Tek bir bölüm maliyetinin, milyonlarca dolarla ifade edildiği ve neredeyse sinema filmleri kadar ses getirdiği günümüzde; biz de sıralamaya çok takılmadan aklımızda kalan eskiler, klasikler ve paylaşmaya değer yenilerden bir liste hazırlayalım dedik.
En iyi polisiye dizilerini sizler için düzenledik ve izlenilmesi gerekenler olarak sizlere sunuyoruz.
True Detective Cary Fukunaga’nın yönetmen koltuğunda olduğu, Nik Pizzolato’nun senaristliğini yaptığı, başrollerinde 2014 En İyi Erkek Aktör Oscar ödüllü Matthew McConaughey ve Woody Harrelson’un olduğu, içinde yoğun felsefe barındıran polisiye- dram türünde bir dedektif dizisi. Jenerik müziğinden itibaren izleyiciyi adeta alıp götüren bir dizi True Detective. 8 bölümlük ilk sezonunu bitirdiğinizde dizinin devamında farklı bir konu ve farklı oyuncuların olacağını belirtelim.
Kaynak: True Detective
The Shield, ingilizce tabiriyle hardcore bir polis dizisi olarak, 7 yıl boyunca takip eden herkese bambaşka bir dünyayı gösterdi. Tüm polisiye, dedektiflik ve son dönemde hızla çoğalan CSI dizilerinin anti-tezi oldu. İyi ve kötünün yüzyıllar boyunca bitmeyen savaşını izleyebileceğiniz çok eser var. Ama tüm insanların belli koşullar ve kendilerini koruyan zırhlar altında ne kadar kötü olabileceğini görmek istiyorsanız, son yılların en samimi dizisi The Shield’ın bölümlerini edinmenizi ve en baştan sindire sindire izlemenizi öneririz.
Kaynak: The Shield
İskandinav yapımı Bron/Broen’in uyarlaması olan The Bridge, Amerika-Meksika sınırında işlenen bir cinayet yüzünden, birlikte çalışmak zorunda kalan iki dedektifin seri katilin peşine düşüş hikayelerini anlatıyor. Broen, ilk sezondaki her bölümü 57 dakikadan oluşan ve aslında seri katil üstüne kurulu bir polisiye dizi. Ama bu seri katil pek alışılageldik türden bir seri katil değil. Her sezonu 10 bölümlük bu mini şaheser, konusu hoşuna giden herkese şiddetle tavsiye edilir.
Kaynak: Banshee
Emmy ve Altın Küre ödüllü Amerikan polisiye aksiyon dizisidir. CTU (Terörle Mücadele Ünitesi) adı verilen bir birimin, önceleri yöneticisi olan ancak daha sonra birimden ayrılan Jack Bauer’ı canlandıran Kiefer Sutherland’ın çevresinde dönen olayların işlendiği bir dizidir. Dizide anlatılan olaylar gerçek zamanlı olarak izleyiciye aktarılmaktadır. Her bölüm bir saat içerisinde olanları anlatırken, her sezon da 24 saat içerisinde olup bitenlerin anlatıldığı çok uzun metrajlı bir film havasındadır.
The Killing adlı Amerikan uyarlamasının ardından kendinden söz ettiren Danimarka yapımı Forbrydelsen, oyunculukları, hikayesi, müzikleri ve finaliyle en az uyarlaması kadar dikkat çeken bir yapım.
Onların işi, ´suçlu beyin´leri analiz etmek. ´Profiler´ler, labaratuvarda delilleri araştırmak yerine, suçluların hem suç mahallindeki hem de yaşadıkları ve çalıştıkları yerlerdeki davranışlarını inceleyerek nasıl düşündüklerini görmeye çalışıyor. Böylece suçlunun profilini çıkarıyor ve bir sonraki adımlarını tahmin ederek çözülememiş davaları çözüme ulaştırıyor.
“İntikam bir zehirdir. İntikam yalnızca aptallar ve çılgınlar içindir.”
Patrick JaneKaynak