Portekiz’in başkenti Lizbon; Güney Amerika’yı anımsatan sokaklarıyla Portekiz’in en büyük şehri olarak yıl içerisinde binlerce turisti ağırlıyor. Tıpkı İstanbul gibi yedi tepenin üstüne kurulan Lizbon, Portekiz’in en zengin bölgesi.
Binlerce yıldır uygarlıklara ev sahipliği yapan bu kent, tarihi pek çok dokuyu da barındırıyor. Sizler için Avrupa’nın en sıcak başkentlerinden biri olan Lizbon’da mutlaka görülmesi gereken 5 yeri derledik.
Belem Kulesi
1500’lü yıllarda inşa edilen Belem Kulesi, şehri korumak amacıyla inşa edilmiş ve Portekizli kaşifler için bir sığınak olarak kullanılmış. Toplam dört kattan oluşan kulenin içerisinde Valilik Odası, Kral Odası gibi görülmeye değer farklı odalar bulunmaktadır. Gotik ve Orta Çağ mimarisinin bir örneği olan bu kuleyi ziyaret ederek deniz kenarında eşsiz bir manzarayı da görme fırsatı bulabilirsiniz.
Jeronimos Manastırı
Ulusal Anıt statüsünde bulunan Jeronimos Manastırı’nın yapımına 1502 yılında başlanmış ve inşası 100 yıldan fazla bir sürede tamamlanarak 1604 yılında açılmış. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan manastırın inşasında 70 kilogram altın kullanıldığı iddia ediliyor. Kilisede dünyaca ünlü kaşif Vasco de Gama ve meşhur şair Luis de Canvas’ın taş mezarları da yer alıyor. Manastırın eşsiz mimarisi ve taş işçilik örneğinin sizleri büyüleyeceğinden eminiz.
São Jorge Kalesi
Alfemo bölgesinin tepesinde yer alan São Jorge Kalesi şehri kuş bakışı görmek isteyen herkesin mutlaka ziyaret etmesi gereken bir yer. M.Ö. 5. Yüzyılda Vizigotlar tarafından nşa edildiğine dair bulguların olduğu kale; Fenikeliler ve Yunanlar tarafından da kullanılmış. 11 kulesi olan kalenin içerisinde arkeoloji müzesi, sergiler, kafe ve restoran bulunuyor. Ancak dikkat, kaleye ulaşmak için biraz yürümek gerekiyor.
Ticaret Meydanı
1755 yılındaki depremde yıkılmadan önce Ribeira Kraliyet Sarayı’nın da yer aldığı meydan, Saray Meydanı olarak da adlandırılıyor. Meydanın merkezinde yer Zafer Takı’nın ( Arco da Rua Augusta) üzerinde yer alan heykel ve figürleri incelerken Portekiz tarihinin içine dalabilirsiniz. Aynı zamanda meydanda yer alan mermer merdivenler, meydanın etrafındaki rengarenk tarihi binalar da görülmeye değer güzellikte.
Ulusal Çini Müzesi
Lizbon şehrini süsleyen çiniler, şehrin etkileyici kültürünün bir parçası. Aynı zamanda azulejo olarak adlandırılan çinilerin yer aldığı Ulusal Çini Müzesi ise mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Farklı renk ve boyutlarda çinilerin yer aldığı müzede, bazı çinilerin tarihi 15. yüzyıla kadar uzanıyor. Müze çini sanatının yüzyıllar içerisindeki dönüşümünü görmek için de harika bir lokasyon.
0 Yorum
Yorum Yap