2016 yılından beri 1 milyon dolar miktarında verilmekte olan Berggruen ödülü, felsefenin Nobel ödülü olarak da alınıyor. Ödül, Milyarder iş adamı Nicolas Berggruen'in kurmuş olduğu Bergruen Enstitüsü Felsefe ve Kültür merkezi tarafından verilmektedir. Ödülün 2018 kazananı ise Martha C. Nussbaum.
Martha C. Nussbaum'un çalışmaları özellikle siyaset felsefesi, etik, feminizm ve liberal teori üzerine yoğunlaşıyor. Hayatı boyunca sık sık çalışan ve başarılı olan bir kadın olmasında dolayı çeşitli zorluklarla karşılaşan Nussbaum Harvard başarı bursunu alan ilk kadın olarak tarihe geçti. Bu bursu kazandığında "saygın bir gelenekçi"den aldığı tebrik mektubunda, "kadın meslektaş" demenin kulağa tuhaf gelmesinden dolayı ona Antik Yunan'da felsefi sempozyumlara katılabilen yegane kadınlar olan eğitimli cariyelere verilen "hetaire" ismiyle hitap edilmesi gerektiği yazıyordu. 1970'lerden 1980'lerin başına kadar Harvard'da felsefe ve klasik öğretileri öğretti ancak Klasik Öğretiler Kürsüsü'nde kadro almasına izin verilmediği için Brown Üniversitesi'ne geçti. 1994 yılında Chicago Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne geçene kadar burada çalıştı.
Nussbaum'un çalışmaları kadınlar için eşit olmayan özgürlüklere ve fırsatlara odaklanarak kendine özgü bir feminizm bakış açısı oluşturmasını sağladı. Felsefe alanındaki bir diğer odak noktası ise duygular oldu. Keder, acıma, sevgi, tiksinme ve utanç duyguları hakkında detaylı analizler sundu.
Akademik dergilerin yanında birçok popüler dergide ve kitap değerlendirmelerinde farklı düşünürlerle farklı tartışmalarda bulundu. Romer v. Evans davasında ise uzman tanık olarak hem dava hem de felsefe için önemli yorumlar yaptı.
Kuzey Amerika, Latin Amerika, Avrupa, Asya ve Afrika'da bulunan 62 farklı üniversiteden onur dereceleri ve ödülleri aldı. PEN/Diamonstein-Spielvogel, Kyoto, Amerika Filozof Topluluğu ve Berggruen ödülleri başta olmak üzere 20'den fazla ödül kazandı.
Son dönem çalışmalarının büyük çoğunluğunu oluşturan "yeterlilik yaklaşımı"nın refah ekonomilerine uygulanması felsefenin ve pratiğe uygulamanın sentezinin bir örneğini oluşturuyor. Bu yaklaşım yalnızca ekonomik geliri değil, yaşam beklentisi ve eğitimi de göz önünde bulunduran ve günümüz politikaları ile uygulamalarını sentezleyen BM'in İnsani Gelişim İndeksi(Human Development Index) için de itici bir güç oldu.
Özgün İçerik: Begümhan İ. Şimşir
Martha C. Nussbaum'un çalışmaları özellikle siyaset felsefesi, etik, feminizm ve liberal teori üzerine yoğunlaşıyor. Hayatı boyunca sık sık çalışan ve başarılı olan bir kadın olmasında dolayı çeşitli zorluklarla karşılaşan Nussbaum Harvard başarı bursunu alan ilk kadın olarak tarihe geçti. Bu bursu kazandığında "saygın bir gelenekçi"den aldığı tebrik mektubunda, "kadın meslektaş" demenin kulağa tuhaf gelmesinden dolayı ona Antik Yunan'da felsefi sempozyumlara katılabilen yegane kadınlar olan eğitimli cariyelere verilen "hetaire" ismiyle hitap edilmesi gerektiği yazıyordu. 1970'lerden 1980'lerin başına kadar Harvard'da felsefe ve klasik öğretileri öğretti ancak Klasik Öğretiler Kürsüsü'nde kadro almasına izin verilmediği için Brown Üniversitesi'ne geçti. 1994 yılında Chicago Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne geçene kadar burada çalıştı.
Nussbaum'un çalışmaları kadınlar için eşit olmayan özgürlüklere ve fırsatlara odaklanarak kendine özgü bir feminizm bakış açısı oluşturmasını sağladı. Felsefe alanındaki bir diğer odak noktası ise duygular oldu. Keder, acıma, sevgi, tiksinme ve utanç duyguları hakkında detaylı analizler sundu.
Akademik dergilerin yanında birçok popüler dergide ve kitap değerlendirmelerinde farklı düşünürlerle farklı tartışmalarda bulundu. Romer v. Evans davasında ise uzman tanık olarak hem dava hem de felsefe için önemli yorumlar yaptı.
Kuzey Amerika, Latin Amerika, Avrupa, Asya ve Afrika'da bulunan 62 farklı üniversiteden onur dereceleri ve ödülleri aldı. PEN/Diamonstein-Spielvogel, Kyoto, Amerika Filozof Topluluğu ve Berggruen ödülleri başta olmak üzere 20'den fazla ödül kazandı.
Son dönem çalışmalarının büyük çoğunluğunu oluşturan "yeterlilik yaklaşımı"nın refah ekonomilerine uygulanması felsefenin ve pratiğe uygulamanın sentezinin bir örneğini oluşturuyor. Bu yaklaşım yalnızca ekonomik geliri değil, yaşam beklentisi ve eğitimi de göz önünde bulunduran ve günümüz politikaları ile uygulamalarını sentezleyen BM'in İnsani Gelişim İndeksi(Human Development Index) için de itici bir güç oldu.
Özgün İçerik: Begümhan İ. Şimşir
0 Yorum
Yorum Yap