukları tüm dünyaya deşifre edildi! Peki bu influencerların arkasında kim vardı ve neden böyle bir tasarım ihtiyacı duyulmuştu?
Öncelikle, sosyal medya bünyesinde video çekerek, fotoğraf paylaşarak tanıtım yapma yani "influencer marketing"in birçok insana iş kapısı sağladığına değinelim. Bu yolla henüz YouTube dünyasına yeni girmiş Türkiye'de bile yüzlerce insan para kazanıyor ve bu paralar kanalların etki gücüne göre çok yüksek rakamlara ulaşabiliyor. Hele yurtdışında, bir markanın herhangi bir influencerla yapacağı işbirliği çalışması, markaya gerçekten çok pahalıya mal olabiliyor. Pazarlama bütçesindeki bu gider kaleminin farkına varan Los Angeles orijinli girişimlerini başlatan bir ekip, kendi sanal influencerlarını yaratmaya karar veriyor. Böylelikle, gerçek influencerlarla çalışıldığı zaman ortaya çıkan telif hakkı, prim gibi gider kalemlerinden kurtulmayı hedefliyorlar. Elbette ki sanal influencerların da bir gideri var, o da grafik tasarımı ama gerçek influencerlarla çalışıldığında ortaya çıkan masrafla karşılaştırıldığında yok denecek kadar az bir ücret bu.
İlk önce, instagrama giren her kullanıcı gibi, sanal influencerları instagramda reklamdan oldukça uzak tutarak, günlük hayattanmış gibi fotoğraflar paylaşarak kurgulanmasını sağlıyorlar. Sanal kullanıcımız, her gün dışarı çıkıyor, sanal arkadaşlarıyla buluşuyor, yemek yiyor, güzel pozlar veriyor ve sanal hayatından bu kareleri kendi hesabında paylaşıyor. Gün geçtikçe, Lil Miquela ve arkadaşları ün kazanmaya başlıyor, takipçi sayıları ivmelenerek artıyor hatta iş dergilerle röportaj yapmaya kadar geliyor! Tamamen bir kurgu ürünü olan bu sanal insanlar, tamamen gerçek influencerlar gibi sosyal medyada var olmaya devam ediyor, canlı yayın açıyor, snapchat sohbetleri gerçekleştiriyor.
Takipçi sayısı günden güne artan Lil Miquela, bugüne kadar Prada, Moncler ve Diesel markalarının kıyafetlerini giyerek bu markaların reklamını yaptığını düşündürse de, instagram'dan yaptığı açıklamaya göre, sayfasında kesinlikle reklam ve işbirliği yapmıyor. Pazarlama dünyasının duayenleriyse, Miquela'nın bu markalarla işbirliği yaptığına neredeyse emin. Bununla yetinmeyen Lil Miquela, resmi olarak da birçok yerel giyim markasının reklam yüzü olma görevini üstleniyor.
Lil ve arkadaşları gibi sosyal medya fenomenlerinin artışıyla birlikte, bu alanda çalışma yapmaya başlayan girişim şirketi sayısı da artmaya başladı. Bazı uzmanlar, ileride ünlülerin kendi sanal fenomenlerini yaratacaklarını ve böylece özel hayatlarından bağımsız olarak da kendilerine kazanç kapısı sağlayacaklarını öngörüyorlar. Hatta ve hatta daha da ileriye gidip, üç boyutlu yazıcılar aracılığıyla sosyal medyayı daha boyutlu bir platform haline getirdiğimiz zaman, gerçek insanların bu alanda hiçbir şansının kalmayacağını, üç boyutlu influencerlar üzerinden bütün tanıtımların gerçekleşebileceğini iddia ediyorlar.
Bu teorilerden hangileri gerçek olur, hangileri sadece teoride kalır emin olamayız ama, sanal fenomenlerin sosyal medya dinamiklerini sarsıcı bir şekilde değiştireceği kesin. Daha çok markanın daha çok sanal fenomenle çalışmasının sonucu olarak, gerçek fenomenlerin işbirliği ücreti haliyle azalacak ve belki de fenomenlik şu anki popülerliğini çok kısa bir sürede yitirecek. Hep birlikte göreceğiz!
Özgün Çeviri ve Derleme: Özge Özışıklıoğlu
KAYNAK1
KAYNAK 2
KAYNAK 3
Instagram'a ilk kez 2016 yılında katılan sanal influencerlar, iki yıl boyunca insan olmadıklarını ustaca gizleyerek hatrı sayılır bir takipçi kitlesi edindiler. Ardından, bir hackerın açıklamasıyla, CGI ürünü oldukları tüm dünyaya deşifre edildi! Peki bu influencerların arkasında kim vardı ve neden böyle bir tasarım ihtiyacı duyulmuştu?
Öncelikle, sosyal medya bünyesinde video çekerek, fotoğraf paylaşarak tanıtım yapma yani "influencer marketing"in birçok insana iş kapısı sağladığına değinelim. Bu yolla henüz YouTube dünyasına yeni girmiş Türkiye'de bile yüzlerce insan para kazanıyor ve bu paralar kanalların etki gücüne göre çok yüksek rakamlara ulaşabiliyor. Hele yurtdışında, bir markanın herhangi bir influencerla yapacağı işbirliği çalışması, markaya gerçekten çok pahalıya mal olabiliyor. Pazarlama bütçesindeki bu gider kaleminin farkına varan Los Angeles orijinli girişimlerini başlatan bir ekip, kendi sanal influencerlarını yaratmaya karar veriyor. Böylelikle, gerçek influencerlarla çalışıldığı zaman ortaya çıkan telif hakkı, prim gibi gider kalemlerinden kurtulmayı hedefliyorlar. Elbette ki sanal influencerların da bir gideri var, o da grafik tasarımı ama gerçek influencerlarla çalışıldığında ortaya çıkan masrafla karşılaştırıldığında yok denecek kadar az bir ücret bu.
İlk önce, instagrama giren her kullanıcı gibi, sanal influencerları instagramda reklamdan oldukça uzak tutarak, günlük hayattanmış gibi fotoğraflar paylaşarak kurgulanmasını sağlıyorlar. Sanal kullanıcımız, her gün dışarı çıkıyor, sanal arkadaşlarıyla buluşuyor, yemek yiyor, güzel pozlar veriyor ve sanal hayatından bu kareleri kendi hesabında paylaşıyor. Gün geçtikçe, Lil Miquela ve arkadaşları ün kazanmaya başlıyor, takipçi sayıları ivmelenerek artıyor hatta iş dergilerle röportaj yapmaya kadar geliyor! Tamamen bir kurgu ürünü olan bu sanal insanlar, tamamen gerçek influencerlar gibi sosyal medyada var olmaya devam ediyor, canlı yayın açıyor, snapchat sohbetleri gerçekleştiriyor.
Takipçi sayısı günden güne artan Lil Miquela, bugüne kadar Prada, Moncler ve Diesel markalarının kıyafetlerini giyerek bu markaların reklamını yaptığını düşündürse de, instagram'dan yaptığı açıklamaya göre, sayfasında kesinlikle reklam ve işbirliği yapmıyor. Pazarlama dünyasının duayenleriyse, Miquela'nın bu markalarla işbirliği yaptığına neredeyse emin. Bununla yetinmeyen Lil Miquela, resmi olarak da birçok yerel giyim markasının reklam yüzü olma görevini üstleniyor.
Lil ve arkadaşları gibi sosyal medya fenomenlerinin artışıyla birlikte, bu alanda çalışma yapmaya başlayan girişim şirketi sayısı da artmaya başladı. Bazı uzmanlar, ileride ünlülerin kendi sanal fenomenlerini yaratacaklarını ve böylece özel hayatlarından bağımsız olarak da kendilerine kazanç kapısı sağlayacaklarını öngörüyorlar. Hatta ve hatta daha da ileriye gidip, üç boyutlu yazıcılar aracılığıyla sosyal medyayı daha boyutlu bir platform haline getirdiğimiz zaman, gerçek insanların bu alanda hiçbir şansının kalmayacağını, üç boyutlu influencerlar üzerinden bütün tanıtımların gerçekleşebileceğini iddia ediyorlar.
Bu teorilerden hangileri gerçek olur, hangileri sadece teoride kalır emin olamayız ama, sanal fenomenlerin sosyal medya dinamiklerini sarsıcı bir şekilde değiştireceği kesin. Daha çok markanın daha çok sanal fenomenle çalışmasının sonucu olarak, gerçek fenomenlerin işbirliği ücreti haliyle azalacak ve belki de fenomenlik şu anki popülerliğini çok kısa bir sürede yitirecek. Hep birlikte göreceğiz!
Özgün Çeviri ve Derleme: Özge Özışıklıoğlu
KAYNAK1
KAYNAK 2
KAYNAK 3
Sıla Tanrıverdi
0 Yorum
Yorum Yap