Sinema hepimizin bildiği gibi çok yönlü bir sanat. Bir film yalnızca senaryodan, yalnızca oyunculuktan ya da yalnızca teknik başarıdan ibaret değil. İşte bunu bilen ve sinemadaki görsel gücü, olağanüstü yeteneği ve yaratıcı zekası ile birleştiren bir yönetmen Wes Anderson. Çekim planları, simetri, kullandığı renkler ve hep tanıdığı, yarattığı karakterelerle gerçekten uyum içinde olan oyuncularla çalışması ile ortaya her zaman görsel bir ziyafet çıkarmayı başarıyor kendisi. Biz de bu içerikte Wes Anderson sinamasındaki dikkatten kaçabilecek harika detaylarından bahsedeceğiz biraz.
Kısaca Hayatı
Gerçek adı Wesley Wales Anderson olan ünlü yönetmen, 1 Mayıs 1969’da Amerika Birleşik Devletleri’nin Teksas eyaletinde hayata gözlerini açtı. Annesi, Texas Anderson bir arkeolog, babası Melver Leonard Anderson ise bir reklam şirketi müdürüydü. Çiftin Wes dışında Eric ve Mel adında iki çocukları daha vardı. Wes Anderson 8 yaşına geldiğinde ailesi boşandı, bu Wes’i küçük yaşta etkileyen bir olay oldu ve böylece filmler yapmaya başladığında ‘aile’ teması hep büyük bir rol oynadı.New York’ta Westchester lisesinde okurken St. Johns lisesine geçen Anderson, yeni okulunda tiyatrolar sahnelemeye başladı. Hatta kariyerinde bir dönüm noktası olan Rushmore filmini bu okuldan ilham alarak yazdı. Liseden mezun olup Texas Üniversitesi’nde Felsefe öğrenimi görmeye başlayan Wes Anderson, burada Fantastic Mr. Fox (Yaman Tilki) ve Moonrise Kingdom (Yükselen Ay Krallığı) dışında bütün uzun metrajlı filmlerinde oynayacak Owen Wilson ile tanıştı. Owen Wilson ve kardeşi Luke Wilson’ın başrollerini paylaştığı Bottle Rocket adlı 13 dakikalık kısa bir film çekti.
Bu film yapımcıların dikkatini çekti ve 7 milyon dolarlık bir bütçeyle filmin uzun metraj versiyonunu çekmeye başladılar. Filminin Sundance Film Festivali’nde gösterilmesi, Sundance için küçük ama Anderson ve Wilson kardeşlerin kariyerleri için büyük bir adım oldu. Film yatırımcılar ve dağıtımcılar arasında ses getirmese de onlara içinde Martin Scorsese’nin de olduğu küçük bir hayran kitlesi kazandırdı.
Gelelim Wes Anderson'ın fimlerindeki görselliğin neden bu kadar çarpıcı olduğuna :
Kendisi filmlerinde seyirci dikkat inden çok kolay kaçabilecek bir detaya çok önem veriyor, sahnelerin ortalanmış olması.
Vazgeçmediği renk paletleri.
Filmlerde filmlerini kitap olarak kullandığı sahneler
Dikkat çekici ve akılda kalıcı kostüm tasarımları
... gibi uzayıp giden bir liste sunabiliriz. Bunun yerine size kendisinin 8 adet filmini sunuyor ve sizi bu muazzam hikayeye sahip harika filmlerle başbaşa bırakıyoruz.
Kaynak
Kaynak2
Kısaca Hayatı
Gerçek adı Wesley Wales Anderson olan ünlü yönetmen, 1 Mayıs 1969’da Amerika Birleşik Devletleri’nin Teksas eyaletinde hayata gözlerini açtı. Annesi, Texas Anderson bir arkeolog, babası Melver Leonard Anderson ise bir reklam şirketi müdürüydü. Çiftin Wes dışında Eric ve Mel adında iki çocukları daha vardı. Wes Anderson 8 yaşına geldiğinde ailesi boşandı, bu Wes’i küçük yaşta etkileyen bir olay oldu ve böylece filmler yapmaya başladığında ‘aile’ teması hep büyük bir rol oynadı.New York’ta Westchester lisesinde okurken St. Johns lisesine geçen Anderson, yeni okulunda tiyatrolar sahnelemeye başladı. Hatta kariyerinde bir dönüm noktası olan Rushmore filmini bu okuldan ilham alarak yazdı. Liseden mezun olup Texas Üniversitesi’nde Felsefe öğrenimi görmeye başlayan Wes Anderson, burada Fantastic Mr. Fox (Yaman Tilki) ve Moonrise Kingdom (Yükselen Ay Krallığı) dışında bütün uzun metrajlı filmlerinde oynayacak Owen Wilson ile tanıştı. Owen Wilson ve kardeşi Luke Wilson’ın başrollerini paylaştığı Bottle Rocket adlı 13 dakikalık kısa bir film çekti.
Bu film yapımcıların dikkatini çekti ve 7 milyon dolarlık bir bütçeyle filmin uzun metraj versiyonunu çekmeye başladılar. Filminin Sundance Film Festivali’nde gösterilmesi, Sundance için küçük ama Anderson ve Wilson kardeşlerin kariyerleri için büyük bir adım oldu. Film yatırımcılar ve dağıtımcılar arasında ses getirmese de onlara içinde Martin Scorsese’nin de olduğu küçük bir hayran kitlesi kazandırdı.
Gelelim Wes Anderson'ın fimlerindeki görselliğin neden bu kadar çarpıcı olduğuna :
Kendisi filmlerinde seyirci dikkat inden çok kolay kaçabilecek bir detaya çok önem veriyor, sahnelerin ortalanmış olması.
Vazgeçmediği renk paletleri.
Filmlerde filmlerini kitap olarak kullandığı sahneler
Dikkat çekici ve akılda kalıcı kostüm tasarımları
... gibi uzayıp giden bir liste sunabiliriz. Bunun yerine size kendisinin 8 adet filmini sunuyor ve sizi bu muazzam hikayeye sahip harika filmlerle başbaşa bırakıyoruz.
- Isle of Dogs
- The Grand Budapest Hotel
- Moonrise Kingdom
- Fantastic Mr. Fox
- Hotel Chevalier
- The Darjeeling Limited
- The Life Aquatic with Steve Zissou
- The Royal Tenenbaums
Kaynak
Kaynak2
0 Yorum
Yorum Yap