21. yüzyıla girişimizden itibaren, insanlarla olan iletişimimizde en çok interneti kullanmaya başladık. Sosyal medyada içtiğimiz kahveden, okuduğumuz kitaba kadar paylaşım yaparak iletişim kurmamızdan tutun da, resmi dilekçelerimizi bile e-posta yoluyla yazıyoruz. İnternet bir topluluk olduğuna göre, her topluluğun da bir etiği ve görgü kuralları olduğunu düşündüğümüzde, internetin de bir etiği ve görgü kurallarının olması kaçınılmazdır.
Yabancılar, bu görgü kuralları zincirine, network(ağ) ve etiquette(etik) kelimelerini birleştirerek "netiquette" ismini verirken, bizim Türkçe'ye internet etiği olarak çevirmemiz yanlış olmaz. Peki bu internet etiği kavramı nerelerde geçerlidir? Çevrimiçi olduğumuz her yerde geçerli olduğunu söyleyebiliriz, spesifik olaraksa e-postalaşmalarımızı, sosyal medya ve forumlardaki etkileşimlerimizi örnek verebiliriz.
İnternet etiği yani"netiquette" 'in bence en güzel yanıysa, uluslararası olması. Şöyle ki, görgü kuralları ve etik değerler toplumlar bazında incelediğimizde ülkeden ülkeye ve milletten millete çok çeşitli bir şekilde değişmektedir. Ama internet, çevrimiçi platformlar neredeyse her milletten insanın koşulsuzca ( vizesiz vs. ) bulunabileceği ortamlar. Bu çok uluslu yapı doğal olarak kümülatif bir kültür oluşturuyor ve böylelikle de internetin görgü kuralları uluslararası oluyor. Bu, insanlık tarihi açısından gerçekten çok önemli, çünkü diplomasi dışında sıradan insanların ortak bir düstura göre hareket etmesi tarihte çok az gerçekleşmiştir, ilkler arasında gösterilebilir.
İnternet Etiği Kurallarından Bazıları:
1. Maillerinizin Konu Kısmı Kısa, Net ve Anlaşılabilir Olmalıdır
Mail yazarken en önemli kısımlardan biri belki de yazımızın konu kısmıdır. Konu kısmının uzun olması ve bir cümleden oluşması, aslında mailinizde çok daha kibar bir şekilde ifade edebileceğiniz bir durumu sıkıştırmanız manasına gelmektedir. Örneğin, "ÖğrenciKariyeri'nde Yazar Olmak İstiyorum" konu başlıklı bir mail, çok amatör gözükür, çünkü zaten mailin içeriğinde bu cümleyi kuracaksınız. Onun yerine, "ÖğrenciKariyeri Yazarlık Talebi Hakkında" derseniz, alıcınıza net bir şablon oluşturursunuz.
2.Maillerinize Saygılı Bir Selamlamayla Başlayın
Herhangi bir mail yazarken (özellikle ilk kez mailleştiğiniz biriyse), muhatabınıza saygılı bir selamlamayla giriş yapmanız gerekir. Bunu, hayatınızda ilk kez gördüğünüz birine konuşuyormuş gibi hayal edebilirsiniz. Örneğin ilk kez mesajlaştığınız birine, "slm Özge" diye hitap etmeniz yakışık almaz, bunun yerine mailinize yaşıt olsanız dahi "Merhabalar Özge Hanım" diye başlamanız çok daha şık gözükecektir.
3. Selamlamadan Sonra Kendinizi Tanıtın
Mailin sonuna zaten imza atıyorum, niye kendimi tekrar tanıtmam gerekiyor diye düşünüyor olabilirsiniz ama, özellikle ilk kez mailleştiğiniz biri, mailin kimden geldiğini merak eder ve selamlaşmadan sonra isminizi göremediği takdirde imza kısmına inmek zorunda kalır ve haliyle dikkati dağılır. Örneğin hocanıza mail atacağınız zaman, selamlamadan sonra "Ben 1111 no'lu Operasyon Yönetimi dersinizin öğrencilerinden Özge Özışıklıoğlu," dediğiniz takdirde çok açıklayıcı olursunuz.
4.Yazınızı Paragraflara Ayırın
Anlatmak istediğinizi paragraflara böldüğünüz takdirde, alıcı çok daha akıcı bir okuma deneyimi yaşar ve daha kolay anlar. Böylelikle, yanlış anlamalardan kaçınmış olursunuz.
5."Yanıtınızı Bekliyorum", "Cevabınız İçin Şimdiden Teşekkürler", Gibi İfadelerden Kaçının
Birçok insan, bu gibi ifadelerin alıcıyı cevap vermek zorunda hissettireceğini düşünür; ama tamamiyle yanlıştır. Bu ifadeler, alıcıyı zorlama durumuna girer, amatörce durur ve alıcının yanıtlayacağı varsa da ket vurur.
6.Sosyal Medyada Konudan Sapmayın
Örneğin, bir spor haber sayfasının paylaştığı futbol haberinin altına televizyon dizisiyle ilgili bir yorum yazmayın, bu kullanıcıları oldukça rahatsız eder.
7.Çevrimiçi Göründüğünüzde Yanıt Vermeye Dikkat Edin
Çevrimiçiyken yanıt vermemek veya mavi tikte bırakmak, gerçek hayatta yüzünüze söylenilen bir cümleyi duymazlıktan gelmekle eşdeğerdir ve gerçekten kaba durur.
8.Sadece Uzmanlık Alanınızla İlgili İddialarda Bulunun
Bu kural, yurt dışında oldukça yaygın bir kural olmasına rağmen maalesef Türkiye'de çok kullanılmıyor. Örneğin, bir finans profesörünün dolar hakkındaki öngörülerini paylaştığı tweet'inin altına, bir üniversite öğrencisinin kibar olmayan şekilde yazdığı eleştirel yorumlar, değer taşımamakla birlikte sadece amatör durur.
9.Alevli Tartışmalarda Sakinleştiren Taraf Olun
Sosyal medyada meydana gelen tartışmaları, tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi tartışmaları saygısızlık boyutuna getirerek büyütmekten çok, sınırları koruyarak kontrol altına almamız gerekir. Siber dünyanın anonim bir işleyişi olduğu için, klavye başında tartışmak oldukça kolaydır ama her zaman cümlelerinizi kurarken yüz yüze olsaydınız neler söyleyebileceğinizi düşünerek hareket edin.
10. Kişiselliğe Saygı Gösterin
İnsanların her biri farklı bir birey olduğu için, bilgi birikimleri ve düşünceleri de farklıdır. Güncel bir olay olduğunda da dolayısıyla herkes farklı şeyler hisseder ve düşünür. Sosyal medyada da, sizden farklı düşünen birinin gönderisinin altına kendi düşüncenizi empoze etme amaçlı gönderiler girmek yerine, anlamaya çalışmanız çok daha yapıcı olacaktır.
ÖZGÜN İÇERİK : Özge Özışıklıoğlu
Yabancılar, bu görgü kuralları zincirine, network(ağ) ve etiquette(etik) kelimelerini birleştirerek "netiquette" ismini verirken, bizim Türkçe'ye internet etiği olarak çevirmemiz yanlış olmaz. Peki bu internet etiği kavramı nerelerde geçerlidir? Çevrimiçi olduğumuz her yerde geçerli olduğunu söyleyebiliriz, spesifik olaraksa e-postalaşmalarımızı, sosyal medya ve forumlardaki etkileşimlerimizi örnek verebiliriz.
İnternet etiği yani"netiquette" 'in bence en güzel yanıysa, uluslararası olması. Şöyle ki, görgü kuralları ve etik değerler toplumlar bazında incelediğimizde ülkeden ülkeye ve milletten millete çok çeşitli bir şekilde değişmektedir. Ama internet, çevrimiçi platformlar neredeyse her milletten insanın koşulsuzca ( vizesiz vs. ) bulunabileceği ortamlar. Bu çok uluslu yapı doğal olarak kümülatif bir kültür oluşturuyor ve böylelikle de internetin görgü kuralları uluslararası oluyor. Bu, insanlık tarihi açısından gerçekten çok önemli, çünkü diplomasi dışında sıradan insanların ortak bir düstura göre hareket etmesi tarihte çok az gerçekleşmiştir, ilkler arasında gösterilebilir.
İnternet Etiği Kurallarından Bazıları:
1. Maillerinizin Konu Kısmı Kısa, Net ve Anlaşılabilir Olmalıdır
Mail yazarken en önemli kısımlardan biri belki de yazımızın konu kısmıdır. Konu kısmının uzun olması ve bir cümleden oluşması, aslında mailinizde çok daha kibar bir şekilde ifade edebileceğiniz bir durumu sıkıştırmanız manasına gelmektedir. Örneğin, "ÖğrenciKariyeri'nde Yazar Olmak İstiyorum" konu başlıklı bir mail, çok amatör gözükür, çünkü zaten mailin içeriğinde bu cümleyi kuracaksınız. Onun yerine, "ÖğrenciKariyeri Yazarlık Talebi Hakkında" derseniz, alıcınıza net bir şablon oluşturursunuz.
2.Maillerinize Saygılı Bir Selamlamayla Başlayın
Herhangi bir mail yazarken (özellikle ilk kez mailleştiğiniz biriyse), muhatabınıza saygılı bir selamlamayla giriş yapmanız gerekir. Bunu, hayatınızda ilk kez gördüğünüz birine konuşuyormuş gibi hayal edebilirsiniz. Örneğin ilk kez mesajlaştığınız birine, "slm Özge" diye hitap etmeniz yakışık almaz, bunun yerine mailinize yaşıt olsanız dahi "Merhabalar Özge Hanım" diye başlamanız çok daha şık gözükecektir.
3. Selamlamadan Sonra Kendinizi Tanıtın
Mailin sonuna zaten imza atıyorum, niye kendimi tekrar tanıtmam gerekiyor diye düşünüyor olabilirsiniz ama, özellikle ilk kez mailleştiğiniz biri, mailin kimden geldiğini merak eder ve selamlaşmadan sonra isminizi göremediği takdirde imza kısmına inmek zorunda kalır ve haliyle dikkati dağılır. Örneğin hocanıza mail atacağınız zaman, selamlamadan sonra "Ben 1111 no'lu Operasyon Yönetimi dersinizin öğrencilerinden Özge Özışıklıoğlu," dediğiniz takdirde çok açıklayıcı olursunuz.
4.Yazınızı Paragraflara Ayırın
Anlatmak istediğinizi paragraflara böldüğünüz takdirde, alıcı çok daha akıcı bir okuma deneyimi yaşar ve daha kolay anlar. Böylelikle, yanlış anlamalardan kaçınmış olursunuz.
5."Yanıtınızı Bekliyorum", "Cevabınız İçin Şimdiden Teşekkürler", Gibi İfadelerden Kaçının
Birçok insan, bu gibi ifadelerin alıcıyı cevap vermek zorunda hissettireceğini düşünür; ama tamamiyle yanlıştır. Bu ifadeler, alıcıyı zorlama durumuna girer, amatörce durur ve alıcının yanıtlayacağı varsa da ket vurur.
6.Sosyal Medyada Konudan Sapmayın
Örneğin, bir spor haber sayfasının paylaştığı futbol haberinin altına televizyon dizisiyle ilgili bir yorum yazmayın, bu kullanıcıları oldukça rahatsız eder.
7.Çevrimiçi Göründüğünüzde Yanıt Vermeye Dikkat Edin
Çevrimiçiyken yanıt vermemek veya mavi tikte bırakmak, gerçek hayatta yüzünüze söylenilen bir cümleyi duymazlıktan gelmekle eşdeğerdir ve gerçekten kaba durur.
8.Sadece Uzmanlık Alanınızla İlgili İddialarda Bulunun
Bu kural, yurt dışında oldukça yaygın bir kural olmasına rağmen maalesef Türkiye'de çok kullanılmıyor. Örneğin, bir finans profesörünün dolar hakkındaki öngörülerini paylaştığı tweet'inin altına, bir üniversite öğrencisinin kibar olmayan şekilde yazdığı eleştirel yorumlar, değer taşımamakla birlikte sadece amatör durur.
9.Alevli Tartışmalarda Sakinleştiren Taraf Olun
Sosyal medyada meydana gelen tartışmaları, tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi tartışmaları saygısızlık boyutuna getirerek büyütmekten çok, sınırları koruyarak kontrol altına almamız gerekir. Siber dünyanın anonim bir işleyişi olduğu için, klavye başında tartışmak oldukça kolaydır ama her zaman cümlelerinizi kurarken yüz yüze olsaydınız neler söyleyebileceğinizi düşünerek hareket edin.
10. Kişiselliğe Saygı Gösterin
İnsanların her biri farklı bir birey olduğu için, bilgi birikimleri ve düşünceleri de farklıdır. Güncel bir olay olduğunda da dolayısıyla herkes farklı şeyler hisseder ve düşünür. Sosyal medyada da, sizden farklı düşünen birinin gönderisinin altına kendi düşüncenizi empoze etme amaçlı gönderiler girmek yerine, anlamaya çalışmanız çok daha yapıcı olacaktır.
ÖZGÜN İÇERİK : Özge Özışıklıoğlu
0 Yorum
Yorum Yap