Işık Demeti Kavramının Hemen Ardından

 

O zamanlar 16 yaşında olan Albert Einstein’ın hayali uzay boşluğunda bir ışık demeti peşinde koşmaktı. Bu hayalini gerçekleştirmeyi yıllarca düşündü, bunun üzerine aklında çeşitli sorular oluştu ve çeşitli araştırmalar yaptı. Bu araştırmalar onu Özel Görelilik Teorisi’ne götürdü. Einstein’ın Almanca terim olan gedankenexperiment yani gedanken deneyi ile yürüttüğü bu düşünce deneyleri, bugün fiziğin kalbini kuantum mekaniği alanında beslemeye devam ediyor.

 



 

Teorik fizikçi Stephen Adler, kuantum mekaniğindeki olasılıklarla alakalı olarak “Kuantum mekaniğindeki olaylar temel fizikte olduğu gibi gerçekleşmez.” açıklamasında bulunuyor.

Felsefi olarak bu doğru olabilir ancak net bir sonuç alınamadığından bilim adamları kuantum kavramlarını test etmekten vazgeçmiyor. Hollanda Delft Teknoloji Üniversitesi'ndeki araştırmacı bir grup, elektronları lazer yardımıyla hareket ettirerek foton yaymak için yaptığı deneyde, Einstein’ın kuantum teorisinin ana ilkelerinden biri olan dolanık parçacıkları kontrol ettiğine inandığı “gizli değişkenler ”in varlığını reddetti. Bu gizemli güçler olmadan, tuhaf dinamikler gerçekten kuantum dünyasında işe yarayabilir, uzay ve zaman kavramlarına meydan okuyabilir. Fizikçi Lee Smolin, kozmosun yapısının, olaylar arasındaki neden sonuçlara bağlı olarak çok karmaşık olduğunu, gelişen ilişkiler ağı içerisinde büyük atom etkileşimleri olduğunu savunuyor.

Kuantum teorisinin gizemlerine rağmen, reel olarak uygulamaları devam ediyor. Bilim adamları, süper iletken ve süper akışkanlardaki uygulamaları incelemek için kuantum simülatörleri kullanarak atom sistemlerini mutlak sıfıra (0 Kelvin=-273C) soğutuyorlar. Bunun dışında yapılan araştırmalar, dolanık nesnelerin çevresindeki yer çekimsel alanı ayrı bitlerden oluştuğunu anlamak için masaüstü deneylerle yapıyor. Event Horizon Telescope ve yer çekimi dalgası detektörleri gibi araçlar, kuantum mekaniği ve özel görelilik arasındaki problemlere çözüm getirebiliyor.

Bu kuantum öngörüleri, akıl almaz yeniliklerin oluşmasına sebep oluyor. Çin’deki araştırma ekibi, 1200 km'lik mesafede süper pozisyonu yani maddelerin nerede olduğunu başarıyla test ederek başka bir kuantum iletişim ağının yolunu açtı. Kuantum bilgisayarı bilimcileri, kullandıkları geleneksel sistemleri geliştirmek için kuantum algoritmalarını kullanıyor. Bunun sonucunda yapılan tüm işlemler muazzam ölçüde hızlanıyor. Bu tür uygulamaların önemini fark eden yatırımcılar kuantum alanındaki girişimcilere yatırım yapmaktan çekinmiyor.

Bilim tarihçileri Einstein’ın kendi teorileriyle çatışan kuantum teorilerinin doğruluğunu tartışmaya devam ediyorlar. Fikirlerin yarattığı bu uygulamaların sonuçları nasıl olacak hala tartışma konusu.

Kaynakça

Çeviri İçerik: Bu içerik Öğrenci Kariyeri ekibinden Metin KIYAR tarafından çevrilmiştir.