Bu yazıda, sizinle paylaştığım kitap hakkında biraz bilgi verdikten sonra bu kitaplardan en beğendiğim bölümleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Belki çok yoğunsunuz, okumanız ya da çalışmanız gereken yığınla ders kitabı zaten var fakat yine de edebiyat, okuma kitapları mutlaka hayatımızın belli bir kısmını kaplamalıdır çünkü bu kitaplar, insana verdiği edebi hazzın yanında doğru bir bakış açısını yakalamamızda, düşünüş tarzımızı geliştirip ufkumuzu genişletmemizde, olay ya da durumları değerlendirmemizde en büyük faydayı sağlar.
GEORGE ORWELL-HAYVAN ÇİFTLİĞİ
Hayvan Çiftliği mecazi bir dille yazılmış siyasi bir hicivdir.Roman, Stalinizmin eleştirisidir. Orwell, oldukça etkileyici bir yazım ile totaliter rejimleri ve özellikle de SSCB’yi eleştirmektedir.
“Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir!”
WILLIAM GOLDİNG-SİNEKLERİN TANRISI
Nobel Edebiyat Ödülünü kazanmış bir eserdir. Yazar bu kitapta atom savaşının olduğu bir süreç içinde adada yaşayan bir grup çocuk üzerinden insanın iyiye yönelmesinden ziyade kökenlerinde olan vahşiliğe dönüşü anlatmaktadır.
“Belki… Bir canavar vardır.. Belki o sadece biziz..”
CESUR YENİ DÜNYA-ALDOUS HUXLEY
Bu kitaba distopik bir atmosfer hakimdir. İronik bir ütopyadır da diyebiliriz. İnsanlık teknolojide fazlasıyla gelişmiş, sağlık sorunları görülmüyor aynı zamanda savaş ve yoksulluk ortadan kaldırılmış fakat bununla beraber artık aile, felsefe, sanat, edebiyat ve kültürel çeşitlilik de yoktur.
“Mutluluk ve erdemin sırrı; yapmak zorunda olduğun şeyi sevmektir. Tüm şartlandırmaların amacı budur: insanlara, kaçınılmaz toplumsal yazgılarını sevdirmek.”
SİMYACI-PAULO COELHO
Fenomen olan ve kitapseverlerin dilinden düşürmediği bu eser Paulo Coelho’nun üçüncü romanıdır.İspanya’dan kalkıp hayalinin peşinden giderek Mısır Piramitlerinin eteklerinde hazinesini aramaya giden Endülüslü çoban Santiago’nun masalsı yaşamının felsefi öyküsü anlatılmıştır.
“Çünkü ben ne geçmişte, ne de gelecekte yaşıyorum. Benim yalnızca şimdim var ve beni sadece o ilgilendirir. Her zaman şimdide yaşamayı başarabilirsen mutlu bir insan olursun. O zaman hayat bir bayram, bir şenlik olacak; çünkü hayat, yaşamakta olduğumuz andan ibarettir ve sadece budur.”
PUSLU KITALAR ATLASI-İHSAN OKTAY ANAR
Anar, bu romanıyla felsefeci yönünü derinliğiyle birlikte başarılı bir şekilde yansıtmıştır. Bu kitaptaki dilin akıcılığı sayesinde tarihe olan ilgide bilhassa artmıştır. Bu kitap ayrıca çizgi roman şeklinde de basılmıştır.
“Ey kör! Aç gözünü de düşlerden uyan. Simurg’u göremesen de bari küçük bir serçeyi gör. Kaf dağına varamasan bile hiç olmazsa evinden çıkıp kırlara açıl; böcekleri, kuşları, çiçekleri ve tepeleri seyret. Bırak dünyanın haritasını yapmayı! Daha hayattayken bir taşı bir taşın üstüne koy. Gülleri ve bülbülleri göremeyip gün boyu evinde oturan adam Dünyanın kendisini hiç görebilir mi?”
DÖNÜŞÜM-FRANZ KAFKA
Toplumun dayattığı kalıplar vardır fakat bunlar işlevini yitirmiştir artık. Bu kalıplarla bilinç düzeyinde karşı çıkan bir bireyin trajik hikayesi anlatılmaktadır. Yazar anlatım sanatının doruklarında dolaşmaktadır, bu eseriyle.
“Pek çok şeyin bambaşka olmasını isterdim.”
Özel İçerik: Tuba Yaka
