Öğrenci Kariyeri
İş başvurunuzu yaptınız. Akabinde özgeçmiş elemesinden; birbirinden farklı genel yetenek, yabancı dil, kişilik testlerinden geçtiniz ve işte sonunda mülakata davet edildiniz. İple çektiğiniz o gün, içiniz heyecandan kıpır kıpır beklerken mülakat odasına çağrıldınız. İşte şimdi asıl büyük an geldi çattı, öyle ki önünüzdeki birkaç saatte ya kendinizi doğru tanıtıp o çok istediğiniz işe yaklaşacaksınız ya da eleneceksiniz; fakat elenip elenmemek çoğunlukla kontrolünüzdedir, yani mülakata iyi hazırlanırsanız elenme ihtimalinizi en aza indirgeyebilirsiniz; fakat mülakata hazırlanırken; “Mülakat esnasında ne yapmalıyım, ne söylemeliyim?” gibi soruları düşündüğünüz kadar neler yapmamanız gerektiğini de bilmelisiniz. Öyle ki, yapmamanız gereken ufak bir hareket ya da söylememeniz gereken en ufak bir kelime bile olumlu giden bir görüşmenin olumsuz olarak değerlendirilip başvuru sürecinizin ebediyen sonlandırılmasına yol açabilir. Bu sebeple gelin, birlikte mülakatta asla söylenmemesi gerekenlere bakalım.
1) ''Güçlü Yönlerimden Biri Detaycı Olmam.''
Gerçekten detaylara çok önem veriyor olabilirsiniz; ama bu cümle artık epey klişe. Doğal olarak işverenlere bu tarz altı boş ve kalıplaşmış sözler inandırıcılıktan çok uzak gelir. Sonucunda samimiyetsiz ve gerçekçilikten uzak bir aday olarak değerlendirilmeniz ise neredeyse kaçınılmazdır.
2) “Eski işim/işverenim çok kötüydü.”
Yapacağınız en büyük hatalardan birisi de bir önceki işinizi ve patronunuzu kötülemek olacaktır. Eskiden çalıştığınız şirket ne kadar kötü olursa olsun şirketi, yöneticiyi ve çalışanları yermeyin. Eski çalıştığınız yerde yanlış durumlar görüp bundan rahatsız olduğunuzu veya kariyerinizde yeni heyecanlar aradığınızı ve bu yüzden ayrıldığınızı fazla detay vermeden belirtmeniz yeterli olacaktır. Ayrıca işten kovulduysanız bu durumu açıklarken suçu tamamen başkasına atmayıp kendi hatalarınızı da kabul edin. Özellikle hatalarınızdan ders çıkardığınızı göstermeniz, karşınızdakinin takdirini kazanacaktır.
3) “Sizin yöneticinizle aranız nasıl?”
Karşınızdaki kişiye özel, kişisel sorular sormayın. Mülakattaki ortama, sohbetin akışına, karşınızdaki kişinin sizinle iletişim tarzına göre bazı şirketlerde çok ileri gitmeden kişisel sorular sorulabilir, yalnız karşınızdaki kişi ne kadar samimi ve sevecen davransa da ona “Sizin yöneticinizle aranız nasıl?” ya da “Bekar mısınız?” gibi çok özel sorular sormamalısınız. Mülakatı yapan kişilerin arkadaş gibi davranması durumunda gerçekten arkadaş olduğunuz algısına kapılmamalı, samimiyet sınırını aşmamalısınız.
4) “Boş zamanlarımda mı? Hımm… Aslında pek bir şey yapmam.”
Boş zamanlarınızda gerçekten çoğunlukla hiçbir şey yapmıyormuş gibi hissetseniz de samimi veya dürüst olmak amacıyla böyle bir şey söylemeyin. Arkadaşlarınızla dışarı çıkmanızı sosyal olmanızla, film izlemenizi veya kitap okumanızı kültürünüzle, yazı yazmanızı veya el emeği yaptığınız herhangi bir tasarımı yaratıcılığınızla bağdaştırabilirsiniz. Bunlara ayırdığınız vakit az bile olsa hiçbir şey yapmamış olmuyorsunuz. Dolayısıyla bu aktivitelerinizi avantaja çevirebilirsiniz.
5) “Çalışanlarınızı ne kadar sürede terfi ettiriyorsunuz?”
Bu çok yersiz ve profesyonellikten uzak bir sorudur. Bunu bu şekilde sormak yerine biraz değiştirip şirkette gerçekten çalışmayı istediğinizi ve şirketin içinde ne gibi kariyer fırsatları olduğunu merak ettiğinizi söyleyebilirsiniz.
6) “Ne kadar yıllık izin alacağım?”
Alacağınız yıllık izinleri sormayın. Biliyoruz ki işe girerken hepimizin aklından bu soru geçiyor; fakat aklınızdan geçen her soruyu sormamalısınız. Özellikle izin günlerinizi sormanız sizin açık sözlü, girişken biri gibi değil; işten kaytarmaya çalışan biri gibi gözükmenize neden olacaktır ki bir işverenin en son isteyeceği şey işten kaçan bir çalışandır.
7) “Teşekkürler, sorum yok.”
Mülakatı yapan kişi mülakatın sonuna doğru size sorunuz olup olmadığını sorduğunda “Hayır, yok” demeyin. Bu, sizin başvurduğunuz iş hakkında daha fazla şey öğrenmekle ilgilenmediğiniz izlenimi yaratır. Düşünülerek hazırlanmış, sormuş olmak için sorulmayacak birkaç soruyu bu kısımda sormak için mutlaka aklınızda tutun.
Kaynak
1) ''Güçlü Yönlerimden Biri Detaycı Olmam.''
Gerçekten detaylara çok önem veriyor olabilirsiniz; ama bu cümle artık epey klişe. Doğal olarak işverenlere bu tarz altı boş ve kalıplaşmış sözler inandırıcılıktan çok uzak gelir. Sonucunda samimiyetsiz ve gerçekçilikten uzak bir aday olarak değerlendirilmeniz ise neredeyse kaçınılmazdır.
2) “Eski işim/işverenim çok kötüydü.”
Yapacağınız en büyük hatalardan birisi de bir önceki işinizi ve patronunuzu kötülemek olacaktır. Eskiden çalıştığınız şirket ne kadar kötü olursa olsun şirketi, yöneticiyi ve çalışanları yermeyin. Eski çalıştığınız yerde yanlış durumlar görüp bundan rahatsız olduğunuzu veya kariyerinizde yeni heyecanlar aradığınızı ve bu yüzden ayrıldığınızı fazla detay vermeden belirtmeniz yeterli olacaktır. Ayrıca işten kovulduysanız bu durumu açıklarken suçu tamamen başkasına atmayıp kendi hatalarınızı da kabul edin. Özellikle hatalarınızdan ders çıkardığınızı göstermeniz, karşınızdakinin takdirini kazanacaktır.
3) “Sizin yöneticinizle aranız nasıl?”
Karşınızdaki kişiye özel, kişisel sorular sormayın. Mülakattaki ortama, sohbetin akışına, karşınızdaki kişinin sizinle iletişim tarzına göre bazı şirketlerde çok ileri gitmeden kişisel sorular sorulabilir, yalnız karşınızdaki kişi ne kadar samimi ve sevecen davransa da ona “Sizin yöneticinizle aranız nasıl?” ya da “Bekar mısınız?” gibi çok özel sorular sormamalısınız. Mülakatı yapan kişilerin arkadaş gibi davranması durumunda gerçekten arkadaş olduğunuz algısına kapılmamalı, samimiyet sınırını aşmamalısınız.
4) “Boş zamanlarımda mı? Hımm… Aslında pek bir şey yapmam.”
Boş zamanlarınızda gerçekten çoğunlukla hiçbir şey yapmıyormuş gibi hissetseniz de samimi veya dürüst olmak amacıyla böyle bir şey söylemeyin. Arkadaşlarınızla dışarı çıkmanızı sosyal olmanızla, film izlemenizi veya kitap okumanızı kültürünüzle, yazı yazmanızı veya el emeği yaptığınız herhangi bir tasarımı yaratıcılığınızla bağdaştırabilirsiniz. Bunlara ayırdığınız vakit az bile olsa hiçbir şey yapmamış olmuyorsunuz. Dolayısıyla bu aktivitelerinizi avantaja çevirebilirsiniz.
5) “Çalışanlarınızı ne kadar sürede terfi ettiriyorsunuz?”
Bu çok yersiz ve profesyonellikten uzak bir sorudur. Bunu bu şekilde sormak yerine biraz değiştirip şirkette gerçekten çalışmayı istediğinizi ve şirketin içinde ne gibi kariyer fırsatları olduğunu merak ettiğinizi söyleyebilirsiniz.
6) “Ne kadar yıllık izin alacağım?”
Alacağınız yıllık izinleri sormayın. Biliyoruz ki işe girerken hepimizin aklından bu soru geçiyor; fakat aklınızdan geçen her soruyu sormamalısınız. Özellikle izin günlerinizi sormanız sizin açık sözlü, girişken biri gibi değil; işten kaytarmaya çalışan biri gibi gözükmenize neden olacaktır ki bir işverenin en son isteyeceği şey işten kaçan bir çalışandır.
7) “Teşekkürler, sorum yok.”
Mülakatı yapan kişi mülakatın sonuna doğru size sorunuz olup olmadığını sorduğunda “Hayır, yok” demeyin. Bu, sizin başvurduğunuz iş hakkında daha fazla şey öğrenmekle ilgilenmediğiniz izlenimi yaratır. Düşünülerek hazırlanmış, sormuş olmak için sorulmayacak birkaç soruyu bu kısımda sormak için mutlaka aklınızda tutun.
Kaynak
Sıla Tanrıverdi
0 Yorum
Yorum Yap